Tecavüz davasında yanlış Dursun sanık olmuş!
Fildişi Sahilleri'nden kaçıp Türkiye'ye gelen A.Z. adlı genç kadına tecavüz davasında isim benzerliğinden yanlış Dursun'a dava açıldı, dava durdu! Yanlış Dursun'a dava açılınca tecavüz şüphelisi bir yıldır bulunamıyor
Radikal'den İsmail Saymaz'ın haberine göre, Fildişi Sahilleri’nden kaçıp Türkiye’ye gelen A.Z. adlı genç kadın , işsiz kalınca menejer Dursun A.’dan yardım istedi. Dursun A. da A.Z.'yi, bir evde bakıcılık yapacağını söyleyerek, Silivri’ye yaşayan Dursun İ. adlı kişinin evine götürdü. 30 yaşındaki A.Z. aynı gün Dursun İ.’nin tecavüzüne uğradı. Olayın sonrası ise yargı tarihine geçecek skandallar zincirine sahne oldu. Savcılık, dosyayı incelemediğinden aracı Dursun A. ile tecavüz şüphelisi Dursun İ.’yi birbirine karıştırarak aracıya dava açtı. Suçun işlendiği yer de araştırılmadığı için dosya İstanbul Adliyesi’nden Bakırköy’e, Bakırköy’den Silivri’ye, Silivri’den tekrar İstanbul’a gönderildi. İstanbul mahkemesi de davaya kimin bakacağını tespit etmesi için Yargıtay’a yolladı. Dosya hâlâ Yargıtay’da bu kararı beklerken, A.Z.’nin avukatları Silivri’de tevacüz şüphelisi Dursun İ. hakkında suç duyurusunda bulundu. Aradan sekiz ay geçmesine rağmen Dursun İ.’nin kimliğinin bile yeni tespit edildiği ortaya çıktı.
Fildişi Sahilleri’nden kaçarak, illegal yollarla 9 Aralık 2011’de Türkiye’ye gelen 30 yaşındaki A.Z. adlı kadın, İstanbul Fatih’e yerleşmişti. İş arayan A.Z.,daha önceden tanıştığı Dursun A. tarafından 15 Ocak 2014’te telefonla arandı. Dursun A., genç kadına, “Bir temizlik ve yaşlı kadının bakım işi var, yapar mısın?” diye sordu. A.Z. bu teklifi kabul edince ikili 16 Ocak 2014’te İstanbul Aksaray’da buluştu. A.Z.’nin yanında erkek arkadaşı G.M.Z. de vardı. Fakat Dursun A., “Erkek arkadaşın gelmesin” dedi. Bunun üzerine Dursun A. ve A.Z., Silivri’ye gitmek üzere yola çıktı. İlkin metroya binen ikili, Yenibosna’da inip “mavi otobüsle” yola devam etti. Daha sonra da bir minibüsle Silivri’deki eve gidildi. Gittikleri evde, kendilerini, işi verecek kişi olan “Tokatlı Dursun” diye bildikleri 40 yaşlarındaki Dursun İ. ile “Fatma” adlı Gürcü bir kadın karşıladı. Aracı Dursun A. ayrılırken, A.Z. ve Dursun İ. adlı kişi, birlikte alışverişe çıktı.
SİLİVRİ’DE TECAVÜZ
Döndükten sonra A.Z., uykusu geldiğini söyleyerek, kendisine gösterilen odaya geçti. A.Z.’nin iddiasına göre bir süre sonra Dursun İ. odaya gelip yatakta yanına uzandı. A.Z.’nin itirazları üzerine Dursun İ. de kalkarak, odadan çıktı. On dakika sonra geri dönen Dursun İ., A.Z.’ye, “Sen diğer odaya geç” dedi. A.Z. diğer odaya geçer geçmez Dursun İ. içeri girdi ve kapıyı kilitledi. Ardından da, “Sen temizlik için değil, arkadaş olarak geldin. Burada temizlikçiye ihtiyaç yok” dedi. A.Z.’nin bağırması üzerine Dursun İ., “Bağırma, seni öldürürüm” diye tehdit etti ve genç kadının boğazını sıkıp yumrukladı. Daha sonra kadını yatağa atarak, zorla pantolonunu çıkardı. A.Z.’nin bağrışlarına karşın kimse yardıma gelmezken, Dursun İ. “Seni öldürürüm” diye tehdit etmeye devam etti. Ardından A.Z.’in pantolonunu yırtarak çıkarıp tecavüz etti.
