Gazete Vatan Logo

Polisi bile şaşırtıyor!

Komşu ülkelerin yanı sıra binlerce kilometre uzaklıktaki ülkelerden, Güney Amerika ve Asya kıtalarından gelen suçluların karıştığı hırsızlık, soygun, cinayet olayları giderek artıyor.Habertürk'ten Mustafa Şekeroğlı'nun haberine göre; küreselleşme, her alanı kapsayan bir kavram ki; Türkiye de kendi suçluları yetmezmiş gibi, ithal suçluların boy gösterdiği ülkeler arasında yer almaya başladı. Fuhuşla başlayan yabancı suç zinciri, hırsızlık, soygun, gasp ve cinayetlerle devam ediyor. Son yıllarda yaşanan hırsızlık ve soygun olaylarında ortaya çıkan yabancı suçlu profili, polisi bile şaşırtıyor.


Soyvetler Birliği’nin 1991 yılında dağılmasının ardından üniversite eğitimi almış, ancak işsiz binlerce kişi İstanbul ve Karadeniz Bölgesi’ne akın etti. Önceleri bavul ticareti yaparak geçinmeye çalışan yabancı uyrukluların bir kısmının adı, bir süre sonra fuhuş sektörüyle anılmaya başlandı. 10 yıl öncesine kadar Aksaray ve Laleli denildiğinde, akıllara fuhuş geliyordu. Rusya, Moldova ve Ukrayna’nın yanı sıra Romanya’dan gelenlerin fuhuştan kazandıkları paraları çeteler de fark etti. Bunun üzerine Türk ve Rus organize suç örgütleri fuhuş sektörüne yöneldi. “Beyaz kadın ticareti” içinde yer alan yabancı ve Türk çeteler kısa sürede çoğaldı. Çetenin yabancı ayağını oluşturan grup, kendi ülkelerinde iş bulma vaadiyle kandırdıkları kadınları İstanbul’da buradaki çete üyelerine teslim ediyordu. Getirilen kadınlar arasında öğretmen, doktor ve mühendisler bile vardı. Fuhuş yapmaya zorlandılar. Karşı çıkanlar, zorla ev ya da otel odalarına kapatıldı ve hapis hayatı yaşadılar.

İŞKENCE YAPTILAR

Haberin Devamı

Büyük bir rant oluşturan fuhuşla mücadele etmek için polis operasyon üzerine operasyon düzenlemeye başladı. Tespit edilen çetelerin tüm hareketleri takip altındaydı. Antalya’da yapılan bir operasyon zorla fuhuş yaptırılan kadınların dramını net bir şekilde ortaya çıkarmıştı. Operasyonda gözaltına alınan Rus uyruklu Natali T.’nin yüzünde morluklar ve şişlikler, vücudunda yanık izleri vardı. Ülkesinde çocuk doktoru olan ve “iş bulma vaadiyle” Türkiye’ye getirilen genç kadın, fuhuş yapmayı reddettiği için işkence görmüştü. İşkence nedeniyle akıl sağlığını da yitiren genç kadın, Türkiye’de koruma altına alındı. Tedavi edilip ülkesine gönderildi. Operasyonlarla çetenin Türk üyelerinin yanı sıra yabancı üyeleri de yakalanmıştı ve uzun süre cezaevinde kaldılar. Fuhuş yapmaktan haklarında işlem yapılan ve sayıları binleri bulan kadınlar ise ülkelerine gönderildi.

