Nasıl bu hale geldi?
Hafta sonuna damgasını vuran 'alkolsüz' One Love Festival'i yazdılar: Nasıl bu hale geldi?
Hürriyet'in üç yazarı; Cengiz Semercioğlu, Onur Baştürk ve Melis Alphan, hafta sonuna damgasını vuran 'alkolsüz' One Love Festival'i yazdı.
MELİS ALPHAN / HÜRRİYET
Bira festivali istemeyiz dediler... Yaptık, oldu
ONLAR da gayet iyi biliyor...
Alkolü yasaklayarak alkolün önüne geçemeyeceklerini.
Öyle olsa bugün ne İran’da ne Pakistan’da koca bir topluluk ağzına alkol süremezdi. Ama maşallah, alkol ne kelime, buralarda narkotiğin de türlüsü gırla.
Yasaklar delmek için, malum.
Bizde de baştan beri amaç gettolaştırmak, içki içenleri dışarı kusmak.
Bandı 2005’e kadar geri saralım.
14 Ekim 2005’te İçişleri Bakanlığı, hazırladığı genelgede içkili yer bölgelerini belediye meclisleri ile il genel meclislerinin tespit edeceğini hükmetti.
Bursa Belediyesi genelgeyi havada kaptı, “Alkollü işletmeleri bir yere toplayacağız. Sadece içkili mekânların bulunduğu ‘KIRMIZI SOKAKLAR’ oluşturacağız” dedi.
Denizli’nin AKP’li Belediye Başkanı “İçki sigaradan daha mı iyi? Birçok yerde sigara yasaklanıyor, konu alkol olunca medya ayağa kalkıyor” diyerek içkili yerleri şehir dışına taşıma kararı aldıklarını ilan etti.
Melih Gökçek işi belden aşağı vurarak “Ankara’da transseksüeller Cinnah Caddesi’nde dururdu. Buradan gönderildiler. Bunları geri mi döndürelim?” diye sordu.
Bu cüretin nedeni Başbakan’ın “Gençliğin geleceğini karartmayacaksınız. Gençliği alkol düşkünlüğüne karşı korumada devlete verilen görevi yapıyoruz” sözleriydi.
- Ankara Büyükşehir Belediyesi, parklarda içki yasağı uygulamasına gitti.
- Konya’da belediyeler sosyal tesislerde içki satışını yasakladı.
- Malatya’da hafta sonu açık işyerlerinden alınan ruhsatın harcı, diğer işyerleri için yüzde 10-20 yükseltilirken, birahaneler için yüzde 50 artırıldı.
- Denizli’de içkili yerlerin şehir dışına çıkarılması kararı alındı.
- Antalya Gazipaşa, Demre, Finike, Gündoğmuş, Korkuteli, Kemer, İbradı ve Kumluca’da içki yasağı uygulandı.
- İzmit Büyükşehir Belediyesi mülkiyeti kendilerinin olan otel ve misafirhanelerde içki satışını yasakladı.
Ardından 2006’da Danıştay, Ankara Barosu’nun genelgenin iptali istemiyle açtığı davada yürütmeyi durdurdu.
Görünen köy kılavuz istemez; Danıştay da içkili yerlerin tecrit anlamında şehir yaşamının dışına itilmesi sonucu çıkarılabileceğine dikkat çekti.
Ama kim takar Danıştay’ı...
- 2008’de İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) kiraya verdiği ve içkili restoran olarak kullanılan mekânların kira sözleşmeleri iptal edilmeye başlandı.
Aralarında tarihi Moda İskelesi ve Üsküdar Salacak’taki Denizkızı Restoran’ın da bulunduğu mekânların işletmeleri değişti, sosyal tesis haline getirilen mekânlarda alkollü içki servisi yasaklandı.
İBB Meclisi AKP Grup Başkanvekili Hüseyin Evliyaoğlu “Alkol satmıyoruz, ne olacak! İçki yasağı türban yasağının yanında basit kalır” dedi.
