Okul servisleri ile ilgili korkunç gerçek!
Afyonkarahisar ve Şanlıurfa’da 6 öğrencinin hayatını kaybettiği servis kazalarının ardından, öğrenci servislerinin güvenliği yeniden gündeme geldi.
Afyonkarahisar’ın İscehisar ilçesinde ve Şanlıurfa’nın Bozova ilçesinde geçtiğimiz günlerde öğrenci servislerinin devrilmesi sonucu altı öğrenci hayatını kaybetmesi ve dokuz öğrencinin yaralanması, servis araçlarındaki hız limitlerini gündeme getirdi. Öğrencilerin güvenli ulaşımı için geçtiğimiz ağustos ayında revize edilen Okul Servis Araçları Yönetmeliği’nde, servis araçlarının şehir içi hız limiti 40 kilometre olarak belirlenmiş olsa da çoğu sürücü yollar açık olduğunda bu limitin üzerine çıkıp kural ihlalinde bulunuyor.
Pandemi yüzünden ertelendi
Milliyet'ten Mert İnan'ın haberine göre; 3 Eylül 2020’de uygulanacağı açıklanan, pandemi nedeniyle 2021 yılına ertelenen okul servislerinde araç takip sistemi, üç noktalı emniyet kemeri ve sensörlü koltuk bulundurma zorunluluğunun 2018 öncesi üretilen servis araçlarından muaf tutulması kararı da tartışmalara neden oldu.
Okulların açılması ile yollara çıkan servis araçlarının kontrol ve denetimlerinin sıklaştırılması gerektiğini dile getiren Trafikte Ortak Akıl Derneği Başkanı Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, okul araçları ve okulların olduğu sokaklarda 30 kilometre hız limiti kuralının uygulanması gerektiğini belirterek, “Ailelerin birçoğu, çocuğunu servise yazdırdıktan sonra sürücünün kurallara olan bağlılığını kontrol etmiyor. Denetim mekanizması elbette sorumlu kamu personelinde ancak ailelerde sürücüleri her an yakın gözlem altına alması, sorumsuz davranmaya yeltenecek sürücüleri tedirgin edecektir. Servis araçlarında hızın 10 kilometre artırılması durumunda bile çarpma etkisi yüzde 21 artıyor” dedi.
Türkiye’nin trafik karnesi kötü ülkeler sınıfında yer aldığına da dikkat çeken Prof. Dr. Ilıcalı, şunları söyledi:
“30km/saat hız sınırını özellikle okul servisleri için destekliyoruz. Yayalar, bisikletliler ve en önemlisi çocukların, kendilerine 30 km/saat veya daha düşük hızda giden bir araç çarptığı zaman hayatta kalma olasılığı yüzde 90’dır. Aracın saatte 45 km/saat hızda olması halinde hayatta kalma olasılığı yüzde 50’ye düşer. Üç noktalı emniyet kemeri, sensörlü koltuk araç takip sisteminin 2018 model öncesi araçlardan muaf tutulması doğru bir uygulama değil. Emniyet kemeri çocukların can güvenliği açısından çok önemli. Çocuklar, çarpışma anında yetişkinlerden daha çok zarar görüyor. Sensörlü koltuk ve araç takip sistemi de güvenlik açısından mutlaka yönetmelikte olmalıydı. Ağır vasıta araçları ile şehirler arası yolcu otobüslerinde zorunlu olan takograf cihazı okul servislerinde de zorunlu olmalı. Tokograf cihazı aracın sürat röntgenini çeker. Aracın ne zaman, hangi hızda gittiği cihazdan anlaşılır. Trafik polisi aracı durdurup takograf verilerini kontrol ettiğinde gün içinde hız aşımlarını tespit ederek cezai işlem uygulayabilir.”