GÜRCÜ ÇETELER

Haberin Devamı

Polis fuhuşla mücadelesini sürdürürken “olaylar” da çeşitlenmeye başlamıştı. İstanbul’da Mayıs 2001’de bir olayı araştıran polis, önce basit bir hırsızlık olduğunu düşünmüş ancak ulaştığı her delil sonrasında biraz daha şaşkınlığa uğramıştı. Zanlılar Gürcistan uyrukluydu ama olayın şaşırtıcı olan yanı yabancı olmaları değil kullandıkları yöntemdi. Polisi bile şaşkınlığa düşüren olay şöyle yaşanmıştı: İstanbul Maltepe’de bankadan 150 bin TL çeken işadamı A.K., para dolu çantayı otomobilinin arka koltuğuna koyarak işyerine gitmek için yola çıktı. Bir süre sonra lastikten ses geldiğini fark eden işadamı, otomobili yolun kenarına çekerek kontrol etmek istedi. A.K. lastiği kontrol ederken yanına yanaşan otomobilden inen bir şahıs yardım etme bahanesiyle oyalamaya başladı. Bu sırada otomobildeki diğer kişi fark ettirmeden arka koltuktaki para dolu çantayı aldı. Parasının çalındığını fark eden işadamı hemen polisi aradı. Polis, önce sıradan bir hırsızlık olduğunu düşündü. Ancak işadamı parayı bankadan çektiğini söyleyince polis araştırmasını derinleştirdi. Bankanın kamera kayıtlarını inceleyen polis, işadamının bankadan çıktıktan sonra takip edildiğini belirledi. Daha sonra hırsızların kullandığı otomobilin plakası tespit edildi. Otomobil Gürcistan plakalıydı. 2 hafta boyunca iz süren ekipler, 1’i kadın, Gürcistan uyruklu 5 kişiyi düzenlenen operasyonla gözaltına aldı.

ÖZEL ÇİVİLİ TUZAK

Haberin Devamı

Gürcü çetenin kaldığı evde yapılan aramalarda ele geçirilen delillerden biri de lastiğin patlamasını sağlayan özel yapım çivilerdi. Gürcistan’dan İstanbul’a soygun amaçlı geldiklerini itiraf eden çetenin soygun yöntemi şöyleydi: Çete üyeleri ilk iş olarak uygun bir banka şubesi belirledi. Bir kişi bankanın içerisinde yüklü miktarda para çeken müşterileri takip etti, bir diğeri de dışarıda bekledi. İçeriden gelen bilgilerle dışarıdaki kişi, aracın lastiğinin altına özel çiviler yerleştirdi. Müşteri bankadan parayı alıp aracını hareket ettirdiğinde çiviler lastiği patlattı. Patlayan lastik hemen inmediği için hırsızlar otomobili durduğu yere kadar takip etti. Müşteri lastiğin patladığını fark edip durunca, hemen yanına yanaştılar. Biri yardım bahanesiyle müşteriyi oyalarken, diğeri çantayı çaldı.

HEDEF ÜNLÜLER

Haberin Devamı

Gürcü hırsızlar ve polisi karşı karşıya getiren ilginç bir olay da 2 ay önce yine İstanbul’da yaşandı. Hedefte bu kez 72 yaşındaki kuyumcu Leydi Agavni Opsar vardı. Opsar, Nişantaşı’ndaki evinde 2 gaspçının saldırısına uğradı. Gaspçılar, yaşlı kadını dövdü,; ellerini bağladı ve ağzını bantladı. Zanlılar, 1.4 milyon TL’lik mücevher ve antika eşyayı alarak kaçtı. Gaspçıların Türkçe konuşmadığı belirlendi. Kamera görüntülerinden, apartmana 2 kişinin eli boş girdiği ve 2 bavulla çıktığı anlaşıldı. Zanlıların gittiği otele baskın yapan polis, Gürcü 2 şüpheliyi sevgilileriyle birlikte gözaltına aldı. Çetenin diğer 2 üyesi de Sapanca’da yakalandı.

6 MASKELİ TINAZ'I DÖVÜP EVİNİ SOYDU

İstanbul’da 2010 yılında şarkıcı Faruk Tınaz’ın Yeniköy’deki evine gece yarısı giren maskeli 6 kişi, Tınaz’ın eşi ve Rus uyruklu hizmetçilerini bağladı. Gürültüye uyanan Tınaz’ı yakalayan hırsızlar, ünlü sanatçıyı feci şekilde dövdü. 700 bin TL tutarında para ve mücevherleri alan hırsızlar, Tınaz’ı da bağlayıp kaçtı. Kaburgaları kırılan Tınaz, “Maskeli saldırganları bir anda karşımda gördüm. Alt kattaki balkon kapısından girmişler. Silahı kafama dayayıp kasanın yerini sordular. Direnince tekme tokat dövdüler. Şifreyi söylemek zorunda kaldım” dedi. Benzer bir olay, Tarabya’da Tekfen Holding Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Ahmet İpekçi ve eşinin villasında gerçekleşti. İpekçi ve eşini etkisiz hale getirip 600 bin TL değerinde mücevherleri gasp eden 5 kişi ortadan kayboldu. Zanlıların Rusça konuştuğu belirlendi. Her iki olayın failleri de şimdiye kadar bulunamadı.

