Kızını ve gelinini taciz etti!
DİYARBAKIR’da kızına ve gelinine cinsel istismarda bulunduğu suçlamasıyla 2 kez tutuklanıp serbest bırakılan 50 yaşındaki İ.D.’nin, 12 yaşındaki kızına da cinsel istismarda bulunduğu iddia edildi.
İ.D. çıkarıldığı mahkemece tutuklanırken, kızı G.D.’nin eşofmanındaki spermin babasından alınan kan örneği ile uyuştuğu saptandı.
Diyarbakır’da 2011 yılında polise başvuran S.D., 30 yıllık eşi ve 8 çocuğunun babası olan İ.D.’nin 12 yaşındaki kızı G.D.’ye cinsel istismarda bulunduğunu söyleyerek, şikayetçi oldu. S.D., eşinin daha önce diğer kızına ve gelinine cinsel saldırıda bulunmaktan iki kez tutuklandığını ve serbest bırakıldığını belirtti.
YAPTIKLARINA DAYANAMDIM İNTİHAR ETMEK İSTEDİM
Olayla ilgili soruşturma başlatan savcılık, İ.D.’nin 4 yıl önce cinsel tacizde bulunduğu iddia edilen kızı S.D.’nin ifadesine de başvurdu. Babasının kendisine cinsel tacizde bulunmaktan 2 ay tutuklu kaldığını belirten S.D., "Daha sonra yengeme benzer davranışından dolayı 6 ay cezaevinde kaldı. Babamla küçük kardeşim G.’nin balıktan döndükleri gün olay ortaya çıktı. Babam eve dönünce makas istedi. Makasla kardeşim G.’nin üzerinde bulunan kumaş pijamayı çıkararak üç parçaya ayırdı. Parçaları bana verip mazotla motosikletini temizlememi söyledi. Yorgun olduğum için parçaları bahçede bir ağacın dalına astım. Olay ortaya çıkınca kardeşimle konuştum. Kardeşim tacizden bahsedince pijama parçalarını sakladım. Babamın yaptıklarına dayanamayarak intihar etmek istedim. Ailece babamın yaptıklarına katlanamaz hale geldik" dedi.
GENETİK ANALİZDE ORTAYA ÇIKTI
Gözaltına alınan baba İ.D., suçlamayı reddetti. Çıkarıldığı mahkemece tutuklanan İ.D., cezaevine gönderilirken, savcılık, kızı S.D.’nin getirdiği pijama parçalarını teknik incelemeye gönderdi. Ankara Kriminal Polis Laboratuvarı’nda yapılan incelemede, pijama parçalarından birinde az miktarda sperm izi tespit edildi. Bunun üzerine kumaş parçası doğrudan genetik analize alındı. Analizde vücut sıvısı örneğinin, şüpheliden alınan kan örneği ile genotipik olarak uyumlu olduğu belirlendi.
Savcılık olayla ilgili soruşturmayı tamamlayıp, şüpheli İ.D.’nin ’üstsoydan birine karşı çocuğun basit cinsel istismarı’ suçundan 30 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılmasını istedi.
G.D. hakkında Dicle Üniversitesi Çocuk Anabilim Dalı’nca düzenlenen rapora vurgu yapan savcı, olay sonrası mağdurun ruh sağlığının bozulduğunu belirtti.
MAĞDUR VE ANNESİ ŞİKAYETTEN VAZGEÇTİ
İddianamenin kabul edilmesinin ardından İ.D.’nin yargılanmasına 2012 yılının Nisan ayında Diyarbakır 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlandı. Duruşmada ifadesi alınan tutuklu sanık İ.D., söylenenlerin iftira olduğunu ifade ederek, "Böyle bir şey mümkün olamaz. Büyük kızımın söyledikleri iftiradır. Evde sigara içmesini yasakladığım için bana iftira attı. Ben suçsuzum" dedi.
Duruşmada pedagog ve kamera eşliğinde ifadesi alınan G.D., söylediklerinin doğru olmadığını belirterek, "İfadem doğru değil. Balığa gittiğimizde koşup oynadığım için pantolonum yırtıldı. Babam ablama pantolonu almasını söyledi. Annem bu olayı yanlış anlamış. Bana uzaktan kumandalı araba almadığı için öyle ifade verdim. Şikayetçi değilim"dedi.
Anne S.D. ise "Kocamın böyle birşey yapacağını düşünmüyorum. Kızlarım yalan ifadede bulunmuşlar. Şikayetçi değilim. Kızlarım iftira atmış. Eşim sürekli evde olduğundan kızlarım rahatsız oluyor" diye ifade verdi.
Duruşmada tanık olarak dinlenen şüphelinin büyük kızı S.D. verdiği ifadelerin yalan olduğunu belirterek, "Babam evde sigara içmeme izin vermiyordu. Bunun için iftira attım" dedi.
KUVVETLİ SUÇ ŞÜPHESİNDEN DOLAYI TAHLİYE EDİLMEDİ
Davanın önceki gün görülen duruşmasında savcısı, suçun vasıf ve mahiyeti göz önüne alınarak sanığın tutukluluk halinin devamını istedi. Ara kararını açıklayan mahkeme, genetik analiz raporunda ortaya çıkan kuvvetli suç şüphesi nedeniyle sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.
Mahkeme heyeti, mağdurun maruz kaldığı cinsel saldırı eylemi nedeniyle ruh sağlığının bozulup bozulmadığına dair Adli Tıp Kurumu raporunun beklenmesi için duruşmayı erteledi.