Türkiye'nin konuştuğu olayda çantanın sırrı ne?
Giresun’un Eynesil ilçesinde, 12 Nisan 2018’de evinin önünde ağır yaralı bulunan Rabia Naz Vatan’ın ölümü, her aşamasında birçok soru işareti barındırıyor. Savcılık, emniyet, adli tıp ve TBMM yanıtsız kalan sorulara yanıt arıyor.
Rabia Naz öldüğünde henüz 11 yaşında Eynesil İmam Hatip Okulu 6’ncı Sınıf öğrencisiydi. 12 Nisan 2018 günü saat 16.30’da iki kız arkadaşıyla okuldan çıktı. Arkadaşlarıyla girdiği marketten dondurma aldı, aldığı dondurmanın parasını, yanında para olmadığı için arkadaşları verdi. Kitapçıya girdiler; kitap sipariş etti. Ardından annesi Atika Vatan’ın çalıştığı eczaneye uğrayarak arkadaşlarıyla oyun oynamak için izin istedi. Ancak okuldaki bir yaramazlığını dile getiren anne sert tepki gösterdi. Annesi izin vermeyip eve gitmesini söyleyince arkadaşlarından ayrıldı.
Çıkış o çıkış, ne olduysa ondan sonra oldu. En son kamera görüntüsüne saat 16.49’da girdi. Saat 17.15 civarında, kendi oturdukları evin altındaki babasına ait işyerinin önünde, iki kolu yanda sol bacağı sağ bacağının üstünde, yaralı halde tanık Mürsel Küçükal tarafından bulundu.
Küçükal, ilk ifadesinde Rabia Naz’ı öylece yatar halde inlerken bulduğunu, karşıdaki komşu Şermin Dede’ye haber verdiğini söylüyor.
Ambulans geldiğinde Rabia hala canlı, inliyor ancak konuşamıyor. Bileğinden kopmak üzere olan ayağı fark edildi. Ambulansla Görele Devlet Hastanesi’ne giderken Rabia’nın attığı çığlık, ondan duyulan son ses oluyor. Hastanede kalbi duruyor, yapılan müdahaleye cevap vermiyor.
DÜŞME İHTİMALİ
Milliyet'ten Önder Yılmaz'ın haberine göre, morgda amcasından teşhis etmesi isteniyor. O ana kadar trafik kazası olduğu düşünülen olayın, doktorun vücuttaki kırıkların şeklini de dikkate alarak ilk müdahalesinde yüksekten düşme olabileceği tespiti ve savcının kolluk birimlerini bu doğrultuda bilgilendirmesiyle olaya bakış değişiyor. Rabia Naz detaylı otopsi yapılmak üzere Trabzon Adli Tıp’a sevk ediliyor. Olay yerinde trafik kazası yönündeki araştırmalar, yüksekten düşme ihtimali nedeniyle binaya yöneliyor.
DELİLLER AYAK ALTINDA
İlçeden olayı duyup gelenler, hastanede beklemeyip dönenlerle olay yeri çok kalabalık. Öyle ki, apartmanın merdivenleri bile gelen komşularca taziye olur diye yıkanıp silinmiş. Çatıya meraklı onlarca kişi çıkmış, yani olay yeri ve deliller ayaklar altında. Ta ki olay yerindeki ekiplere, savcının şüpheli ölüm talimatı, intihar ihtimalinin olabileceği bilgisi gelinceye kadar. Giresun Cinayet Bürosu ekipler de devreye giriyor. Evde, odada intiharla ilgili araştırmalar yapılıyor. İntihar olabileceğini ispatlayacak bir not ya da bulguya rastlanmıyor.
ÇANTANIN SIRRI NE?
Rabia Naz’a hastanede müdahale edilirken annesi ve amcasının aklına geldiği söylenen Rabia’nın sırtındaki çanta, süreçte çatıya araştırma için çıkan polislerce bulunamıyor. Çantayı saatler sonra çatıya çıkan Rabia’nın dayısı ve iki kişi çıkış kapısının hemen sağında çatıya adım atar atmaz görerek buluyor.
Çantanın ilerleyen saatlerde karanlıkta çatıya çıkanlar tarafından bulunması, çantanın sonradan getirildiği ihtimalini tartışmaya açıyor. Çantayla ilgili bu çelişkiler de ailenin, olayın yüksekten düşme olabileceğine yönelik düşüncesi nedeniyle sonradan unutuluyor. Baba Şaban Vatan, olayın peşine düşüp durumu anlatınca çantayı bulanların ifadeleri daha sonra alınıyor. Ancak annenin daha hastanede çocuğu can çekişirken aklına çantasının gelmiş olması da ayrı bir tartışmanın fitilini ateşliyor.