- 2009’da Isparta’nın Eğirdir ilçesi belediye başkanı Altınkum plajında içki içilmesini yasaklarken gerekçesi “Plaj dinlenme ve yüzme yeridir. Plajda içki içilir mi?” oldu.
- Çankırı Valisi izin verilenler dışında halka açık yerlerde içki içilmesini yasakladı.
O zaman sözde liberaller “yasak” lafının abartılı olduğunu, bunun daha ziyade “lokal kısıtlamalar”dan ibaret olduğunu yazıp çiziyordu. Hem zaten ABD’de de bir dönem (80 yıl önce!) içkinin yasak olduğuna vurgu yapıyorlardı. Tabii sonradan yasağın yasadışılığı artırdığı için iptal olduğunu belirtmeden...
- 2010’dan itibaren yıldırma politikaları güdülmeye başlandı.
Bodrum’da bile gece 12’den sonra sokaktaki masalarda oturulmasından tutun da Beyoğlu’ndaki sokaklardan masaların toplatılmasına kadar varan bir dizi müdahale... Bu “lokal kısıtlamalar” birikti birikti, dağ oldu.
Merkez Haber Ajansı’nın 81 ilde yaptığı araştırmaya göre 62 ilde çeşitli kamu kuruluşları ve kamuya açık yerlerde içki içme veya içki satma yasağı uygulanıyordu.
İş öyle bir raddeye geldi ki 10 yıldır sorunsuz ve çevreye zarar vermeden devam eden Efes Pilsen One Love Müzik Festivali’nin önce adından Efes Pilsen çıkarıldı, ardından “mahallemizden çıkın” baskısı yapıldı.
One Love mahallesi Eyüp’te kaldı lakin festival sabahı gelen esrarengiz telefonlardan sonra festival dahilindeki işletmeler alkollü içki satmayacakları açıklamasını yaptı.
Ne oldu derseniz...
Festival mekânının içindeki insan sayısı kadar kişi alan dışında karaborsa satılan ve saat başı fiyatı artan biraları aldı, semtin yol kenarındaki çimenliklere yayıldı ve demlendi.
“Eyüp’te bira festivali” istemeyiz dediler...
Yaptık, oldu.
10 yıldır müzikten başka şeyle özdeşleşmeyen One Love, Eyüp’te bira festivaline dönüştü.
Yasaklara devam, elbet bir boşluk bulunur.
ONUR BAŞTÜRK / KELEBEK
Bir festival nasıl bu hale geldi
Çok acayip şeyler yaşıyor ve artık şaşırmıyoruz. Hatta giderek normal olan, bu acayip şeylerin ta kendisi olmaya başladı.
İşte son Efes Pilsen One Love Festivali’nde yaşananlar.
Bu müzik festivali dört yıldır Eyüp sınırları içindeki santralistanbul kampüsünde düzenleniyor.
Yani yeni değil, yani daha önce de yapıldı.
Derken bu yıl aniden One Love Festivali keşfedildi!
Eyüplü bir platformun günler öncesinden başlayan alkol hassasiyeti sayesinde... Bu hassasiyet festivale saatler kala tavan yaptı.
Türlü açıklamalar, sosyal medyada yapılan kampanyalarla...
Sonunda ne oldu?
santralİstanbul’da alkol ruhsatı olan işletmeler ürktü ve ruhsatlarını kullandırtmama kararı aldı.
Hem de festivalin başlamasına bir saat kala.
İyi de yılın on iki ayında oradaki işletmelerde zaten içki satışı yapılıyor, şimdi bu (planlı) hassasiyet de nereden çıktı? Laf olsun işte...
Peki içeride alkol satışı yapılamayınca ne oldu?
Türk tipi pratik akıl devreye girdi tabii.
Festivalin giriş kapısında bira satışı yapanlar peydahlandı anında.
İlk gün gidip gördüm: İsteyen festivalci kapıya çıkıp birasını satın alıyor, orada bir güzel arkadaşlarıyla içiyor, sonra da tekrar içeriye giriyordu.
Başlarına bir süre sonra çevik kuvvetten bir grup polis de geldi.
