Marmara'da köpek balığı alarmı! Büyük artış
Geçtiğimiz günlerde sosyal medyada ortaya atılan Marmara Denizi'nde köpek balığı popülasyonunda artış yaşandığı iddiası çok konuşuldu. "Artış yaşandığını biz de duyuyoruz" diyen Prof. Dr. Firdevs Saadet Karakulak ve Dr. Öğr. Üyesi Emre Yemişken dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
Günümüzde köpek balıkları birçok kişiyi endişe ve korkuya sürükleyen canlıların başında geliyor. Su altı yaşamında kendine besin zincirinin tepesinde yer bulan bu canlılara dünyanın hemen hemen her yerinde rastlamak mümkün. Türk balıkçıların ağlarına takılan köpek balıkları da zaman zaman gündemde kendine yer buluyor. Geçtiğimiz günlerde Twitter'da ortaya atılan bir iddia ise büyük bir merak konusu oldu. İddiaya göre, Marmara'da köpek balığı popülasyonu son aylarda ciddi artış gösteriyordu.
'BALIKÇILARDAN DUYUYORUZ'
İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Balıkçılık ve Su Ürünleri İşleme Teknolojisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Firdevs Saadet Karakulak, Marmara’da yakın zamanda köpek balığı popülasyonuyla ilgili bilimsel bir çalışma yapılmadığının altını çizdi ve “Marmara Denizi'nin genelinde böyle bir araştırma yok. Ancak bazı balık türlerinde artış olduğunu ben de balıkçılardan duyuyorum" dedi. Marmara'daki bazı balık türlerindeki artışı son yıllardaki gelişmelere bağlayan Prof. Dr. Karakulak, “Öncelikle kesin konuşmak için kapsamlı bir bilimsel çalışmanın yapılmasını gerektiğini belirtmek gerek. Son yıllarda köpek balıkları dünya genelinde balıkçılık baskısından dolayı nesli azalan türler grubuna girdi. Hatta Dünya Doğa ve Doğal Kaynakları Koruma Birliği (IUCN) birçok köpek balığı türünü kırmızı listeye aldı. Yani bu canlıların nesli kritik seviyede tehlike altında. Ülkemiz de dahil olmak üzere tüm dünyada köpek balıkları koruma altına alınıyor” şeklinde konuştu.
Türkiye’nin bazı köpek balığı türlerinin avlanması konusunda yasaklama kararları aldığını belirten Prof. Dr. Karakulak, “Su ürünleri tebliğine bakarsanız Türkiye’de yaklaşık 9 ila 10 köpek balığı türü hakkında av yasağı olduğunu görürsünüz. En basitinden mahmuzlu camgöz köpek balığı, boncuk köpek balığı gibi türlerin avlanması yasaklandı" diyerek, yasaklı türlerin avlanması durumunda avcılara ciddi cezalar kesildiğini söyledi.
Prof. Dr. Firdevs Saadet Karakulak, " Ülkemizde yaklaşık 5-6 yıldır bu konuda bir yasak var ve bu türler koruma altında. Bundan dolayı bir artış olabilir. Bunun dışında son yıllarda pandemi ile başlayan ve müsilaj ile devam eden bir süreç var. Bu süre içinde Marmara Denizi'nde balıkçılık baskısı azaldı. Sokağa çıkma yasakları küçük ölçekli balıkçıları olumsuz etkiledi ve denize çıkamamalarına neden oldu. Balıkçılık faaliyetlerinin azalmasıyla birlikte balık popülasyonu artışa geçti." dedi.
'BİRÇOK TÜRDE ARTIŞ YAŞANIYOR'
Balıkçılar ile dönem dönem görüştüğünü ileten Karakulak, “Balıkçıların söylediğine göre son dönemde bazı türlerde artış var. Hatta son yıllarda görülmeyen fener balıklarının bile görülmeye başladığını söyleyen balıkçılar var. Özellikle son 2 yılda pandemi ve müsilaj sebebiyle balıkçılık baskısı azalması deniz canlılarını artırdı" ifadelerini kullandı. Köpek balıklarının temel besin maddelerinin küçük balıklar olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Firdevs Saadet Karakulak, “Bu canlıların en önemli besin kaynağı hamsi, sardalya gibi küçük canlılar. Müsilaj sebebiyle gırgır balıkçılığı çok az yapıldığı için köpek balıklarının besin kaynağı olan bu canlıların önemli bir kısmı denizde kaldı. Eğer müsilaj olmasaydı gırgır balıkçılığı daha çok yapılacaktı, hamsi ve diğer balık türlerinin sayısı azalacaktı ve dolayısıyla köpek balıklarının besin kaynakları da azalacaktı. Bu besin zinciriyle alakalı bir durum. Köpek balığı avlamasanız bile onun besinini azaltırsanız onun da sayısı azalır” dedi.