‘Muafiyet kabul edilemez’
Karayolu Trafik ve Yol Güvenliği Araştırma Derneği İstanbul Temsilcisi Yiğit Dedeoğlu da okul servislerinin tümünde mutlaka takograf olması gerektiğinin altını çizerken, şunları söyledi:
“Okul taşıtlarında, modeli ne olursa olsun, mutlaka takograf, GPS takip sistemi ve yolcu emniyet kemerleri olmalı. Emniyet kemeri kriterinin 2018 öncesi araçlardan muaf olması kabul edilemez. Bu kriter için çok hızlı bir değişikliğe gidilmeli, her araçta zorunlu tutulması yönetmeliğe konulmalıdır. Okul servislerinin şehir içi hız limiti 40 kilometre ancak birçok sürünün bu limite uymadığını herkes biliyor. Daha sıkı denetim ve cezai yaptırımlar hayata geçirilmeli.”
‘İstanbul trafiği zaten yoğun servisler hız yapmıyor’
Bilgi veren İstanbul Umum Servis Aracı İşletmecileri Esnaf Odası Başkanı Hamza Öztürk ise kent genelinde 25 bin okul servis aracını olduğunu belirterek, son yönetmelik değişikliğinde 1 Ocak 2018’den önce üretilip okul servisi olarak hizmet veren araçlarda üç noktalı emniyet kemeri, sensörlü koltuk ve araç takip sistemi kritelerinin mecbur tutulmadığını söyledi. “İstanbul’da şimdiye kadar ölüm veya yaralanmalı bir okul servis kazası gerçekleşmiş değil” diyen Hamza Öztürk, sözlerine şöyle devam etti:
“Daha önce gündeme gelen üç noktalı emniyet kemer, sensörlü koltuk ve araç takip sistemi kritelerinin 2018 öncesi araçlar için hem maddi hem de teknik açıdan çok güç olduğu biliniyor. 2018 öncesi araçlarda teknik açıdan oynamalar, yangın riskine neden olabilir. Neyse ki, yeni yönetmelikte 2018 öncesi araçlarda bu kriterler zorunlu tutulmuyor. İstanbul şehir içi ulaşımdaki hız limitimiz 40 kilometre ancak çoğu zaman trafik sıkışıklığı nedeniyle daha yavaş gidiliyor. Zirve saatlerde sokak araları ve caddeler hızımız 10 kilometre altına kadar düşüyor. Çevre yollarında ise otoyol limitlerine tabiyiz. Araç sahipleri ve sürücüler, İBB’den güzergah belgesi alırken, sabıka ve ehliyetin yanı sıra alkol bağımlılık testinden de geçiyor. Herhangi bir sabıka veya alkol bağımlılığı olan kişiler bu işi yapamaz.”
Neler gerekli?
Uzmanlar, okul servislerinin güvenli olması için gereken kriterleri şöyle sıralıyor:
Okul servis araçlarının arkasında “Okul Taşıtı” yazısı ile en az 30 santim çapında kırmızı ışık veren “Dur” yazısı olmalı. Servis araçlarındaki pencereler sabitlenmeli, demir aksam varsa yaralanmaya sebebiyet vermeyecek yumuşak madde ile kaplanmalı. Araçların kapıları sürücü tarafından otomatik veya elle kumanda edilecek şekilde mekanik olmalı. Servis araçları altı ayda bir bakımdan geçmeli, periyodik muayeneleri yapılmalı. Servis araçları 12 yaşından büyük olmamalı, araçlarda takip sistemi bulundurulmalı ve kayıtlar en az 30 gün muhafaza edilmeli. Her öğrenci için üç nokta emniyet kemeri ve koruyucu tertibat bulundurulmalı, görüntü ve müzik sistemleri taşıma hizmeti sırasında kullanılmamalı, yazın serin, kışın sıcak ortam sağlayacak sistemler olmalı.Tüm koltukları görecek şekilde standartlara uygun, iç ve dış kamera olmalı.
Uyuyakalınca kazadan kurtuldular
Afyonkarahisar İscehisar’da 11 Ekim’de meydana gelen servis kazasında 5 öğrenci hayatını kaybetmişti. İki kardeşin ise, uyuyakaldıkları için servisi kaçırınca kaza yapan araca binmekten kurtuldukları anlaşıldı. Servisi kaçıran kardeşlerden biri, “Kaza sabahı saat 08.15’te kalktım. Yarım saat sonra kahvaltıyı yaptım, kaza haberi geldi” dedi.