Jinekoloğun cinsel istismarını böyle anlattı
Hastalarına tecavüze kalkışmakla suçlanan 68 yaşındaki ünlü jinekolog Prof. Fecri Sevilen'in kurbanlarından biri yaşadığı olayı Hürriyet Gazetesi'nden Ayşe Arman'a anlattı.
İşte Ayşe Arman'ın "Rezaletin son perdesi..." başlıklı o yazısı:
İki hastası, Profesör Fecri Sevilen hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu. Ünlü jinekolog nitelikli cinsel saldırıdan tutuklandı ve cezaevine kondu. 36 yıla kadar istendi. Ne var ki geçtiğimiz cuma denetimli serbestlikle salıverildi...
Haber basına yansıdıktan sonra 12 yıl önce hastası olan bir kadın da “Aynı şeyleri bana da yaptı!” dedi. Şu anda toplam üç kadın, Sevilen’i cinsel istismar ve cinsel saldırıyla suçluyor. Ben şikâyetçi iki kadınla da konuştum. Adı bende gizli mağdurlarından biriyle röportaj da yaptım, iki gün boyunca bu köşede okuyacaksınız.
Lütfen aynı doktorun cinsel saldırısına uğramış başka kadınlar varsa bana ulaşsınlar. Hepsinin kimliği bende gizli kalacak...
Başınıza gelen nedir, anlatır mısınız?
Çok ünlü, çok tanınan, 68 yaşında bir jinekoloğun nitelikli cinsel tacizine uğradım...
Aman Allah’ım! Böyle bir şey nasıl olur!
Oluyor işte. İstanbul Üniversitesi’nde 40 yıldır hocalık yapan bir adam. Muayene için gittiğin jinekoloğun sapık çıkabileceği aklına gelir mi? Gelmez! Benim de gelmedi. Bir kadının en korunmasız olduğu yerlerden biri orası. Adam profesör ya, hoca ya! O kadar üzgün ve öfkeliyim ki. Kendime de kızıyorum. Nasıl inandım ben söylediklerine? Bir de üniversite mezunu bir kadınım. Cahil değilim. Ama işte güvendim. Bir jinekoloğun hastasına cinsel saldırıda bulunabileceği gerçekten aklıma gelmedi. Benzer şeyleri arkadaşıma da yapmış. Susmadık. Gittik, savcılığa dilekçe verdik. 12 sene önce de oğlunun kız arkadaşına aynı taktikle cinsel saldırıda bulunmuş. Ben eminim daha çok kadın vardır. Keşke onlar da susmasalar. Ben mesleğini kötüye kullanan bu insanın ceza almasını istiyorum. Önce tutuklandı. Ama bir avukat ordusu tuttu ve serbest bırakıldı...
En başa dönelim...
İlkokul arkadaşım çocuk doğurduktan sonra jinekolojik muayenelerini ihmal etmiş. Bir yakını ona bu doktoru tavsiye etmiş. Birlikte gitmişler. “Çok ilgilendi hoca” diye bana da anlattı.
Sonra?
Sonra hoca aramış arkadaşımı: “Enfeksiyon var! Tedaviye başlamamız lazım” demiş. O da bana “Birlikte gidelim” dedi. Ben de “Olur” dedim. Muayenehanesine birlikte gittik.
Bir gariplik var mıydı?
Normalde hemşire de muayene sırasında içeride olur ya, maalesef burada öyle değildi. Muayene sırasında doktorla yalnızsın. Demek ki arkadaşım da huzursuz oldu ki en azından ben yan odada bekleyeyim istedi. Arkadaşıma benim yanımda “Bu enfeksiyonu kurutmamız gerekiyor. 3 doz iğne yapmam icap edecek” dedi. Sonra onu muayene odasına aldı. Arada bir kapı var, ben diğer odada oturuyorum. İğneden sonra arkadaşım çıktı. Gelmişken ben de muayene olayım diye girdim. İlk kez muayene ettiği için ultrasonla baktı. Sonra rahim ağzında bir yara olduğunu, enfeksiyona yol açabileceğini, örnek alıp laboratuvara göndermesi gerektiğini söyledi. “Tamam” dedim. “Yakmak gerekebilir!” dedi. Teşekkür ettim. Arkadaşımla dışarıdaki sekreterine ücreti ödedik, çıktık.
CİNSEL HAYATIMIZLA İLGİLİ SAÇMA SAPAN AYRINTILAR SORDU
Tekrar ne zaman gittiniz?
