Kuran kadını dövmeye izin verir mi?
New York Times İslam dünyası sayfalarına taşıdı.İranlı araştırmacının sözlerine karşılık tartışma başlattı
Lale Bahtiyar adlı İran asıllı kadın araştırmacı, Nisa Suresi 34’üncü ayette erkeklere eşlerini dövme hakkı verilmediğini, ayetin yanlış tercüme edildiğini söyledi. New York Times “İslam dünyası bu ayeti tartışıyor” diyerek tartışmaya yer verdi
Almanya’da bir kadın yargıcın “Erkekler Kuran’daki Nisa suresine göre eşlerini dövebilir” gerekçesiyle Faslı bir kadının boşanma talebini reddetmesinin ardından başlayan tartışmalar yeni bir boyut kazandı. İran asıllı Amerikalı bir kadın bilim adamı yaklaşık 5 yıl süren Kuran araştırmasının ardından yeni bir tercüme ile ortaya çıkarak Kuran’ın hiçbir şekilde erkeklere eşlerini dövme hakkı vermediğini, Nisa suresinin 34’üncü ayetinin yanlış yorumlandığını açıkladı. Amerika’da Felsefe, Psikoloji ve Eğitim Bilimleri alanında master ve doktora eğitimi gören 68 yaşındaki Lale Bahtiyar, muhafazakar kesim tarafından “Feminist Kuran” olarak nitelendirilen yeni tercümesiyle İslam dünyasında uzun zamandan beri süregelen Nisa suresi tartışmasını da yeniden alevlendirmiş oldu. New York Times gazetesi, “İslam dünyası Nisa suresi 34’üncü ayeti yeniden tartışmaya başladı” diyerek olaya geniş yer ayırdı.
“Vurun” değil “Uzaklaşın”
Gazeteye konuşan Bahtiyar, İslam konusunda yaptığı çevirilerinin ardından Kuran’ı tercüme etmek istediğini, ancak 2 yıllık çalışmasının ardından Nisa Suresi 34’üncü ayete gelip bu ayette yazanları okuyunca çalışmasını noktaladığını anlattı. “Ya bu ayetin farklı bir anlamı var, ya da ben bu tercümeyi daha ileri götüremem diye düşündüm” ifadesini kullanan İranlı, “Tanrı’nın savaş dışında bir insanın diğerine zarar vermesine onay verdiğine inanmadım. Bu yüzden araştırmaya başladım” diye konuştu. Bahtiyar yaklaşık 3 ay boyunca ayette bulunan “daraba” adlı kelimenin anlamları üzerinde çalıştı. Geleneksel tercümelerde “vurun” anlamına gelen bu kelimenin bazı sözlüklerde tam 6 sayfalık açıklamaları olduğunu gören İranlı sonunda “Daraba” nın aslında “uzaklaşın” manasına geldiği “sonucuna vardı.” Gazeteye bunu anlatan Bahtiyar, “Peygamber eşlerinden hiçbirini dövmemişken nasıl olur da Müslümanlar peygamberin yapmadığı bir şeyi yapabilir. Zaten bu ifadenin vurun olarak tercüme edilmesi Kuran’daki diğer ayetlerle de çelişiyor” dedi.
Babası İranlı bir Müslüman olan Bahtiyar’ın çıkışı için muhafazakar İslam bilimciler kelimenin anlamı üzerinde “oynamanın” doğru olmayacağını, Kuran’ın “neyse o” olduğunu belirtirken Mısır başmüftüsü Şeyh Ali Cuma ise gazeteye yaptığı açıklamada Kuran’daki sure ve ayetlerin çağın prizmasından geçirilerek değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Cuma, “Anlamı her zaman değişik kültürlere ve değişik zamanlara uygun olacak şekilde genişletmek gerekir” diyerek, “Çağımızda bir erkeğin karısını dövmesi hiç kabul edilebilecek bir durum değildir ve sorunları çözmekten çok daha fazla sorun üretir” ifadesini kullandı.
NİSA SURESİ 34’ÜNCÜ AYET
DİYANET ÇEVİRİSİ
* Baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve (bunlarla yola gelmezlerse) dövün.
BAHTİYAR ÇEVİRİSİ
* Sadakatsızlık ve iffetsizliklerinden korktuğunuz kadınlara öğüt verin, sonra onları yataklarında yalnız bırakın ve nihayet onları evden çıkarın/bulundukları yerden başka yere gönderin.
Türkiye’de de tartışma konusu
Benzer bir tartışma Türkiye’de de yaşanmış Yaşar Nuri Öztürk, kelimenin anlamının yanlış yorumlandığını asıl anlamın “dövmek” değil “uzaklaşmak” olduğunu savunmuştu. 1999 yılında yaptığı çevirisini de bu şekilde yazdı. Öztürk bu konuyla ilgili yorumunda şu ifadeleri kullandı:
“Bu ayetteki fadribü kelimesi Kur’an’da kullanılan anlamlarından yanlız bir tanesiyle kayıtlanmış ve emirden hep dövmek çıkarılmıştır. Bütün tevillerini ve yorumlarını kadın aleyhine yapan yaklaşımlardan zaten başka şey beklenemezdi. Oysa ki kelimenin diğer anlamları, ayetin amacını ve düzenlenen konunun maksadını çok daha doyurucu biçimde önümüze koymaktadır. İşin esası şu ki, Kur’an birçok yerde sergilendiği kelam mucizesini burada da sergiliyerek, bir tek kelimeyle birkaç alternatifi birden vermiştir.”
Diyanet: Şiddete dayanak olamaz
DİYANET İşleri Başkanlığı, geçtiğimiz yıllarda da tartışmalara neden olan Nisa Suresi’nin 34.ayetinde yer alan “dövme” sözüne ilişkin görüşünü, 2002 yılında dönemin Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz başkanlığında İstanbul’da toplanan “Güncel Dini Konular İstişare Toplantısı” sonrası kamuoyuna duyurdu. Yayınlanan fetvada, “Nisa Suresi 34’üncü ayete geçen, erkeğin aile içindeki yükümlülüğü-reisliği hükmü, aile içi şiddete dayanak haline getirilemez” denildi. Din İşleri Yüksek Kurulu, “Kadın dövmenin mazereti” olmayacağını belirtti.