Yani polis koruması eşliğinde hassas alkol satışı devam etti!
Bunca dışarı çık-içeri gir zahmetine katlanmak istemeyen ise yeşil çimlere uzanıp kolasını yudumlayarak sahnedeki müziği dinledi.
Alkolsüzlüğü çok da kafaya takmadı.
SONUÇ?
Şu herkesin dilindeki “nereye gidiyoruz?” cümlesini pek sevmez, fazla karamsar bulurdum.
Ama basit bir müzik festivalinde bile tüm yaşananları alt alta koyunca ister istemez “nereye gidiyoruz?” diye söylenmemek elde değil. Cidden: Nereye gidiyoruz?
Festivalin ilk gününden geriye kalan
- Herkesin dilindeki söylenti şuydu:
“Otto’nun işletmesi Rumelihisarı’ndaki içkisiz kafe-restoran Lokma’ya verilmiş. O yüzden ruhsat kullandırılmamış.”
- Peki Efes Pilsen önümüzdeki yıl sponsorluktan çekilir ve One Love ortadan kalkar mı? En çok konuşulan ikinci şey de buydu.
Efes Pilsen’cilerin böyle bir kararı şimdilik yok. One Love’a devam yani...
- “Mustafa Sarıgül acaba ‘festivali gelin Şişli’de yapın’ der mi?”
Evet bu da günün acı esprisiydi.
Acılığı şundan: Her şeyi ilçelere göre kategorize etmeye mecbur hissedilmesi sebebiyle...
CENGİZ SEMERCİOĞLU / KELEBEK
Eyüp’te bira festivali istemiyoruz demek kolay
E “Eyüp’te bira festivali istemiyoruz” demek kolay. Buyrun, ‘One Love Festival’ birasız oldu ama aynı Eyüplüler’in çocukları festival girişinde buzlu bidonlara doldurdukları soğuk biraları sattılar.
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu?
Oysa Eyüplüler’in çoğu çok iyi biliyor ki eski Silahtarağa Elektrik Santrali’nin yerine kurulan santralistanbul, bölgenin çehresini değiştiren en önemli yatırımdır.
Osmanlı’nın kent ölçekli ilk elektrik santrali olan Silahtarağa, kurulduğu 1911’den 1952’ye kadar şehrin elektriğini tek başına karşıladı, daha sonra üretimi azalsa da 1983’e kadar şehre elektrik sağlamaya devam etti.
2007’de de santralistanbul adıyla bir eğitim, kültür, sanat merkezine dönüştürüldü.
“Bira festivali istemiyoruz” demek kolay. Ama santralistanbul’u ve buradaki yüzlerce etkinlikten sadece biri olan One Love’ı “bira festivali”ne indirgemek haksızlık.
santralistanbul’un hayata geçmesine katkıda bulunan Eyüp Belediyesi, bu konuda arabulucu olmalıydı, yapamadı...
Küçük bir grubun mahalle baskısına boyun eğdi...
Haliç’in bittiği yerde, Kağıthane ve Alibeyköy derelerinin ağzında bulunan santralistanbul’un bölgeye katkısı büyük.
Açılışından bu yana sadece düzenlenen 20 sergiyi ziyaret edenlerin sayısı 500 bin... Konserleri ve diğer etkinlikleri saymıyorum bile.
Gidin Eyüp’teki emlakçılara sorun.
Son beş yılda bölgedeki emlak fiyatları hızla arttı.
Bunda ilk büyük etken Haliç’in temizlenmesiyse diğer büyük etken Eyüp’ün tarihi ve dini dokusuyla modern etkinliklerin yan yana gelmesidir.
Görünen o ki ısrarla bu iki kültürün yan yana yaşamasını istemeyenler var.
Ama bunu da öğreneceğiz. Belki beş yıl, belki 10 yıl sonra...
Nasıl ki moderni zor da olsa sonunda türbanlıya saygı göstermesini öğrendi...
Muhafazakârı da zor da olsa “Eyüp’te bira festivali istemiyoruz” dememeyi öğrenecek.