Katili, eşi boşadı
Özgecan’ın katili Suphi Altındöken’in eşi Neslihan Altındöken’in açtığı dava sonuçlandı. Genç kadın eşinden boşanırken, mahkeme 5 yaşındaki çocuğun velayetini anneye verdi.
Mersin’in Tarsus ilçesinde Özel Çağ Üniversitesi Psikoloji Bölümü’nde okuyan 20 yaşındaki Özgecan Aslan, 11 Şubat’ta, minibüs şoförü Suphi Altındöken (26) tarafından tecavüz girişiminde bulunulduktan sonra öldürülüp, bilekleri kesilerek cesedi yakıldı. Türkiye’de büyük yankı uyandıran cinayetle ilgili olarak cinayet sanıkları minibüs şoförü Ahmet Suphi Altındöken, babası Necmettin Altındöken (50) ile arkadaşı Fatih Gökçe (25) hakkında ağırlaştırılmış ömür boyu hapis cezası istemiyle Tarsus Ağır 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı. Sanıkların yargılanmasına devam edilirken, Neslihan Altındöken de soy ismini taşımak istemediğini söylediği eşi Suphi Altındöken’den boşanmak için avukat Ebru Çatıkkaş’tan yardım istedi. Aynı zamanda Adana Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkanı olan avukat Çatıkkaş, gerekli hazırlıkları yaparak Adana 1’inci Aile Mahkemesi’ne boşanma dilekçesi verdi. Dilekçeyi verdikten sonra ’Sonun Özgecan gibi olur’ diye tehdit telefonu alan Ebru Çatıkkaş’ın aracılığıyla açılan boşanma davasının 2’nci celsesinde karar çıktı. Mahkeme hakimi, çiftin boşanmalarına karar verip, çiftin 5 yaşındaki erkek çocuklarının velayetini anneye verdi. Ayrıca hakim, Suphi Altındöken’in çocuğu ile kişisel ilişki kurma konusunda babanın cezaevinde olması ve çocuğun psikolojisinin olumsuz yönde etkilenmemesi için bu aşamada karar verilmesine yer olmadığına hükmetti.
Tehditleri devam ediyor
Avukat Ebru Çatıkkaş, boşanma kararının ardından şunları söyledi: “Mahkeme boşanma ile birlikte Suphi Altındöken’in çocukla kişisel ilişki kurulmasını da engelledi. Bu bizim için ciddi bir başarıdır. Bu olay topluma mal olmuş herkesin içindeki vicdani insani duyguları sızlatan bir olay. Burada bir çocuğu koruyarak çok güzel bir karar verildiğini düşünüyorum. Bu süreçte ben de ölümle tehdit edildim. Bu tehditler hala devam da ediyor. Bu aşamadan sonra artacağını düşünüyorum. Bu tehdidin sebebi ise şuydu; ailemi yıkmasıydı ve ardından gelen tehdit. Tehdit edilmemle ilgili soruşturma hakkında gizlilik kararı verildi. Başsavcımız ve savcılarımız ciddi şekilde uğraşıyorlar ilgileniyorlar. Beni artık çok mağdur edecek noktaya getirdiler. Ben en ağır cezayı alacağını düşünüyorum. Boşanma davasını istememesinin sebebi, bir gün dışarı çıkacağını ve yeniden normal aile hayatını devam ettireceğini düşünmesinden kaynaklı. Karar kesinleştikten hemen sonra çocuğun soy ismini değiştirmek için de yeniden dava açacağız.”