Kaptan hariç herkes suçlu!

İstanbul Kumburgaz’da 17 Ağustos’ta deniz bisikleti kiralayarak açılan Mikail Çelik (30), Serdar Demir (25), Doğan Demir (21), Şükrü Kahraman (28) ve Yusuf Büyükizgi (29) isimli beş arkadaş kayboldu. Gençlerden yalnızca Serdar Demir’in (25) cesedi bulunurken, diğer 4 gencin cesedine hala ulaşılamadı. Gençlere bisikleti kiralayan işletmenin sahibi önce tutuklandı daha sonra ise serbest bırakıldı. Soruşturma sürecinde Avşa-Yenikapı seferini yapan İDO’ya ait bir deniz otobüsünde seyahat eden Recep Çelik, gençleri denizin ortasında çırpınıp el sallarken gördüğünü, kaptana haber vermesine rağmen kaptanın yoluna devam ettiğini belirtti. İDO kaptanı Yavuz Yılmaz soruşturmaya dahil edildi. Savcılık tarafından ifadesi alınan kaptan tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılırken, savcılık dosyaya iki bilirkişi atadı. Bilirkişilerden İş Güvenliği Uzmanı Selçuk Karaoğlu teknik konular hakkında , Uzak Yol Kaptanı Tevfik Ali Batuş da gençleri almadığı iddiasıyla suçlanan İDO Kaptanı Yavuz Yılmaz hakkındaki iddialar ile ilgili raporunu hazırladı.

Raporu hazırlayan bilirkişiler, gençlere deniz bisikleti kiralayan işletmenin sahibi Sinan Önügören’in asli, kaybolan gençlerin de tali kusurlu olduğuna karar verdi. Gençleri görüp almadığı iddia edilen İDO kaptanı Yılmaz’ı ise görgü tanığı Recep Çelik’in ifadesini eleştirerek akladı.

“Görgü tanıklarına ihtiyaç var”

Ailelerin avukatı Gamze Sarıyel raporun kaptanı akladığını belirterek,”Tanık Recep Çelik dışında yeni görgü şahitlerine dava sırasında gerek olacaktır. O nedenle bilirkişinin iddiasının doğru olup olmadığının ortaya konulması açısından görgü tanıklarına ihtiyacımız var” dedi.

İŞTE O RAPOR;

5 kişiye 4 kişilik bisiklet kiraladı

Gençlere deniz bisikletini kiralayan Garden Beach Club’ın sahibi Sinan Önügören hakkındaki kusurlar şöyle sıralandı; “Dört kişilik deniz bisikletini beş kişiye kiraladı. Deniz bisikletine binen her kişinin can yeleğini giymesinden sonra deniz bisikletinin denize açılmasına izin vermesi, deniz bisikletini kontrol ve gözetim altında tutması, can kurtarma konusunda eğitim almış personel ve can kurtarma botu bulundurması, sabit bir gözetleme kulesi ve dürbünlü nöbetçi görevlendirilmesi, deniz bisikletinin takip edilemeyecek şekilde uzaklaşmasını önlemesi gerekirdi. Ayrıca olay günü saat 16.00 sıralarında gençlerin geri gelmediğini dikkate alarak derhal sahil güvenliğe ve kolluk kuvvetlerine haber vermesi, kayıp kişilerin bulunması için çalışmaların başlatılmasını sağlaması gerekirdi. Bu nedenle şüpheli Önügören’in bu tedbirleri almayarak tali kusurlu olduğu tespit edilmiştir.

GÖRGÜ TANIĞINI SUÇLANDI İDO KAPTANI AKLANDI

Raporda, görgü tanığı Recep Çelik’in denizde iki kişiyi el sallarken gördüğünü ama deniz aracının ne olduğunu bilmediği, rengini hatırlamadığı, yardım isteyen kişilerin yüzlerini görmediğine vurgu yapılarak; “Bu iki kişinin, kayıp 5 kişi olduğuna dair kanaat oluşturacak nitelikte veri yok. Tanık deniz bisikletinin rengini hatırlamıyor ama turuncu deniz bisikletinin fark edilebilir olması beklenir. Çelik’in iddiasının ardından radar, dürbün ve çıplak gözle yapılan kontrollerde deniz vasıtası ve kişiler görülmemiştir. Dosya kapsamında Çelik’in ifadesini doğrular veya gördüğü cismin niteliğini ortaya koyan nitelikte hiçbir ifade, mevcut veri ve bulgu da bulunmamakta. Deniz Kanunu’na göre kaptan, başkalarına yardım yapması için kendi gemisinde bulunan personel ve yolcuları tehlikeye atmaması gerekiyor. Bu yüzden yardım etmeyebilir. Bu nedenle şüpheli Yavuz Yılmaz’a kusur atfının kabil olmadığına karar verilmiştir.”