Nüfusu 78 kat arttı!
42 yıllık süreçte Türkiye’nin nüfusu 2, İstanbul’un 4, Bağcılar’ın ise 78 kat arttı. 800 bin nüfusuyla İstanbul’un en kalabalık ilçesi olan Bağcılar’da, 200 bin kişi ilkokul mezunu bile değil...
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın hazırlattığı bir rapor ilginç bir gerçeği gözler önüne serdi. Rapora göre 1970’de (rapor 2012 rakamlarını baz alıyor) sadece 9 bin 666 kişinin yaşadığı Bağcılar’ın nüfusu göç ve gecekondulaşmayla birlikte yaklaşık 78 kat artarak 751 bini geçti. İlçeye yerleşen Suriyeli göçmenlerle birlikte ilçe nüfusu 800 bine dayandı. Ancak ilçe asıl yoğun göçü 1999’daki İstanbul depreminin ardından aldı. İlçenin yaklaşık yüzde 37’si, 2000 yılından sonra ilçeye yerleşti. Aynı dönemde İstanbul’un 3 milyon olan nüfusu 4 kattan fazla artarak 13.8 milyona, Türkiye’nin 35.6 milyon olan nüfusu ise yaklaşık 2 kat artarak 75.6 milyona çıktı. Bağcılar en yoğun göçü Karadeniz Bölgesi’nden aldı. Bunu Doğu Anadolu ve İç Anadolu’dan gelenler takip etti. İlçeye yerleşenlerin yaklaşık yüzde 41’ini Karadeniz, yüzde 27’sini Doğu Anadolu, yüzde 14’ünü ise İç Anadolu’dan göçenler oluşturuyor. Karadeniz’den göçenlerin büyük çoğunluğu ise Ordu, Samsun ve Giresun’dan geldi.
Eğitim seviyesi düşük
Türkiye’nin yaklaşık yüzde 1’inin yaşadığı ilçede eğitim çalışmaları da sürüyor. Nüfusunun yaklaşık 5’te 1’ini okul çağındaki öğrencilerin oluşturduğu ilçede anaokulundan liseye toplam 140 okul bulunuyor. Ancak rapora göre ilçene yaşayanların yaklaşık 4’te 1’inin (yüzde 24.2) ilkokul diploması bile bulunmuyor. İlçe nüfusunun yüzde 21.1’i ise ilkokul mezunu.
İşsizlik yüksek
Türkiye genelinde işsizlik oranı 4.39, İstanbul’da ise 6.39 olurken, Bağcılar’da işsiz oranı 7.59 oldu. Yarısından biraz fazlası (yüzde 52) işgücünün dışında olan ilçede bu alandaki yoğunluğu yaklaşık yüzde 63’ünü ev kadınları, yüzde 21’ini ise öğrenciler oluşturuyor. İlçeye yakım sanayi bölgeleri nedeniyle çalışan nüfusunun yarısı imalat sektöründe istihdam ediliyor.
Deprem önemsenmiyor
Kentsel dönüşümün yapılacağı alanda yaşayanların yüzde 37’si kendi evi olduğu için konutundan memnun olduğunu belirtirken deprem güvenliği yüzde 1.21 ile listenin sonunda yer alıyor. Öte yandan yaşadığı evden memnun olmayanların büyük çoğunluğu (yüzde 29) çevresel koşulları kötü buluyor. Bunu mahalleden memnun olmayanlar ve kendi evi bulunmayanlar takip ediyor. En büyük risklerden biri olan deprem açısından güvensizlik ise memnuniyetsizlik listesinin ancak 4’üncü sırasında (yüzde 8.7) yer bulabiliyor.