'Sapıkça tekliflerde bulundu'
ISPARTA’nın Yalvaç İlçesi’nde dini nikahlı eşi Osman Tokmak’ı oğlu Fırat Erdoğan’la birlikte öldüren Gönül Sökmen, "20 gün her şey çok güzeldi. Sonrasında sabaha kadar porno kanalları izliyor, orada gördüklerini benim de yapmamı istiyordu. Sapıkça tekliflerde bulunuyor, her itiraz ettiğimde dövüyordu" dedi.
Yalvaç’ta dini nikahlı eşi 67 yaşındaki Osman Tokmak’ı oğluyla birlikte öldürdükten sonra başını gövdesinden ayırmaya çalıştığı iddiasıyla tutuklanan 49 yaşındaki Gönül Sökmen, savcılık ifadesinde çarpıcı detaylar anlattı. Sökmen, İstanbul’da dünyaya geldiğini, 6 yaşında ailesiyle Denizli’ye, 4 yıl sonra Muğla Köyceğiz’e taşındıklarını anlattı. Babasının seracılık yaptığını, kendisinin de liseyi bitirdikten sonra lokantalarda garsonluk yaptığını aktaran Gönül Sökmen, daha sonra Antalya’ya gelerek otelde santral görevlisi olarak çalıştığını söyledi. Burada katıldığı tekvando kursunda tanıştığı F.E. ile 1991 yılında evlendiğini kaydeden Gönül Sökmen, mavi kuşağa kadar ilerledikten sonra oğlu Fırat Erdoğan’a hamileyken sporu bıraktığını belirtti.
’ŞİDDET GÖRÜP BOŞANDIM’
Sonrasında eşinin memleketi Kayseri’ye yerleştiklerini aktaran Gönül Sökmen, oğlu 12 yaşına geldiğinde eşinden sürekli şiddet görmesi üzerine ayrılma kararı aldığını belirtti. Çocuğunun velayetini alabilmek için nafaka talebinde bulunmadan anlaşmalı boşandığını söyleyen Gönül Sökmen, baba ocağı Köyceğiz’e döndüğünü anlattı. ’Burası küçük yer, dedikodu çok olur. Sen bizim aile huzurumuzu kaçırırsın, seni eve alamayız’ cevabını alınca baba ocağından ayrıldıklarını anlatan Sökmen, iş bulabilmek amacıyla Aydın, Muğla, Antalya, Sivas, İzmir, Nevşehir son olarak da Bursa’ya gittiklerini kaydetti.
’TRENLE SEYAHAT EDİYOR GARLARDA YATIYORDUK’
Kentler arasındaki yolculukları ucuz ve rahat olması dolayısıyla trenle yaptıklarını belirten Gönül Sökmen, "İş buluyordum ancak kalacak yerimiz olmaması nedeniyle fazla uzun çalışamıyordum. Genellikle güvenli olduğu için ya tren garında ya da terminallerde yatıyorduk. 2006 yılında oğlum ilkokul son sınıfta okuduğu için Bursa’da bir ev kiraladık. Ev ve apartman temizlik işine başladım. Oğlum da ilkokulu bitirdi ve bir işyerinde işe başladı. Uzun süre böyle idare ettik" dedi.
’BANA BAKIMA MUHTAÇ BİRİNİ BULUN’
2014 yılında Eskişehir Engelliler Okulu’na hitaben bir mektup yazdığını ve ’Astım hastasıyım, bakıma muhtaç, yaşlı biri varsa ona bakmak kaydıyla evlenmek istiyorum’ dediğini kaydeden Gönül Sökmen, bir aracı vasıtasıyla Yalvaç’ta oturan 75 yaşındaki Halil İbrahim Nart ile tanıştığını belirtti. 2014 Nisan ayında resmi nikahla evlendiği Nart’ın kendisine 1 dükkan verdiğini söyleyen Gönül Sökmen, 2 ay evli kaldıklarını, karı- koca ilişkisi yaşamadıklarını belirtti. Sökmen, kendisine verilen dükkanı iade ederek boşandığını, eşyalarını da bir depoya yerleştirip Bursa’ya döndüğünü kaydetti.
