NATO projesiyle 1450 ailenin kanser olmalarını engelledik
Türkiye kanserle mücadelede yeni bir yönteme geçiyor; Kanser hastalarının gen haritasını kişiye özgü tedavi İstanbul Üniversitesi Onkoloji’den Prof. Dr. Hülya Yazıcı kendilerinin 20 yıldır bu yöntemi uyguladığını söyledi
Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, kanserle mücadelede başarı oranlarını yüzde 90’lara çıkaracak kişiye özgü sağlık projelerini ve hedeflerini geçtiğimiz hafta açıkladı. Kanser tedavisinde hastaların gen haritası çıkarılıp kişiye özgü tedavi yöntemi uygulanarak önemli başarılar elde edileceğini söyledi. Ancak bu uygulamanın temelleri yıllar önce İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü’nde atıldı. 1994 yılında ABD’de bir NATO projesi olarak Kanada-Türkiye bilim insanlarının ortak yürüttüğü ve 1996 yılında İstanbul Üniversitesi’nde hayata geçen tedavi yönteminde şimdiye kadar 1450 ailenin gen haritası çıkarılarak kanserle mücadele edildi. Türkiye’de bu testin tüm aşamalarını yapabilen tek ekip olduklarını söyleyen Prof. Dr. Hülya Yazıcı şöyle konuştu:
İlk olarak ABD’de başladı
1994 yılının başında ABD’de gen üzerine çalışmalar yapılıyordu. Gen incelemeleri sırasında bazı kalıtsal özelliklerin diğer aile bireylerinde görüldüğü anlaşıldı. Araştırmanın sonucunda sadece meme kanseri değil diğer kanser türlerinde kalıtım ile diğer aile bireylerine taşındığı anlaşıldı. Çalışmalara hız verildi ve kanserle mücadele için aynı yıl gen haritaları çıkarıldı. Biz Kanada ile ortak bir NATO projesi yürüttük. Proje gen mutasyonları ile ilgiydi. Daha sonra 1996 yılında İstanbul’a gelerek çalışmalarımıza burada devam ettik.
Başarı oranı yüzde 90
Bu yöntem çok farklı. Biz Türkiye’de binlerce insanın kanserle mücadelesine yardımcı olduk. Bir neslin gen haritasını çıkardık. Sadece onların değil onların ailesinde hasta olabilecek insanları saptadık ve onlara koruyucu tedaviler uyguladık. Dünyada milyonlarca insan meme kanserine yakalanıyor. Meme kanserine yakalananların yüzde 15’i bu kalıtsal yolla yakalanıyor. Yüzde bir bile hatta bir kişi bile çok önemli. Çünkü yüzde 90’a varan bir başarı oranı var. Hastalar gereksiz ilaçlarla yıpranmıyor. Ağır tedavi süreçlerine maruz kalmıyor. Bir kanser hastasının devlete maliyeti 30 bin liradan 300 bin liraya kadar çıkıyor. Koruyucu ve önleyici tedavi ile devlet bu masraftan kurtulmuş oluyor. Hasta ise bu acılı süreci hiç çekmiyor.
Tek uzman ekip biziz
Biz bunu Türkiye’de uygulamaya başladığımızda diğer projelerde olduğu gibi yapamazsınız dendi. Tedavi ettiğimiz aile sayısı 1500’ü buldu. Bizden sonra bazı kuruluşlar yapmaya çalıştı ama bir süre sonra bazı nedenlerden dolayı çalışmalarına son verdi. Bizim en büyük sıkıntımız maddiyat. Bunu çok uzman kişilerin yapması gerekiyor. Türkiye’de özel hastaneler hastalarından örnek alıp yurt dışına gönderiyor bunun hastaya maliyeti test başına 5 bin lira. Biz bir devlet üniversitesi olarak 3 bin liraya mal ediyoruz. Devlet ise sadece 2 bin 200 lirasını karşılıyor. 8 kişilik ekibimiz bu konuda çok uzman. Türkiye’de bu konuda tek uzman ekibiz.