Sonraki onlarca yılı derinden etkileyen bir yıl 1968. Ne zaman “68 ruhu” adı verildi bilemiyorum ama tarih 2013 yılı için de benzer şeyler yazacak mı şimdiden kestirmek zor. Yine de çok önemli değişikliklere şahit olduğumuz yıllardayız. Özellikle 2008 küresel krizin devamında yaşananlar, önümüzdeki onlarca yıla damga vuracak. Bir yandan kapitalizmin yeniden testten geçmesi, diğer yandan internet devrimi sayesinde bilgiye ulaşmanın daha kolay ve “ucuz” olması çok şeyi değiştireceğe benziyor.
2008 krizi sonrasında Fransa’da sokak olaylarıydı ilk dikkat çeken eylem. Sonrasında New York’taki “Occupy Wall Street” hareketi ve hemen hemen eş zamanlı “Arap Baharı”. İspanya ve Yunanistan’da finansal krizin etkisiyle halen daha devam eden “eylemlerin” benzerleri şimdi diğer ülkelere de taşındı. İnternet’teki özgürlüğünü sosyal medyada ama özellikle de ‘Twitter’da yaşamaya başlayan yeni nesil, benzer bir özgürlüğü gündelik hayatında da görmek istemeye başladı!
Gezi Parkı olaylarıyla bize yansıyan bu akımdan sadece biz etkileniyor değiliz. Aynı zamanlarda üç ülkede benzer eylemler yapılıyor. Türkiye, Brezilya, Endonezya... İlk göze çarpan ortak noktaları “gelişmekte olan ülke” olmaları. Bu kadarla sınırlı değil. Bu üç ülkenin sokağa çıkış sebeplerine bakıldığında masum sebepler. Gezi Parkı’ndaki ağaçları korumak, Brezilya’da otobüs ücretlerine yapılan 10 cent’lik zam, Endonezya’da akaryakıt fiyatlarındaki devlet sübvansiyonunun kaldırılacağı haberiyle başladı...
Devletlerin tepkilerinin dozu farklı olsa da refleksleri birbirine benziyor. Devletler bu eylemleri şiddetle bastırmayı tercih ettiklerinde kamuoyunun tepkisi daha da artıyor. Her üç ülkede de benzer bir seyir izleniyor. Hareketin başlangıç sebebini bile aşan yepyeni taleplerin ortaya çıktığı “zemin” oluşuyor. Bizde “yaşamıma karışma” noktasına evrilirken, Brezilya’daki eylemler Dünya Kupası için yapılan stadlara harcanan paranın çokluğu ve yolsuzluk protestolarına uzanmış ve yüzbinler sokaklara dökülmüş. Benzer şekilde Endonezya’da yüzde 44’lük akaryakıt zammının hemen her alanında fiyat artışlarına yansıyacak olması tepkileri büyütmüş.
Eylemlerdeki talep sadece özgürlükle de sınırlı değil. Globalleşme ile ortaya çıkan gelir dağılımı bozukluğu ve bunun toplumsal yansımaları yaşanıyor. Yeni nesil artan küresel refahtan daha fazla pay istiyor. Üstelik de bunu daha fazla “zengin” olmak için değil, daha “özgür olmak” için istiyor!
Eski dönemde kalma politika yapıcıları bunu ne kadar hızlı anlayabilirlerse, “Twitter Baharı”, yaza dönebilecek. Yok eğer yeni dünyayı, eski yöntem ve algılarla yönetmeye kalkarlarsa kısa bir süre için “Twitter Kışı” yaşanabilir. “Kış” olsa da üzülmeyin, su yolunu bulur!
2013 Twitter Baharı mı olacak?
Haberin Devamı