Zikir ne demek? Günlük zikir nasıl çekilir? En kuvvetli zikir
Kuran'da geçen zikir kelimesi birçok anlama gelmektedir. Lisan ile zikir mümkün olabileceği gibi kalple de zikir mümkündür. Genel anlamda Allah'ı anmak için söylenen sözler manasında kullanılan zikir, bir şükür kavramıdır. Dil ile yapılan zikirde Allah'ın isimleri anılıp şükür edilirken, kalp ile yapılan zikirde kulluk vazifeleri yerine getirilmektedir.
Birçok ayette ve sayısız hadiste geçen zikir, anmak ve hatırlamak anlamlarını içermektedir. Bütün tasavvufi terbiye yollarında zikir bir usul olarak görülmektedir. Açık veya gizli şekillerde, farklı tertiplerde zikir çekmek önemli bir esastır. Kişinin manevi dünyasını geliştiren zikir, manevi dünyanın hayata yansımasını sağlamaktadır.
Zikir hatırlamaktır ve Allah'ı hatırlamak farklı şekillerde olabilmektedir. Kuran okumak, istiğfar etmek ve dua etmek, zikir olarak nitelendirilmektedir. Hayatın farklı alanlarında kişiye düşen ilahi vazife ve sorumluluk olan zikir, mutlaka gün boyu yapılmalıdır. Şeytanın kötü vesveselerinden ve nefsin terbiyesinde, zikir önemli bir yer tutmaktadır.
Arapça bir kelime olan zikir, zekere kelimesinin kökünden gelmektedir. Zihinsel faaliyet olarak görülen zikir, Allah'ı anmak üzere yapılmaktadır. Allah'ı anacak her türlü harekete zikir denmesinin nedeni, kalpteki hatırlamaya işaret etmesidir. Hakiki zikir için Allah'a inanmak gerekmektedir. Allah'a inanmayan biri diliyle ne kadar zikir ederse etsin, gerçek manada zikretmiş sayılmamaktadır.
Kuran-ı Kerim'de zikir kelimesi çok geçmekte olup her türlü ibadetin hatırlatılmasında zikir kelimesi kullanılmaktadır. Kuran'da Allah, insanlara sürekli olarak kendisinin zikredilmesini emretmektedir. Bu emir kimi zaman namazla, kimi zaman verilen nimetleri hatırlama ve yapılan diğer ibadetler ile gerçekleşmektedir. Kuran-ı Kerim'de zikredenlerden büyük övgü ile bahsedilmektedir.
Kulluğun gereklerinden biri olan zikir, kalp huzurunu ve kurtuluşu sağlamaktadır. Zikrin sesli veya sessiz olarak yapılması ile ilgili birçok rivayet bulunmaktadır. İslamiyet'te zikir büyük bir ibadet olarak görülmektedir. Zikrin Kuran-ı Kerim'de kullanımı çeşitlilik göstermekte olup pek çok anlam içermektedir.
Günlük Zikir Nasıl Çekilir?
Zikir anmak ve hatırlamak anlamına geldiğinden, insanlar bazen bilinçli bazen de bilinçsiz olarak aslında zikir halindedir. Allah'ın insanlardan zikri çok fazla istemesinin nedeni, insanın Allah'ı anarak huzuru bulmasıdır. Tesbih çekerek veya Kuran okuyarak, gün içerisinde zikir halinde olmak mümkündür. Allah'ı gönülden ananlar da zikir çekmektedir.
Allah'ı hatırlatan tutum ve davranış içerisinde olmak bile zikre örnek gösterilebilmektedir. Mümin hayatının her alanında, zaman ve mekan fark etmeden zikir içerisinde olabilmektedir. Allah'ı hatıra getiren her bir söz ve davranış, zikir olarak kabul edilmektedir. Allah'ın azametini gösteren bir durum ile karşılaşıldığında, sadece ''Allah-ü Ekber'' demek bile zikir için yeterlidir.
