123.3 milyar $ rezervin 44.7 milyar $’ı Merkez’in

Haberin Devamı

Merkez Bankası’nın döviz rezervi 123.3 milyar dolar ile tarihi zirvesine çıktı. Döviz rezervinin yaklaşık 20 milyar doları ise altından oluşuyor. Bu rezervin hepsi Merkez’in emrinde. Ancak bu rezervin önemli bir kısmı bankaların Merkez’de tuttukları para ve altından oluşuyor. Rezervin sadece 44.7 milyar dolarlık kısmı Merkez Bankası’nın ‘kendi’ rezervi.

Merkez Bankası dünyada en fazla altın rezervi bulunduran bankalar sıralamasında hızla turmanıp, ilk 10’a girecekmiş. Altın rezervlerini arttırmak son yıllarda merkez bankaları arasındaki son “moda”! Merkez bankaları arasındaki bu modada ABD başı çekerken, son günlerde altın rezervlerini kendi ülkesinde “saklama” planları yapan Almanya ikinci sırada yer alıyor. Türkiye 12.4 milyon ons (yaklaşık 20 milyar dolar) ile 10.sıraya yükselmiş görünüyor.

Altın rezervlerindeki artışta Merkez Bankası’nın Ekim 2011’de zorunlu karşılıkların yüzde 10’unun altın cinsinden tutulabilmesine izin veren, ardından da Ağustos 2012’den itibaren yürülüğe konulan “Rezerv Opsiyon Mekanizmasının (ROM)” devreye girmesinin rolü büyük oldu. ROM’da bankalar merkez bankasının belirlediği “rezerv opsiyon katsayılarına (ROK)” bağlı olarak TL ve döviz mevduatları belirlenen oranlarda altın (ve de döviz) yatırabiliyorlar. TL için tutulması gereken zorunlu karşılıkları TL yerine altın olarak tutmak isteyen bankalar ROK kadar daha fazla karşılık bulundurmak zorundalar. Bu politika sayesinde Merkez Bankası hem altın, hem de döviz rezervlerini arttırmayı başarmış durumda. Döviz rezervlerine bakıldığında Türkiye dünyada 19.sırada yer alıyor. 103 milyar dolayındaki döviz rezervlerinin geçtiğimiz yılda hızla arttırılmasında yine ROM etkili oldu. Merkez Bankası’nın toplam rezervleri Ocak ayındaki son açıklamaya göre 123.3 milyar dolara yükselmiş durumda.

Bu rezervlerin hepsi Merkez Bankası’nın emrine amade olsa da net olarak bakıldığında Merkez Bankası’nın bu rezervlerin ne kadarını kullanabileceği farklı bir durum. Merkez Bankası’nın analitik bilanançosuna göre toplam döviz varlıkları 125.2 milyar, döviz yükümlülükleri ise 80.7 milyar dolar civarında. Yükümlülükler içinde bankaların tuttukları 28 milyar dolar ve 14 milyar dolarlık altın zorunlu karşılıklarıda yer alıyor. (Altındaki fark Merkez Bankası’nın kendi pozisyonun ifade ediyor!)

Döviz varlıkları ile döviz yükümlülükleri arasındaki fark yaklaşık 44.7 milyar dolar ki bu rakam aslında Merkez Bankası’nın net “pozisyonunu” yani bir anlamda elindeki net kullanılabilir rakamı ifade ediyor! Toplam rezerv 123 milyar dolardayken net rezerv 44.7 milyar dolar diye hemen endişe etmeyin. Neden derseniz Merkez Bankası’nın kullanabileceği “imkân” halen daha 123 milyar dolar. Kaldı ki rezerve kullanımına ihtiyaç kalmadan Merkez Bankası oldukça geniş bir hareket alanı var!

Döviz rezervini artırmak Türkiye için gerekli mi?

Rezervlerle ilgili tartışılması gereken bir konu daha var. 152 milyar dolarlık toplam finansal portföy yatırımının olduğu bir piyasada 123 milyar dolar ne kadar “yeterli”?. Daha fazla rezervleri arttırmalı mıyız? Moody’s’in son açıklamasına göre, evet! Peki gerçekten bu denli büyük bir rezerv bulundurmalı mıyız? Aslına bakarsanız rezervlere nasıl bir ortamda ihtiyaç duyulduğuna bağlı! Bir savaş ortamındaysanız durum farklı. Yerel bir finansal sorun ile karşılaştığınızda ya da küresel bir krizle karşılaştığınızda durum daha farklı olacaktır. Ancak kesin olan bir şey var ki o da “serbest kur” rejiminde rezervlere çok da fazla ihtiyacınız yok. En fazlasında ortaya çıkabilecek bir gerginlik kurlara yansıyacaktır. Diyelim ki böylesi bir gerilim ortaya çıktı. İlk çıkacak “ürkek yatırımcılar” belki 8-10 milyar doları “makul kurlardan” çıkabilirler. Ancak çıkış devam ettikçe bu durum kurlara yansıyacak, kurlar artacaktır. MB’nin rezervlerini ilk aşamada kullanması gerekmeyecektir.

DİĞER YENİ YAZILAR