Kuşhan'ın cezası belli oldu!
2008'de Zayıflama Kliniği'nde ölen Dila Kurt nedeniyle Kuşhan'a bu ceza verildi.
FAZLA kilolarından rahatsız olan Mimar Sinan Üniversitesi Mimarlık Bölümü öğrencisi Dila Kurt (19), 2008 ’de Dr. Muzaffer Kuşhan ’ın Polonezköy ’deki zayıflama kliniğine başvurdu. 45 günde 15 kilo veren Dila Kurt, zayıflayabilmek için kendisine uygulanan yoğun tempoya daha fazla dayanamayarak 7 Eylül 2008 ’de klinikteki havuz başında hayatını kaybetti. Adli Tıp Kurumu tarafından hazırlanan raporda da Dila Kurt ’un, hızlı kilo vermeye bağlı kronik kalp rahatsızlığından öldüğü yer aldı. Eski GS Asbaşkanı Ali Dürüst’ün de yeğeni olan Dila Kurt’un ölümünden sorumlu tutulan Dr. Kuşhan hakkında “Hekimlik mesleğinin öngördüğü ve gerektirdiği asgari tedbirleri almayıp, taksirle ölüme neden olmak ” suçundan Beykoz 1. asliye Hukuk Mahkemesi’ne 6 yıla kadar hapis istemiyle dava açılırken, aile Kuşhan aleyhine 1.5 milyon TL’lik maddi manevi tazminat, Sağlık Bakanlığı aleyhine de 400 bin TL’lik tazminat talebiyle dava açtı.
Meslekten men cezası
Bu davalar sürerken Dila’nın annesi Şule ve babası Ahmet Kurt, 2009 yılında İstanbul Tabip Odası’na dilekçe ile müracaat ederek Dr. Kuşhan’ın cezalandırılmasını talep etti. İstanbul Tabip Odası yapılan başvuruyu değerlendirerek geçtğimiz günlerde karar verdi. İstanbul Tabip Odası Onur Kurulu verdiği kararla Doktor Muzaffer Kuşhan’ın zayıflama merkezinin sağlık merkezi ruhsatı olmadan, gerekli sağlık kadrosu bulundurulmadan faaliyette olduğu için kusurlu olduğu gerekçesiyle 15 gün meslekten geçici olarak men edilmesine ve 1564 TL para cezasıyla cezalandırılmasına karar verildi.
Diğer davaları etkileyecek
Kararın değerlendirilmesi için ulaşmaya çalıştığımız Dila Kurt’un annesi Şule Kurt’un yurt dışında olduğu öğrenilirken, avukatı Kaan Oral, kararın diğer ceza ve tazminat davaları için dayanak olacağını belirterek, “Karar bizim için sembolik bir önemi var. Verilen ceza gerçekten çok düşük. Ancak kararın gerekçesinin bizim açtığımız diğer davalarla uyumlu olması önemli. Meslek kuruluşları tarafından verilen kararlarda genellikle cezalar çok yüksek ve tatmin edici olmuyor. Ancak hukuki süreçte bu kararların gerekçeleri büyük önem arzediyor. Bizim için önemli olan ceza ve tazminat davalarının sonuçlanmasını bekleyeceğiz” dedi.