Gazete Vatan Logo

Marmara'da "büyük deprem olmaz" demek yanlış olur

Orta Marmara ile adalar arasındaki fayın enerjisini boşalttığını ve deprem olmayacağınıöngören Prof Naci Görür ile meslektaşlarıaynı fikirde değil

İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Maden Fakültesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Naci Görür'ün önceki gün Marmara Denizi'nde 1766'dan beri suskun olduğu için kırılması beklenen fayın enerjisinin deprem olmadan boşalmış olabileceğini açıklaması deprem tartışmalarını alevlendirdi. Görür "İzmit-Gölcük'ten başlayıp Tekirdağ'a uzanan Orta Marmara ve Adalar arasındaki 60 kilometrelik alanda büyük depremin olma olasılığı zayıf. Hattaki enerji boşalımı büyük kırılmalar oluşmasını önlemiştir. Elbette daha net bilgi için Ma-mara'nın kuzey kolunda bir dizi araştırma yapmak gerekir" diyor.

Fakat meslektaşları Görür'ün bu açıklamasına katılmıyor. Ve fay hattındaki enerji boşalmasının depremin büyüklüğü veya küçüklüğü ile ilgili olmayacağını söylüyor. İşte jeologların görüşleri:

1766 İstanbul depremi akma noktasında olmuştu
Yrd.Doç.Dr. Oğuz Gündoğdu (İstanbul Üniversitesi Jeoloji Bölümü Öğretim Üyesi)
"Crip" ya da "akma" diye tabir edilen olay, fay hattının kendi kendine yavaş bir şekilde hareket etmesidir. Fay hattında akma hareketinin olması depremin daha hafif olacağı anlamına asla gelmemelidir. 1766 yılında yaşanan 7 büyüklüğündeki deprem, 1894 yılında Adaların önünde yaşanan depremde bu akma hareketlerine rağmen olmuştur. İsnıetpaşa İstasyonumuz Kuzey Anadolu fayının her yıl 1-1.5 santim yer değiştirdiğini saptamıştır. Ancak bu fay hattı üzerinde 1939'da Erzincan depremi yaşanmıştır ve 400 km. uzunluğunda bir fay kırılmıştır. 1943'te Ladik depreminde 280 kilometrelik fay kırılmıştır. Bir fay hattının yavaş ya da hızlı kırılacağını önceden söylemek mümkün değil.

'99 depremi öncesinde de küçük depremler olmuştu
Prof. Dr. Mustafa Erdik (Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü Anabilim Dalı Başkanı)

Crip hareketlerinin küçük veya büyük depremlerle ortaya çıkacak enerjiyi azalttığını söylemek mümkün değil. 17 Ağustos 1999 Gölcük depreminden önce bölgede çok sayıda 3-4 şiddetinde deprem oldu ama bunların ardından yıkıcı deprem yaşandı. 3-4 büyüklüğünde depremler sıklıkla görülebilir. 5-6 şiddetindeki depremler ise yani pek görülmez. 7 ve üzerindeki depremlerde ise hattın karakterini gösterir. Bu bilgilerin, depremin enerjisinin azaldığını söylemenin yöneticilere ve halka açıkçası hiç bir faydası yoktur.

Marmara'da büyük deprem olasılığı 99'dan beri kalktı
Prof. Dr. Ahmet Ercan (Jeofizik Kurumu Onursal
Başkanı)

1999 depreminde gerginlik boşalması üç kat oldu. 99 depremi bir taraftan Karamürsel, Yalova, Çınarcık, Esenköyü kırarken diğer taraftan adaları sağlı sollu kırdı. Heybeli'ye kadar bu bölgeyi vurdu. Olası deprem enerji baskısı Sivriada ile Bakırköy'ün önüdür. Burada yıkmak için yüklendiği kabuğun kalınlığı ise 28 kilometredir. Bunun ilk 10 km'si çok gevrektir. Bu 10 km'nin kırabilmesi için 6 milyar jiga/tonluk gücü toplamaya çalışıyor. Bu gücü topladığı zaman kırabilecek. En çok enerji hesaplarına göre 6.4-6.5 büyüklüğünde bir deprem üretebilecek. Büyük deprem olasılığı Marmara'da 99'dan beri kalkmıştır. 4 milyon dolar vermeye gerek yok. Çünkü biz bu ölçümleri zaten yapıyoruz.

Haberin Devamı