Tüm kırmızılar iyi bir tek et dışında

Türkiye'de "kalp cerrahisinde bir numara kim?" sorusuna üç kişiden ikisi onun adıyla cevap veriyor. Her gün 6 saatlik uykusu dışında tüm zamanını hastalarına ayıran, dinlenirken bile ekrandan yoğun bakım odasını izleyen Bingür Sönmez, günü 27 saat yaşıyor. Kendisiyle görüşmeyi talep ettiğimde beni, Beyin Cerrahı Ali Zırh gibi ameliyat izlemeye davet etti. Yaşamının büyük bir kısmı ameliyathanede geçiren biri. En doğal teklifti bu onun için... Benim için ise imkânsız. Keşke sinirlerim onların ki gibi çelikten olsaydı!

Akşam saatlerinde Memorial Hospital'daki odasından içeri girdiğimde o hâlâ ameliyattaydı. Bir gazeteci için define değerinde bir oda burası. Duvarları hastalarından, hayranlarından gelen, çerçevelenmiş yazı ve şiirlerle, Bedri Koraman, Gani Müjde gibi ünlü karikatürist ve mizahçıların onu karikatürize eden çizimleriyle dolu. Masalar ve dolaplar ise yüzlerce ödülle.

Bingür Sönmez uzmanlık eğitimini İngiltere'nin en büyük üniversite hastanelerinden St. Thomas'da yapmış. Yılda en az 2-3 kez Amerika'ya giderek gelişmeleri takip ediyor. Her ay Frankfurt Üniversitesi'ne giderek 'robot ameliyatı' izliyor (üç küçük delikten yapılan kalp ameliyatları) ve aynı gün geri dönüyor.

* Gününüz kaç saat sizin?
Bingür Sönmez: 27 saat. Gece 12'de 24 saat bitiyor. Ondan sonraki bir iki saat bana ait. Hastalarımı dolaştıktan sonra odama geliyorum, gece ikiye kadar ertesi güne hazırlanıyorum. Kongrelerim, yazılarımı, toplantılarımı o sürede hazırlıyorum.

* Sigara içiyor musunuz?
Kesinlikle içmiyorum ve hiç içmedim.

* Diyet?
Hastalarıma söylediğim her şeyi kendim de yapıyorum. Sağlıklı besleniyorum.

* Sadece zeytinyağı mı yiyorsunuz?
Sadece zeytinyağı çok mükemmel. Ege bölgesinde Amerikalılar tarafından yapılan bir çalışma var. Bütün insanların HDR'si (yararlı kolesterol) yüksek ve damar sertliği çok az. Aynı çalışma Karadeniz'de yapılmış, deniz olmasına rağmen kimse balık yemiyor, herkes kırmızı et ve tereyağı yiyor. Onlarda kolesterol yüksek, damar sertliği fazla.

Güçlü bir antioksidan
* İçki için ne diyorsunuz?
Kırmızı şarap çok yararlı ama 2 kadeh. Burada yararlı olan şarabın içindeki kırmızı boya; üzümü, kabuğu ve çekirdeği. Tabiatta kırmızı olan her şey yararlı: Domates, kırmızı şalgam, şarabın kırmızısı. Kırmızı rengi veren madde E vitamininden 10 kat daha güçlü bir antioksidan. Onun dışındaki içkileri tavsiye etmiyoruz ama diyabetik olmayanlara gün aşırı bir dubleye izin veriyoruz.

* Kırmızı et hiç mi yememek lâzım?
Bence hiç yememek lâzım. En fazla haftada bir defa çok iyi ızgara yapılmış olarak...

* Sağlıklı yaşayan insanlarda "kalp" riski yok mu?
Olayı şöyle basitleştirelim; aslında hepimiz koroner hastası olacağız ama hastalığın ilerleme hızı çok farklı.

* Herkesin olması şart mı, örneğin ben almasam?
Herkes mutlaka olacak, çünkü insanın eskimesi bu. Vietnam Savaşı'nda ölen askerlerin incelenmesi sonucu anlaşılmış ki 20 yaşında insanlarda bile damar sertliği var. O zaman anlaşıldı ki damar sertliği doğumla başlıyor. Doğumla birlikte yaşlanmaya başlıyorsunuz. Dolayısıyla insanların 28-30 yaşında enfarktüs geçirmesini sürpriz olarak görmemek lâzım. Damar hastalığının ilerleme hızı fazla olan 45 yaşında ameliyat oluyor, yavaş olan 70 yaşında hastalanıyor. Genç hastaların kendine çok iyi bakması lâzım.

Kalp ağrır mı?
* Kalp ağrır mı? Ağrımaz derler ama sızlaması yok mudur?
Kalbin kendisi ağrı yapmaz. Kalp sıkıntı anında göğüs duvarına, kola, boyuna, parmaklara yanma tarzında bir ağrı gönderir. Ama yüzde 20 civarında "sessiz kalp hastası" var. Asıl felaket orada başlıyor, insanlar bu yansıyan ağrıyı duymuyorlar. Diyabetik veya çok şişman insanlarda bu oluyor. Ağrı vücudun koruyucu mekanizmasıdır; kalp oksijensiz kalınca ağrı gönderir, sahibini uyarır. Bu hasta şanslıdır.

* Kalp konusunda en son yenilik nedir?
Anjiyo hâlâ altın standart. Anjiyodan korkanlar için Alman Hastanesi'ndeki "damar cidarlarını test eden alet" veya EBT (Elektron Beam Tomografi) var. Ama anjiyo en iyi metod. Artık şüphe ettiğimiz her hastaya çekiyoruz. Eskiden 3-5 gün gerekirdi şimdi gece kalması bile gerekmiyor. Hem kullanılan malzemenin kalitesi arttı, hem de yapanlar çok deneyimli.