Kızım olmadan asla!
Türkiye’deki annesi ve onu ABD’ye kaçıran babası Ahmet Cüneyt arasında kalmış bir çocuk...
Kızım olmadan asla’ diyen Hümeyra Üçışık’ın başlattığı hukuk mücadelesi, İstanbul ve New Jersey’de çıkan mahkeme kararları... New York havalimanındaki THY bankosunda yaşananlar ve hayal kırıklığı...
İşte 9 yaşındaki Türk kızı Betül’ün film gibi hikayesi...
Maide Betül Üçışık... Henüz 9 yaşında. Ortadoğu Teknik Üniversitesi’ni birincilikle bitirip mezuniyet töreninde tüm öğrenciler adına konuşma yapan, ardından ABD’de Miami Üniversitesi’nde yüksek lisans eğitimini tamamladıktan sonra İstanbul’a dönen Ahmet Cüneyt Üçışık ile burada tanışıp evlendiği Hümeyra Fatma Üçışık’ın biricik kızı... 1997’de başlayan evliliğin 2002’de dünyaya gelen meyvesi. Ailenin ‘Çocuğumuz Amerikan pasaportuna sahip olsun’ kararı nedeniyle ABD’nin New Jersey eyaletinde doğdu. Annesi ve babası, doğumdan hemen sonra yeniden Türkiye’ye döndü. Ancak evlilik istedikleri gibi gitmemeye başladı. Defalarca kavga etmelerinin ardından boşanma noktasına geldiler. Baba Ahmet Cüneyt, çocuğun velayetinin anneye verileceğini anlayınca ‘yeniden deneyelim’ diyerek boşanma davasını geri çekti. Fakat asıl planı kızını alıp ABD’ye kaçmaktı. Bunu da 2008 yılının Haziran ayında gerçekleştirdi. Kendisi Green Card (ABD’de yaşayıp çalışma izni), kızı Betül de ABD pasaportuna sahip olduğu için bunu kolaylıkla başardı. Hiçbir şeyden habersiz annenin ise dünyalar başına yıkıldı.
Babanın savunması
İlk iş olarak Kadıköy 4’üncü Aile Mahkemesi’nden velayetin kendisine verilmesi kararını çıkardı. Ardından bu kararla ABD’de hukuk mücadelesi başlattı. Bir Amerikan hukuk firmasıyla anlaşarak New Jersey eyalet mahkemesinde kızını geri alabilmek için dava açtı. Ayrıca Facebook ve Twitter’dan da kamuoyu baskısı oluşturabilmek amacıyla kampanya başlattı. 4 yıl devam eden mücadelesi geçtiğimiz ayın başında gelen müjdeli haberle noktalanmak üzereydi ki hayalleri yeniden suya düştü. Mahkeme, babanın, ‘Kızım burada mutlu. Okula gidiyor. Arkadaşları var. Kendine ait bir odası var oyuncakları var. Hafta sonları Türkçe ve Kuran dersleri alıyor. Ve Amerika’da yaşamak istediğini kendi ağzıyla söylüyor’ şeklindeki savunmasına rağmen uluslararası sözleşmelere ve Lahey Konvansiyonları’na uygun olarak çocuğun annesine verilmesi gerektiğine karar verdi. Babanın bunu engellememesi için de çocuğun 3’üncü bir kişiye teslim edilip, bu kişinin İstanbul’a kadar Betül’e eşlik etmesi kararlaştırıldı.
Karar 1 yıl sonra
Müjdeli haber İstanbul’a ulaştığında dünya, yıllardır internet sayfalarından, gazetelerden, babasının izin verdiği kadarıyla da Msn’den kızına seslenen annenin olmuştu. Ancak hiç beklenmedik gelişmeler yaşandı. Yargıç A. Rodriguez’in verdiği karar sonrasında 9 Ağustos tarihinde Betül, İstanbul’a hareket edecek olan THY uçağına binmek üzere New York’a getirildi. Ancak THY bankosundaki görevlinin fark ettiği durum tüm planı suya düşürdü. Betül’ün dava süresince mahkeme tarafından alıkonulan pasaportunun süresi 3 ay geçmişti. THY yetkilileri minik kızı bu şekilde uçağa alamayacaklarını söyledi. Bu arada baba Ahmet Cüneyt’in de kızını kaybetmeye hiç niyeti yoktu. Vakit kaybetmeden bir üst mahkemeye başvurmuş ve kızının Türkiye’ye gönderilmesi durumunda psikolojik çöküntü yaşayacağını belirtmişti. Nitekim New Jersey Yüksek Mahkemesi bu şikayeti yerinde buldu ve mahkeme karar verene kadar Betül’ün annesine gönderilmesine tedbir koydu. Şimdi hem New Jersey eyaletinin Clifton kentinde limuzin servisi yapan Rochelle Limousine and Car Service isimli bir şirket kuran baba Ahmet, hem de anne Hümeyra mahkemenin yaklaşık 1 yıl sonra alacağı kararı bekliyor. Betül ise anne ve babasının arasında paylaşılamamanın hüznünü yaşıyor.