Medyada yeni polemik: 12. kaburga
Geçtiğimiz hafta Türkiye'ye gelen ünlü Fransız şarkıcı Dombasle'nin zayıflığının nedeni köşe yazarlarımıza ilginç bir konu oldu..
09.06.2010 - 13:37 |
Özel bir etkinlik için Türkiye'ye gelen ünlü Fransız şarkıcı Arielle Dombasle, zayıflığıyla geceye katılan köşe yazarlarının da fazlasıyla dikkatini çekti. Ünlü şarkıcının zayıf görünebilmek için kaburgasını aldırdığı konuşuluyor. Bu durum yazarları da ikiye bölmüş. Köşe yazarlarının kimi kadının "doğal" halini tercih ederken; kimi de şov dünyasının bu tür operasyonları gerekli kıldığı görüşünde...
Ertuğrul ÖZKÖK / HÜRRİYET
KADIN okurlarıma sormak istiyorum.
“Daha zayıf ve ince belli görünmek için en alttaki kaburga kemiğinizi aldırır mısınız?”
Şaşırdınız mı?
Geçen cumartesi akşamı Bodrum’da “Shop and Miles”ın kuruluşunun 10’uncu yılı dolayısıyla verilen partideydim.
Gecede Fransa’nın tanınmış şarkıcılarından Arielle Dombasle sahneye çıktı.
O akşamın en büyük sohbet konusu, Dombasle’ın zayıflığıydı.
Gerçekten ince ötesi bir kadın.
Bana göre, bir adım sonrası blumiklik.
* * *
Daha öğle saatlerinde onunla ilgili dedikoduları almaya başladık.
Arielle Dombasle daha zayıf görünmek için en alttaki kaburga kemiğini aldırmış.
Hayatımda ilk defa böyle bir şeyi işitiyorum.
Hayretler içinde kaldım.
Döndüğümde soracaktım ama Milliyet’ten Mehveş Evin ve Reha Muhtar da dün Vatan’daki köşesinde benden önce davranıp yazmışlar.
Evin’in yazısını dün Milliyet’in “Cadde” ekinde okudum.
Meğer bu operasyon uzun zamandır yapılan bir şeymiş.
Ancak Türkiye’de uygulaması fazla yokmuş.
Bu ameliyatı yaptıran birkaç kişinin adını vermiş.
Cher ve Janet Jackson kaburgasını aldırmış.
Türkiye’den verilen tek örnek var, o da Hande Ataizi.
* * *
Mehveş Evin, bazı Tük uzmanlarla konuşmuş.
Bir uzman ameliyat hakkında şu bilgiyi veriyor.
“Kaburga alınmasından kasıt 12’nci serbest kaburga dediğimiz kaburganın alınmasıyla belin daha ince gösterilmesi. Bazı insanlarda 12’nci kaburga biraz daha belirgin, çıkık olur. Aslında uzun süredir bilinen bir yöntem. Diğer çoğu estetik ameliyata göre daha basit bir ameliyattır.”
Ancak farklı düşünen doktorlar da var.
Biri, “Böyle bir ameliyatı isteyen herkesi normalin dışında kabul ediyorum” diyor.
Bunu düşünen kadınlara tavsiyesi de çok ilginç:
“Fil gibi yiyorlar, yemesinler o kadar.”
Bir başka uzman şunu söylüyor:
“Artık pek yapılmayan, son derece sınırlı bir ameliyat. Biz hiç yapmıyoruz.”
Ben estetik ameliyatlarına hiç karşı değilim.
Ama ince görünmek için kaburga kemiğini aldırmak, bana irkiltici geldi.
Yani kaburga kemiğini aldırmış bir kadınla aynı yatağa girmenin nasıl bir şey olabileceğini hayal dahi edemiyorum.
Ama o gece kafamı kurcalayan asıl sorun başkaydı.
Fransız şarkıcıyı dinleyenlerin bir bölümü onu Ajda Pekkan’a benzetti.
Bana göre yakından uzaktan alakası yoktu.
Ajda, övüne övüne “42 beden giydiğini” söylüyor.
Geçmişte bunu yazdığım zaman bazı insanlar şaşırdı.
Ajda’ya NTV’deki bir canlı yayında bunu sordum.
“Evet, 42 beden giyiyorum” dedi.
Açıkça söyleyeyim. Arielle Dombasle’ın zayıflığı bana, estetik olmaktan çok marazi bir şey gibi geliyor.
* * *
Eşim Tansu’yla aramızda, tanıştığımız günden beri çözemediğimiz bir sorun var.
Ona ne zaman “Çok güzelleştin” desem aynı tepkiyi veriyor:
“Yoksa çok mu kilo aldım.”
Benim 42 beden tutkum malum.
Hiç saklamıyorum.
Evet, dolgun kadınlardan hoşlanıyorum.
Tabii ki, dolgunluktan kastım, şişmanlık falan değil.
Şişmanlık nerede başlar konusunda, kadınların çoğu ile aynı düşünceye sahip değiliz.
Ama bütün kadınlara seslenmek istiyorum.
Erkekler kesinlikle çok zayıf kadınlardan hoşlanmıyor.
Hadi genelleştirmeden söyleyeyim.
Erkeklerin çoğu, dolgun kadını beğenir.
O nedenle sakın ola kaburga kemiğinizi aldırmayı falan düşünmeyin.
Acıkan kadın iyidir...