Kuran-ı Kerim'de her durumda zikir çekmenin mümkün olduğundan bahsedilmektedir. Herkes için sabit bir zikir kalıbı olmamakla birlikte her mümin bilinçli veya farkına varmadan zikir içerisinde olabilmektedir. Sürekli olarak zikir içerisinde olan biri, günlük davranışlarını ibadete dönüştürmektedir. Allah ile irtibatı canlı tuttuğundan, gafletten kurtulmaktadır.
Bütün tasavvuf büyükleri ve tarikatlar, zikir üzerinde çok fazla durmaktadır. İlahi emir ve yasaklara uyulması bile zikir olarak kabul edilmektedir. Allah'ın emir ve yasaklarını unutmamalı, Allah'ın müminlerinden istedikleri yerine getirilmelidir. Kişi zikir halindeyken samimi ve sadık olmalıdır. Kendi isteği ile zikretmeli ve Allah'ı anarken aklını meşgul edecek şeylerden kaçınmalıdır.
En Kuvvetli Zikir
Allah'ı hatırlamak, zikretmek dil ve kalp ile yapılmaktadır. Dil ile yapılan zikir, kalpte bir karşılık bulmalıdır. Kalbi şeffaflaştıran ve letafet kazandıran zikir, mümine büyük mükafatlar kazandırmaktadır. Kalpten ve inanılarak yapılan bütün zikirler kuvvetli olmakla birlikte o kişinin gafillerden olmamasını sağlamaktadır.
Namazdan sonra edilen dua, Allah'ın isimlerinin gün içerisinde tekrar edilmesi ve tesbih çekmek, kat kat sevap kazandırmaktadır. Kuran'ı Kerim'de müminlerin Allah'ı nasıl anarsa, Allah'ın da o kişiyi o şekilde anacağı belirtilmektedir. Zikir sadece öteki taraf için değil, bu dünyada da önemli bir yere sahiptir. Okunması tavsiye edilen dualar, gün içerisinde zikir niyetine okunulabilmektedir.
Yüce Allah'ı gönülden anan biri, kalp ile zikir çekmektedir. Bu zikir bir nevi tefekkür olarak kabul edilmektedir. Kuran-ı Kerim'de ayetlerde, zikir içerisinde olan bir insanın her türlü kötülüklerden muhafaza edileceği belirtilmektedir. Sürekli zikir halinde olan biri, huzura kavuşmakta ve dünyada ahiret mutluluğunu tatmaktadır.
Doğru Zikir Nasıl Olmalıdır?
Zikir sadece tekrarlama faaliyeti olmamakla birlikte Allah'ın azametini tefekkür etmektir. Zikir için yüksek bir ses kullanmak gerekmemekle birlikte yalnız ve her an yapılması, makbuldür. Zikir içerisinde olan biri bütün varlığı ile Allah'a yönelmeli ve gaflet tozlarında silkelenmelidir. Kalp ve dil bir ahenk içerisinde Allah'ı anmalıdır.
Zikir esnasında, kişi kendisini Allah'tan uzaklaştıracak her şeyden uzaklaşmalı ve tefekkür ile titremelidir. Allah'ı zikretmek, en büyük ibadetlerden biri olmakla birlikte ayakta, oturururken ve yürürken bile zikir yapılabilmektedir. Mümin zikir için kendini zorlamamalı ve nefret getirecek kadar yapmaktan sakınmalıdır. Nefsin iyi işler yapılmasında isteksiz olabileceği göz önüne alınmalıdır.
Manevi olarak insanları teskin eden zikir, insanı ruhsal anlamda doyurmaktadır. Abdestin manevi bir temizlik olmasına karşın zikir için abdest almak zorunlu değildir. Eğer namaz bir zikir olarak ele alınacaksa, mutlaka abdest alınması gerekmektedir. Düşsel ve sesli zikirde, abdest alınması gibi bir zorunluluk söz konusu değildir.
Mekanın ve saatlerin zikir için hiçbir önemi yoktur. Allah'ı anmak için belirli bir saat ve mekan belirlemek, doğru bir hareket olarak görülmemektedir. Allah insana şah damarından bile daha yakındır ve insan isteği zaman yaratıcısını zikredebilmektedir. Zikir sayısının bir önemi olmamakla birlikte önemli olan samimiyettir.