KAPKAÇA BMW’YLE GELDİLER

İstanbul’da yaşanan 2 ayrı kapkaç olayında ilginç ayrıntılar ortaya çıktı. Ümraniye’de bankadan para çekerek çıkan Ahmet Ç., aracına binerken kapkaça uğradı. 14 bin TL kapkaç yapan zanlı, kayıplara karıştı. Olaydan 1 hafta sonra yine aynı bölgede bir başka bankadan para çeken Sinan D. benzer yöntemle kapkaça uğradı. Olayla ilgili soruşturma açan polis, iki olayda da zanlının kırmızı renkli BMW ile kaçtığını ortaya çıkardı. Plakası tespit edilen aracın Gürcistan’dan geldiği belirlendi. Sarp Sınır Kapısı’ndan alınan bilgilerle kimliği tespit edilen Denis Z., İstanbul’da bir otelde yakalandı. Arkadaşı David K. ise otomobille Gürcistan’a kaçmak isterken Artvin’de ele geçirildi. Denis Z.’nin Gürcistan’da boksör olduğu ortaya çıktı. 2 kapkaççının dikkat çekmemek için BMW araçları ile İstanbul’a geldikleri belirlendi.

4 ÇETE ÇÖKERTİLDİ

Yakalanan ilk Gürcü hırsızlar son olmadı. İstanbul, Trabzon, Ankara, Antalya, Artvin ve Samsun başta olmak üzere pek çok ilde Gürcü hırsızlar yakalandı. İstanbul’da son bir yılda Gürcistan uyruklu suçlular 20’ye yakın olaya karıştı. Hırsızlık, gasp ve kuyumcu soygunlarında yer alan Gürcülere yönelik düzenlenen operasyonlarda 4 çete çökertildi. Yaklaşık 30 kişi gözaltına alındı. 20’si tutuklandı.

5 AYDA 1.3 MİLYON LİRA ÇALDILAR

İstanbul’da 2014 yılının son 5 ayında Sultangazi, Avcılar, Başakşehir, Maltepe, Bahçelievler ve Tuzla’da meydana gelen kapkaç ve hırsızlık olaylarının faili Gürcü çetesi çıktı. Tapu dairesi ya da bankalardan para çeken vatandaşları otomobille takip eden çete üyeleri, 5 ayda 1 milyon 300 bin liralık soygun yaptı. Yakalanan Gürcistanlı 4 kişinin her olaydan sonra Gürcistan’a kaçtıkları ve bir süre sonra tekrar İstanbul’a geldikleri tespit edildi.

TAKSİCİYİ BIÇAKLAYARAK ÖLDÜRDÜ

Suç işleyen yabancılar içinde öne çıkan Gürcistanlılar, sadece soygun ve dolandırıcılık değil cinayete de karıştılar. Gürcistanlı İraklı V., İstanbul Fatih’te 25 Aralık 2014 tarihinde bir takiciyi bıçaklayarak öldürdü. Taksici Bekir Dil’I bıçaklayıp öldüren zanlı, aracın kaza yapması sonucu başını çarparak arka koltuğun önündeki boşluğa düştü. Gürcü katil, aldığı alkolün de etkisiyle sızıp kaldı. Polisin incelemesi sırasında takside bulunduğu ortaya çıkan ve “Ne yaptığımı hatırlamıyorum” diyen zanlı, tutuklandı.

108 ÜLKEDEN 2 BİN 936 MAHKUM

2014 rakamlarına göre Türkiye’de 108 ülke ve özerk bölgeden 2 bin 936 mahkûm bulunuyor. Türkiye’deki cezaevlerindeki yabancılar arasında 622 kişiyle Suriyeliler ilk sırada yer alıyor. Onları, 426 kişiyle İran, 208 kişiyle de Gürcistan uyruklular izliyor. Latin Amerika’daki 13 ülkeden toplam 218 kişi ise Türkiye’deki cezaevlerinde bulunuyor.