‘Kendisini asarken gözaltına aldık’

Tekirdağ’da altı yıl önce kaybolan iki genç kızla ilgili dosyayı aydınlatan ekip, operasyonu VATAN’a anlattı: ‘Her katil cinayeti işlediği yere geri döner’ tezinden yola çıktık.

Tekirdağ’da altı yıl önce üniversite sınavına hazırlanan sınavdan önce Meral Yapıcı (19) yanına arkadaşı Nefise Kıran’ı (17) da alarak eğlenmek için dışarı çıktı. İki genç kızdan o günden sonra haber alınamadı.

Geçen 14 Eylül’de Küçükçekmece’den Kumbağ’a giden bir ailenin kızı sahilde dolaşırken denizde bir cisim fark etti. Bir çene kemiği olduğunu fark edince de 155 polis imdat hattını aradı. Delil 23 Eylül’de Adli Tıp Kurumu’na gönderildi. Ailelerden alınan DNA örnekleriyle çene kemiğinin Nefise Kıran’a ait olduğu anlaşıldı. Sahilin yakınındaki bağ evinde yapılan incelemede duvarda kan izine rastlandı.

‘Her katil cinayet yerine döner’

Olay yerinde yapılan kazılarda kaval, kalça ve omurga kemiği bulundu. Polis beş kişiyi cinayet şüphesiyle gözaltına aldı. Gözaltına alınanlardan Yapıcı’nın amcasının oğlu Göksel Y., ‘kasten adam öldürme’ suçlamasıyla tutuklandı. Diğer dört şüpheli ise serbest bırakıldı.

İki yıl önce Tekirdağ Asayiş Şube Müdürlüğü’ne atanan Turgut Bakkallar ve ekibi, kayıp kızlar olayını VATAN’a anlattı. Meral’in dedesinin yazlık evi ve sevgililerin cep telefonu bilgilerine ve baz istasyonundaki dökümlere ulaştıklarını dile getiren emniyet yetkilileri, şunları söyledi, “Olayın bir numaralı şüphelisi ve Meral Yapıcı’nın kuzeni Göksel, kızların kaybolmasından sonra bunalıma girmiş. Olay öncesi yazlık ev yakınındaki baz istasyonunda Göksel’in de telefon sinyalini tespit ettik. Kurduğumuz dört kişilik ekip sabırla sadece bu olayı takip etti. Göksel Y. sürekli bağ evine gidip kemiklerin çıktığı yeri izliyordu. ‘Her katil cinayeti işlediği yere geri döner’ tezinden yola çıkarak Göksel üzerinde biraz daha yoğunlaştık. Dedektifler kimliklerini belli etmeden zaman zaman Göksel ile bire bir diyalog da kurdu.” Polisler Göksel Y.’nin psikiyatristiyle de görüştü. Emniyet yetkilileri sonrasını şöyle anlattı: “İntihar edebileceği bilgisine ulaştık. Sürekli göz hapsinde tuttuğumuz için yazlık evin arkasında kendisini asarken ipten aldık. Telefon sinyallerine göre Göksel, olaydan sonra iki buçuk saat yazlık evde kaldı; ki bu sürede iki cesedi iskelenin altındaki kuma taşıyıp gömmeye yetmez. Olayın üzerinden yedi kış geçti ve kemiklerin bir anda kıyıya vurdu. Bu mantıklı değil. Kemik altı yıl denizde kalsa hemen anlaşılır. Kemikler suya rastgele dağılmış durumdaydı. İskeletlerin başka bir yerden taşınmış olma ihtimalini de araştırıyoruz ve bu çok kuvvetli.”

‘Herkesle hemen samimi olurdu’

Yapıcı ve Kıran aileleri kızlarını VATAN’a anlattı. Nefise Kıran’ın ablası Derya Kıran şunları söyledi: “Kardeşim, Meral ile yeni tanışmasına rağmen Şarköy’deki evlerine gitti. Birkaç günlüğüne gitmişti ama bir hafta kaldı. Ardından üç gün de Meral Yapıcı bizim eve gelip misafir oldu. Kardeşimin hatası yeni tanıştığı insanlar ile hemen samimi olup kapılması idi. Nefise’yi kaybettik. Umarım Meral’i sağ bulurlar.”

‘Umudum bitmedi kızım yaşıyor’

Meral Yapıcı’nın babası Metin Yapıcı ise şunları anlattı: “Festivale arkadaşıyla gitmek için anneannesinden babaannesine gidip elbise değiştirecekti. İlk gün bağ evine bakmak aklımıza bile gelmedi. Olaydan altı ay sonra Göksel Y. (tutuklanan amcasının oğlu) şizofreni raporu almış. Olayın üzerine gidilseydi bu rapordan önce Göksel yakalanır ve herşey aydınlatılırdı. Umudumu kaybetmedim, kızım yaşıyor.”