’SAPIK FİKİRLERİ VARDI’
Eşyalarını bıraktığı deponun satılması üzerine Eylül 2014’te Yalvaç’a döndüğünü anlatan Gönül Sökmen, yine bir aracı vasıtasıyla Osman Tokmak ile tanıştığını belirtti. Osman Tokmak’ın kendisine 2- 3 ay dini nikahla yaşadıktan sonra memnun kalırsa resmi nikah yapacağı teklifinde bulunduğunu öne süren Gönül Sökmen, şöyle dedi:
"Kabul ettim ve dini nikah yaparak Osman Tokmak’ın evine taşındım. 20 gün her şey çok güzeldi. 20 gün sonrasında şiddet uygulamaya başladı. Her gün cinsel ilişkiye girmek istiyordu, ama ben bir bahaneyle kaçıyordum. Sabaha kadar Alman porno kanallarını izliyor ve orada gördüklerini benim de yapmamı istiyordu. Sürekli ’Senden kadın olsa ne olacak, kadın dediğin etli butlu olacak’ gibi hakaretler ediyordu. Sapıkça tekliflerde bulunuyor, itiraz ettiğimde dövüyordu. Evde yediğim zeytini bile sayacak kadar cimriydi. Bana sadece 1 yumurta ve yarım ekmek veriyor, kendisine yaptığım yemeklerden yememe izin vermiyordu. Hatta banyo yaptığım zaman bile ’şofben elektrik yakıyor, faturanın yarısını sen ödeyeceksin, ben karışmam’ diyordu. Bir lokantada bulaşıkcılık işi bulmuş çalışmamı istiyordu. Ben de hastalığımdan dolayı çalışamayacağımı söylüyordum. Benim Bursa Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nden astım hastası olduğuma dair raporum vardır."
’DAYANACAK GÜCÜM KALMAMIŞTI’
Yaşadıkları ağır gelince Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı hizmet numarası 183’ü aradığını söyleyen Gönül Sökmen, "Polis geldi. Şikayetçi olursam Osman’ın daha da şiddet göstereceğinden korkarak vazgeçtim. Osman polisi görünce ne olduğunu sordu, ona 183’ü aradığımı söyleyince beni yine dövdü. Bir gün ’3 dakika geç kalktın’ diye ayağıyla boğazıma bastı. Ben de oğlumu arayarak beni götürmesini istedim" dedi.
’BOYNUNU ENSESİNDEN KESMEYE BAŞLADIM’
Oğlunun Bursa’da bir ev kiralayıp bankadan çektiği bin 500 lirayla 30 Ocak’ta yanına geldiğini anlatan Gönül Sökmen, şöyle konuştu:
"Osman evde yoktu, biraz uyuyup dinlendi. Osman eve gelince ona söylemedik, saklandı. Osman’a havuç, patates ve tavuk yemeği hazırlayıp, önüne koydum. Kendisine evden ayrılmak istediğimi söyledim, bana küfretti, karşı çıktı. Dövmeye başlayınca ’Oğlum yetiş, beni kurtar’ dedim. Fırat, bulduğu anten borusuyla içeri geldi ve Osman’ın başına birden fazla vurdu. Osman bayılmamıştı. Oğlum korkup diğer odaya kaçtı. Osman yeniden boğazıma sarılınca ben odada bulunan siyah saplı ekmek bıçağını aldım. Boğuşma esnasında sağ el işaret parmağım kesilmişti ama bıçak tamamen hakimiyetimdeydi. Osman’ı yüzükoyun yatırıp, üzerine çıktım. Boynunu ensesinden kesmeye başladım. O esnada hırıltı duydum. Bir süre sonra hareketsiz kalmıştı. Çorabıma, kazağıma ve pantolonuma kan fışkırmıştı. Kanlı elbiseleri çıkarıp, temiz kıyafet giydim. Osman secde eder şekilde yatıyordu. Üzerine 2 yorgan örtüp, kapıyı kilitledim. Buzdolabını kapı önüne çekerek, sabaha kadar uyumadan diğer odada bekledik. Sonra hamallarla eşyaları kiraladığımız kamyonete yükleyerek saat 10.00 gibi Yalvaç’tan ayrıldık. Bursa’ya varınca eşyaları indirdik ve oğluma ’Polise teslim olacağım, ben yaptım diyeceğim sen karışma’ dedim. Kabul etti ve teslim oldum."
’ÖLDÜRDÜM, PİŞMANIM’
Gönül Sökmen, ifadesinde Osman Tokmak’ın kendisine kötü davranması, sapıkça ilişkilerde bulunması, eşyalarını vermek istememesi ve ’Gidersen seni takip eder, bulur, zarar veririm’ diye tehdit etmesi, olay günü de boğazına sarılıp zarar vermeye çalışması nedeniyle öldürdüğünü, ancak pişman olduğunu söyledi.