Bir kaç gün sonra. Benim numaram onda kayıtlı olmadığı için kızlarla haber gönderdi. Rahim ağzındaki yarayı ciddiye almam gerekiyormuş. Bu yakma olayını hastanede, anestezi altında gerçekleştirebilirmiş ama aciliyeti olduğu için “Burada da hemen yapabiliriz!” demiş. Biz yine kalktık gittik. Muayenehanesinde yaptı. Sonra ben ofise geçtim, arkadaşımın 2. iğnesini yaptı. Sonra geldi, yanımıza oturdu. İkimize de cinsel hayatımızla ilgili özel sorular sormaya başladı: “Tek eşli misiniz, değil misiniz?”, “Ne sıklıkla birliktelik yaşıyorsunuz?” Arkadaşım da ben de 29 yaşındayız. Ama yine de huzursuz olduk, utana sıkıla yanıtladık. “Rahim ağzı kanseri aşısı oldunuz mu?” diye sordu. “Olmadık” deyince, “Siz hangi köyden geldiniz?” dedi. Eşlerimizle ilgili soru sordu. İkimiz de boşandığımızı söyledik. “Eşlerinizle cinsel hayatınız şöyle miydi, böyle miydi?” diye saçma sapan ayrıntılara girmek istedi. Cevaplamak istemedik ama tek eşli olduğumuzu belirttik. Ben o günkü yakma operasyonu için bin lira daha ödedim. Ardından yine çıktık ofisinden.
Sonra?
On gün sonra arkadaşım, “Ben gitmek istemiyorum, ikinci iğne canımı çok acıttı, üçüncüyü olmayacağım!” dedi. Ben ise tedavimi tamamlamak için mecbur yalnız gittim. Hoca demesin mi, “Niye hep arkadaşınla geliyorsun, tek gelmiyorsun, benden mi çekiniyorsun?”. “Yo hayır! Olur mu öyle şey? Niye çekineyim hocam?” dedim.
ÇEKİNGEN BİR İNSANIM O YÜZDEN TİTRİYOR BACAKLARIM
Bunları konuşurken muayene sürüyor mu?
Evet. Önce yine ultrasonla kontrol. Sonra smear, bakteri ve enfeksiyon örneği aldı. Sonra ultrasonla tekrar bakarken “Burada bir ödem gözüküyor!” dedi. “Sen” dedi, “Boşalma sorunu mu yaşıyorsun?” Ben de “Anlamadım hocam” dedim. “Sen mastürbasyon yapıyor musun?” dedi. “Yok, yapmıyorum!” dedim. “Normalde nasıl boşalıyorsun? Vajinal mi, klitoral mi?” dedi. Ben de utandım, sıkıldım, “Herhalde klitoral!” dedim. Demek ki bu sorulardan o kadar huzursuz olmuşum ki bacaklarım titremeye başlamış. “Sen hep böyle misin? İlişki sırasında da zorlanıyor musun” dedi. Ben de “Çekingen bir insanım. Muhtemelen o yüzden titriyor bacaklarım!” dedim. “Bu ödem, vajinal boşalma yaşamadığın için olabilir. İncelenmesi gerekir. Enfeksiyon olabilir, bu enfeksiyon kanalları tıkayabilir. Çocuğun olmayabilir. Hatta kansere yol açabilir. Genç yaşta bunları yaşamak istemiyorsan bunu çözmek gerekiyor!” dedi. Ben de saf saf, “Belki de psikolojik bir şeydir. Sonuçta boşanma gibi bir travma yaşadım!” dedim. Aklımın ucuna gelmiyor ki bunun bir cinsel saldırının girizgâhı olduğu. Sonsuz bir güven duyuyorum. Babamdan büyük bir adam...
Sonra ne dedi?
“Bir test var” dedi. “Bu test sonucunda biz bunun fizyolojik kısmını halledebiliriz! Ben bir doktor olarak söyleyebilirim ki bunun çözülmesi gerekiyor. Yoksa bu genç yaşında cinsellikten soğursun!” dedi. Ben de “Tamam hocam, siz ne diyorsanız. Nasıl oluyor bu test?” dedim. “Klitoral uyarı sonucu ortaya çıkan sıvıyı alıp laboratuvara göndereceğiz. Ben uygun ilacı yazacağım ve bir sıkıntı kalmayacak!” dedi.
Şaka yapıyorsunuz değil mi?
Hayır! Tüm bunları en ciddi haliyle anlattı. Tedavi bitti. “Üstümü giyinebilir miyim” diye sordum, “Tabii” dedi. Ama çıkmıyor odadan. Ben örtüyü sardım belime ve alttan giyinmeye çalışıyorum. Ama hâlâ demiyorum ki “Bu adam niye çıkmadı, ben burada niye giyinmeye çalışıyorum?” Aklımın ucundan kötü bir şey geçmiyor. Tam ayakkabılarımı bağlarken “Ben açıkçası yardımcı olmak isterim, hazır olduğunda bunu çözebiliriz!” dedi. “Çok basit bir test zaten!” diye ekledi. Ben de “Tamam, yapalım o zaman dedim. Ve asıl felaket o zaman başıma geldi...