Tek sabıkam türban onunla gurur duyuyorum
Ben herkese eşit ve yakın uzaklıktayım. Yalnız kendi yetkileri içinde çalışan biriyim. Türbana karşı çıkan herkesle tartışmam çok doğal...
Tarihin en büyük tanıklarından İstanbul Üniversitesi de 550'inci yıldönümünü kutluyor. Biz de üniversiteye 42 yılını veren Rektör Kemal Alemdaroğlu'na kulak verdik.
* Nasıl bir kutlama hazırladınız?
Yurtdışından rektör konuklarımız olacak. 85 ülkeden bilim adamlarını davet ettik. "21. yüzyılda üniversite" ve "15. yüzyılda Bizans ve Osmanlı Kültürleri'ni tartışacağız.
* İstanbul Üniversitesi siyasi kamplaşmaların, yoğun olduğu bir yer. Burayı yönetmek zor mu?
Yaklaşık 49 bin öğrenci, 5 bin öğretim elemanı, 7 bin idari personel, toplam 60 bin kişi. Her görüşü kaba kuvvete başvurmadan konuşsunlar. Yönetmeliklerin gereğini yerine getirmek koşuluyla. Yönetenlerin anti-demokratik uygulamaları söz konusu olduğu zaman tepki veren bir grup ortaya çıkabilir. Saldırı niteliğinde bir olay geçenlerde Edebiyat Fakültesi'nde oldu. Önlem alındı, ertesi gün kesildi.
* Kavgaya karışan taraflardan Atatürkçü Düşünce Kulüpleri ile ilişkiniz olduğu iddia edildi.
Bunu ilişkilendirenler bir şey bilmeden konuşanlar. Ve sağ dediğimiz düşüncede olup, sağ basında eli kalem tutmaya çalışan garibanlar. Ben herkese eşit yakınlıkta ve uzaklıktayım.
* Siz neye bağlıyorsunuz, bu suçlamaların size yönlendirilişini?
Benim sabıkam türban ve bundan gurur duyuyorum. Atatürk ilkeleriyle kurulan bu cumhuriyetin türbana geçit vermeyeceği inancındayım.
* Siz türbana mı, türbanlı öğrencilerin resmi eğitim kurumlarında okumasına mı karşısınız?
Biz kamu alanlarında kıyafetin birtakım kuralları olduğunu savunduk. Öğrenci dışarıda isterse türban taksın isterse şortla gezsin. Ama üniversiteye geldiği zaman bir dini simgeyi taşımasın. Olay bu. Bu benim düşüncem değil, kendi yetkilerim içinde uygulayıcıyım. Parlamentoda bu kararları değiştirin, uygulamazsam hesabını sorun.
İmam-hatipli imam olsun
* AKP Hükümeti'nin açıkladığı Acil Eylem Planı'na ve Mumcu'nun gündeme getirdiği YEK'e tepki verdiniz. Asıl eleştirdiğiniz noktalar neydi?
Türkiye'nin öncelikli konusu üniversite yasası değil. Üniversite bir ülkede üst kurumdur. Eğer altyapıda şu kadar insan açsa yoksulsa siz onları mutlu edemeden üniversiteyi tartışamazsınız. İkinci konu meslek liseliler. Hükümetin bu konuyu gündeme getirmesinin nedeni İmam-hatip lisesini bitiren Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne girecek mi girmeyecek mi? Hayır giremez. İmam-hatibe giren kararını imam olmak istiyorum şeklinde vermiyor mu? O zaman bu yolda ilerleyecek. Fırsat eşitliği bu değil.
* ÖSYM özerkleştirilecek. Nasıl olacak bu?
Dünyada yok böyle bir şey. Devlet kurumu olup, bağımsız anlamda özerk demek... Merkez Bankası Türkiye'nin en özerk yapısıdır. Ama başkanını hükümet tayin eder. ÖSYM YÖK'ten ayrılırsa bir bakana bağlı olacaktır. Sonra da kadrolaşmanın çok değişik örneklerini yaşarız. Bu yüzden karşı çıktık.