Gazete Vatan Logo

‘Kocası yan odada otururken benimle sevişiyordu’

Kütahyalı bir çift, kendini peygamber ilan eden doçent eşi hakkında şikayetçi oldu, “Bu kişiler yüzünden maddi manevi zarar gördük” dedi

Sahte peygamber Hatice Kübra Benlioğlu’nun, ’ilahi aşk’ muhabbeti adı altında erkek müritleriyle ilişkiye girdiği ortaya çıktı. Kütahyalı bir çift, Benlioğlu’nun Dumlupınar Üniversitesi’nde doçent olan eşiyle birlikte yargılandığı davada ’mağdur’ olarak ifade verdi. Sahte peygamberin müridi olan Cengiz Ç.’nin anlattıkları, ’dergah’ta olup biteni gözler önüne seriyor...

BİLİNCİMİ KAYBEDİYORDUM: Eşim birkaç ay sohbetlere katıldıktan sonra hocasının (Hatice Kübra Benlioğlu) beni de çağırdığını söyledi. Ben de ’dergah’ dedikleri eve gitmeye başladım. Üniversitede doçent olan kocası Osman Nuri Benlioğlu dini sohbetler yapıyordu. Hatice Kübra Benlioğlu’nun ise etkileyici bir sesi vardı. İnsanları etkileyici bir güce sahipti. Onun yanında bilincimiz ortadan kalkıyor, tamamen kontrolü altına giriyorduk.

GÖKYÜZÜNDE NİKAHIMIZ KIYILDI: Bir akşam evimize geldi. Bana ’gökyüzünde nikahımız oldu’ diyerek yüzük aldırdı. Birçok insanın bulunduğu ortamlarda ayrı bir odaya geçerek benimle baş başa kalıyor, sevişiyordu. O sırada kocası diğer odada oturuyordu. Baş başa dolaştığımız günler çok oldu. Kamerayla kaydettim. Yaptıklarıma şu an çok şaşırıyorum. Bilincim kesinlikle yerinde değildi.

BENİ EŞİM KURTARDI: Bu yaşadıklarımın nedeni dini konularca cahil olmamdır. Halkımız bu tür insanlara kanmasın. Bu kişiler yüzünden maddi ve özellikle manevi yönden büyük zararım oldu. Beni eşim kurtardı.

‘Erkekler bana el yüz sürebilir’
Kocasını sahte peygamberin elinden kurtaran Halime Ç. anlatıyor:

KABE GİBİ İNSANIM: Eşimle yalnız kaldığı zamanlarda tepki gösterince bana ’Ben Kabe gibi insanım, bütün erkekler ve kadınlar bana el yüz sürebilir’ diyordu. Eşimi ne evine gönderdi ne de işine.

KADINLARI SEVMEM: Hatice Kübra Benlioğlu, erkek müritlere daha çok değer veriyordu. Kadınlara ’Sizi sevmiyorum, erkekler beni daha iyi anlıyor’ derdi. Erkekler ’hocam’ diyerek ellerini eteklerini öpüp ayaklarına sarılıyordu.

ERKEKLER ÖNE: Taç takıp özel kıyafetler giyer, koltuğa kurulurdu. Öne erkeklerin, en arkaya kadınların oturmasını isterdi. Kuru yemiş ve çikolataları saçar, erkekler kapışınca mest olup kahkahalar atardı.

Haberin Devamı