Ertuğrul Özkök'ün yazısının devamı için tıklayın
AJDA'NIN FRANSIZ VERSİYONU
Reha MUHTAR / VATAN
Bodrum’da Maça Kızı’nın muhteşem terasında Ertuğrul Özkök’le öğle yemeğindeydik Arielle Dombasle masaya geldiğinde...
Fıkır fıkır yerinde duramayan, cezbedici bir dişiliğe sahip Fransız gibi Fransız dedikleri türden bir kadındı Arielle...
52 yaşında olduğunu söylüyormuş...
Ama o tanıyanlar 60’larının üzerinde olduğunda hemfikir...
Söylenene göre kaburgalarının alttan ikisini aldırmış, vücudu dikleşsin, hatları iyice ortaya çıksın diye...
***
Fransızların bu dünyaca ünlü şarkıcısı Shop and Miles’la Maça Kızı’nın ortaklaşa düzenledikleri 10. yıldönümü için Fransa’dan gelmişti...
“Hayat” dedim içimden, “Ayşe (Arman) onunla 1 saat röportaj yapmak için üşenmedi 7 saat uçtu, röportajı yapıp aynı yolu gerisingeri döndü... Benim ise öğle yemeğinde kadın karşıma düştü...”
60’lı yaşlarda bizim Ajda Pekkan’ın tam anlamıyla Fransız versiyonu bir kadın Arielle Dombasle...
Paris’te Crazy Horse’da topless bir gösteri yapmış geçenlerde...
“Hâlâ kocamın metresi olmaya çalışıyorum... O heyecanı kaybetmiyorum...” diyor...
Kocası dediğiniz adam, yüzyılın en önemli filozoflarından biri olan Bernard Henri Levi...
Gerçi gerçekte varolmayan bir adamın felsefi fikirlerini referans gösterdi diye son günlerde Fransız basını tarafından fazlaca ti’ye alındı Henri Levi ama o kendini “Benim için önmemli olan insanlar değil fikirlerdir” diye gayet akıllıca savundu...
Crazy Horse’da topless dans etmekten “Dans bir sanattır” diyerek çekinmeyen 60 yaşında, fıkır fıkır bir Fransız kadın, yüzyılın en önemli felsefecilerinden olan kocası ve hâlâ karı-koca birbirleriyle metres hayatı yaşamaya çalışan bir çift...
Bazen Türkiye’de garabet şekillerde demokrasi tarifleri falan yapılır...
Oysa demokrasi dediğiniz şey, “Bu özgür yaşam biçimlerinin toplamına verilen addır...”
Reha Muhtar'ın yazısı için tıklayın
KAMURGA TÖRPÜLETMEK
Mehveş EVİN / MİLLİYET CADDE
Arielle Dombasle, en ünlü kedi kadınlardan olmasa bile Fransa’da epey şöhretli. Nasıl olmasın, kocası Fransız düşünür, yazar, filozof Bernard Henri Lévy. Kendisi de uzun yıllardır ‘sahne sanatlarında’ boy gösteriyor: Fotomodel, şarkıcı, oyuncu ve nihayetinde yönetmen olarak.
Kaynaklar, 1953 ya da 1958 doğumlu olduğunu söylüyor. Ben ilk seçeneği işaretliyorum fakat sahne sanatlarındaki hanımlara yaş sorulmaz. Kendisiyle bu hafta sonu, Shop & Miles’ın 10’uncu yılı için verdiği konser nedeniyle müşerref olduk.
Konser öncesinde suretini, daha doğrusu akıllara zarar incelikteki bedenini görenler, hayretler içinde bir kadının nasıl bu kadar zayıf kalabildiğini konuşuyordu. Rivayete göre Arielle Dombasle, belini inceltmek için kaburgasını aldırmış .“Yok canım” demeyin, bu operasyon uzun zamandır yapılıyor fakat Türkiye’de henüz o kadar yaygın değil.
Küçük bir şey
Gün boyu Maça Kızı’nda hummalı bir konser hazırlığı, en çok da begonvil süslemeleri yapıldı. Sahne bile çiçeklerle bezendi. Parti, yazın ilk günleri olmasına rağmen tenini bronzlaştırmayı başarmış, bir o kadar da hayatta başarılı insanlarla doluydu. İsrail konusunda hararetli bir muhabbette kaptırmışken yanımdan küçük bir şey geçti. Saçı keçeleşmiş Barbie bebek modeli, 1.55 boylarında, beli de herhalde 32 cm çapında olan bu mini hatun, Arielle Dombasle’ın ta kendisiydi.
Shop &Miles partisi ortamına gayet uyan, mırmır bir repertuarla çıktı karşımıza: ‘Quizas Quizas’ ve ‘L’amor’ gibi şarkılarla birlikte, 17’nci yüzyılda bestelenmiş parça da söyledi. İnce sesi Türkbükü Koyu’nda yankılanmasa da sahnedeki kedi kadını izlemek zevkliydi.
Kaburgaya dönecek olursak. “Arielle ablayla ocakbaşı yapıp kaburga yesek” türünden seviyesiz espriler yaptık tabii. Ama bir yandan da hemfikir olduk: Sahne spotları denen şey, değil kaburga törpületmeyi, mümkünse komple kemik aldırma operasyonu gerektirecek kadar acımasız!
Mehveş Evin'in yazısı için tıklayın
Haberin Devamı