Onun gibi dert dinleyen kalmadı
Kızılay’ın kurucularından Marko Paşa ölümünün 128’inci yılında Kuzguncuk Rum Ortodoks Kabristanı’nda bulunan mezarı başında anıldı
Türk Kızılay’ının kurulmasında katkıda bulunan, Marko Paşa olarak bilinen Marko Apostolidis, ölümünün 128’inci yılında Kuzguncuk Rum Ortodoks Kabristanı’nda bulunan mezarı başında anıldı. Yaklaşık yarım saat süren anma törenine Fener Rum Patriği Bartholomeos, Kızılay Yönetim Kurulu üyesi Hüseyin Can, Zarofyan Rum Lisesi öğrencileri ve öğretmenleri katıldı.
İyiliklerini unutmayacağız
Tören öncesi konuşma yapan Bartholomeos, “Bizim için Marko Paşa ölmedi. Kızılay mevcudiyetini ve icraatını sürdürdüğü müddetçe Marko Paşa’da yaşamış oluyor. Yaptıkları iyilikler de hiçbir zaman unutulmuyor. Rum cemaati olarak onunla iftihar ediyoruz” dedi.
Kızılay Yönetim Kurulu üyesi Hüseyin Can ise törende yaptığı konuşmada, “Bugün kabri başında kendisini yad ettiğimiz Marko Paşa bizim için olmazsa olmazlarımızdan. Cenevre Anlaşmaları gereği o zamanki padişahımız tarafından Osmanlı tebaası hekimi olan Marko Paşa’ya o zamanki adıyla ’Hilal-i Ahmer’ adında Kızılay’ın genel başkanlığı teklif edilmiştir. Bu teklifi hiç çevirmeden kabul etmiştir. Marko Paşa sevginin, saygının ve insanları dinlemenin sembolü. Bunun için Kızılaycılara bırakmış olduğu mirası bugüne kadar büyüklerimiz getirdi. Bizde bu bayrağı bugün devraldık” dedi.
‘Derdini Marko Paşa’ya anlatırsın’ nereden geliyor?
1861’de Sultan Abdülaziz’in hekimbaşılığına getirildi. Kırımlı Aziz Bey’le birlikte Hilâl-i Ahmer Cemiyeti’nin kurulmasında katkıda bulundu. Marko Paşa çok sabırlı bir hekimdi. Hastalarını uzun uzun sabırla dinler, dertlerine tıbbi yönden yardımcı olmakla birlikte, onlara manevi huzur ve rahatlık vermeye de özen gösterirdi. Marko Paşa’nın bu ünü halk arasında iyice yayıldı ve zamanla, yakınmayı dinleyecek kimsenin olmadığını vurgulamak için söylenen “anlat derdini Marko Paşa’ya” deyimi ortaya çıktı. 1888 yılında vefat etti.