Türkiye’nin kıyısı olan denizlerde yaşayan köpek balıklarının insanlar için tehlike oluşturmadığını anlatan Prof. Dr. Karakulak, "Bizim denizlerimizdeki köpek balıkları insanlara saldıran türler değiller. Ağırlıklı olarak plankton ve küçük balıklar ile beslenen türler. Mesela vatoz balığını ele alalım. Bu balık size çarpabilir ama siz ona dokunursanız gelip çarpar. Yoksa size saldırmak gibi bir amacı olmaz. Bunlar tehlike yaratan balıklar değil. Okyanuslarda tehlikeli türlerle karşılaşabilirsiniz. Okyanus üzerinden Ege ve Akdeniz’e de bazen bu türlerin geldiği görülebilir ama bu çok nadir görülen bir olay. Zaten dediğim gibi şu an köpek balıklarının sayısı dünya genelinde azaldı ve koruma altına alındı" açıklamasını yaptı.
İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü Hidrobiyoloji Ana Bilim Dalı Dr. Öğr. Üyesi Emre Yemişken de köpek balıklarındaki artışla ilgili Marmara’da bilimsel bir çalışma yapılamadığını vurgulayarak, “Gözlem sayısında bir artış yaşanmış olabilir. Köpek balıkları insanların sürekli olarak gördüğü veya görülebilecek yerlerde yaşayan canlılar değiller. Bu konuda net bir şey söylenebilmesi için model bir çalışma gerçekleştirilmesi gerekiyor. Şu anda bu kapsamda yapılan bir çalışma yok ama hocalarımızın elinde bu konuda bize bilgi verebilecek bazı çalışmalar muhakkak vardır. Net bir veri olmadığı için şu an sadece 'denk gelme' şeklinde yaşanan olayların arttığı şeklinde yorum yapabilirim" şeklinde konuştu.
'DENİZİN SAĞLIKLI OLDUĞUNU GÖSTERİR'
Deniz ekosistemi içerisinde köpek balığı bulunmasının sağlıklı bir durum olduğunu paylaşan Prof. Dr. Firdevs Saadet Karakulak ise sözlerine şöyle devam etti: "Eğer bir denizde köpek balığı varsa bu bize oradaki ekosistemin sağlıklı olduğunu gösterir. Bu canlılar nispeten besin zincirinin üstünde bulunur. Eğer bir ekosistem bozuluyorsa tepede bulunan avcı balıklar dediğimiz türler azalmaya başlar. Köpek balıklarının sağlıklı deniz ekosistemi için mutlaka korunması gerekiyor."
Marmara Denizi'nde oluşan müsilajın deniz canlılarını çok büyük bir oranda etkilemediğini ve köpek balıkları için hem olumlu hem de olumsuz yönleri olduğunu belirten Prof. Dr. Karakulak, “Müsilajın yoğun olduğu yerlerde deniz yüzeyinin kapanması oksijenin düşmesine sebep oldu ve anlık balık ölümlerine yol açtı. Müsilajın olumlu etkisi ise balıkçılık faaliyetlerinin azalması oldu. Denizden çok balık çekilmediği için de diğer canlıların besin kaynakları azalmadı” ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Firdevs Saadet Karakulak denizlerin korunması gerektiğinin altını çizerek, şu detayı da paylaştı:
"Bundan yaklaşık 1,5 ay önce bir İzmit Körfezi'nde Eskihisar Balıkçı Barınağı'nı ziyaret ettik. Orada ölmüş olan yüzlerce mahmuzlu camgöz dediğimiz türde köpek balıkları gördük. Balıkçılarla görüştüğümüzde 'Hocam biz bu balıkları avlamak istemiyoruz, av yasağı olduğunu da biliyoruz ama ister istemez bizim ağlarımıza takılıyorlar' dediler. Balıkçılar ağlarını kıyıya yakın bölgeye atmalarına rağmen ağlarına takılmışlar. Bu durum şu anlama geliyor: Biz köpek balıklarını rahatsız etmişiz. O bölgedeki tersaneler denizi derinleştirmek için bazı çalışmalar yapmışlar ve buradan çıkan çamuru da Marmara Denizi'ndeki derin çukura atmışlar. Köpek balıklarının yaşam alanı bahsettiğim bu derin havzadır. Yani köpek balıkları rahatsız edilince kıyıya yakın noktalara gelmişler ve balıkçıların ağlarına takılmışlar."
Bu durumu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'na ilettiklerini aktaran Karakulak, Bakanlığın da denize döküm yapılmasını yasaklayıcı kararlar aldığını söyleyerek, “Denize attığımız her şey oradaki canlıları rahatsız ediyor. Denizlere ne katı ne de sıvı atıklar dökülmeli. Bunu özellikle vurgulamak istiyorum" uyarısında bulundu. (Milliyet)