DURSUN’LARI KARIŞTIRDILAR
Evden kaçarak çıkan A.Z. erkek arkadaşıyla Çapa Tıp Fakültesi’ne gidip muayene oldu. Ardından da aracı Dursun A.’yı aradı. İddiaya göre Dursun A., “Yanıma gel, dostça hallederiz” dedi. Bunun üzerine A.Z., 7 Ocak 2014’te Fatih Şehit Tevfik Fikret Erciyas Polis Merkezi Amirliği’nde giderek, hem Dursun A. hem saldırgan Dursun İ.’den şikayetçi oldu. Polislerin 23 Ocak 2014’te gözaltına aldığı Dursun A., menejerlik yaptığını, A.Z.’nin iş konusunda yardımcı olmasını istemesi üzerine, kendisine yardımcı arayan ve Silivri’de dondurmacılık yapan Dursun İ. ile buluşturduğunu söyledi. Evin Silivri’de müstakil ve iki katlı bir bina olduğunu kaydeden Dursun A, buluşmadan sonra kendisinin evden ayrıldığını söyledi. Dursun İ.’yi “Tokatlı Dursun“ diye bildiğini ve soyadını bilmediğini kaydeden Dursun A., bu kişinin telefon numarasını polise verdi. Polis, bu nuramayı aradığında Dursun İ.’ye ulaşamadı.
Aracı Dursun A., savcılıkta ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılırken; “Cinsel saldırı ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” iddiasıyla yürütülen bu dosya, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na gösterildi. Savcı Nihat Karpınar, dosyayı “basit cinsel saldırı” diye değerlendirdi ve ardından “sehven” suç yerini “Bakırköy” olarak ele alıp yetkisizlik kararı verdi ve dosyayı Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı’na yolladı. Bakırköy Savcı Nihat Ayvaz hiçbir araştırma yapmadığı gibi, aracı Dursun A. ile tecavüz şüphelisi Dursun İ.’yi birbirine karıştırdı. Ve böylece Dursun A. hakkında “nitelikli cinsel saldırı” suçundan 11 Şubat 2014’te dava açtı. Dosyanın içeriğinde bakmaksızın iddianameyi kabul eden Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, suçun Bakırköy’de değil, Silivri’de işlendiğini belirterek, 24 Şubat 2014’te yetkisizlik kararı vererek, dosyayı Silivri Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.
SİLİVRİ'DE FARK EDİLDİ!
Dosyadaki bu skandallar, ancak Silivri Ağır Ceza Mahkemesi tarafından fark edildi. Mahkeme, 21 Mayıs 2014’te aldığı kararında, isim benzerliği nedeniyle “sehven” aracı Dursun A.’ya dava açıldığını ve A.Z. eve götürülerek teşhis yaptırılmadığı için olayın Silivri’de meydana geldiğine ilişkin bir kesin tespitin olmadığını ifade etti. Aracı Dursun A.’nın evi tespit edememesinin “hayatın olağan akışına” aykırı olduğunu kaydeden mahkeme, Dursun İ.’ye ait telefonun baz istasyonu kayıtları alınmadığı için nereden sinyal verdiğinin de belirlenmediğini ifade etti. Bu nedenle mahkeme, yetkisizlik kararı vererek, dosyayı İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi’ne iade etti. Davanın Silivri’de görülmesi gerektiğinde ısrar eden İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi ise görev yerine karar verilmesi amacıyla 30 Haziran 2014’te dosyayı Yargıtay 5. Ceza Dairesi’ne gönderdi.
TİB BULDU AMA...
Bu arada, A.Z.’nin avukatlığını üstlenen Çağdaş Hukukçular Derneği Kadın Komisyonu’ndan Neziha Eken, Silivri Başsavcılığı’na ayrıca suç duyurusunda bulundu. Savcı Murat Durmaz, dosyayı yeniden ele alarak, aracı Dursun A.’nın ifadesi aldı. Ardından tecavüz şüphelisi, “Tokatlı Dursun”un telefon numarasına ilişkin Telekomünikasyon İdaresi Başkanlığı’na yazı yazıyarak, bu kişinin kimlik ve adres bilgileri istendi. TİB’den gelen gelen yanıtta, telefonun 47 yaşındaki Tokatlı Dursun İ.’ye ait olduğu anlaşıldı. Fakat Avukat Eken’in verdiği bilgiye göre, TİB’in yanıtı iki ay önce Silivri’ye gönderildiği ve dosyaya girdiği halde, evraka ancak dün bakılabildi. Eken, şüpheli Dursun İ. hakkında hâlâ bir işlem yapılmadığını ifade ediyor.