İşte Türkiye'nin en zengin doktoru

Ona kısaca hastaneler kralı diyebiliriz. Yurtiçi ve yurtdışında toplam 83 hastanesi var. Bununla kalacak gibi görünmüyor. Kısa bir süre içinde 100'ü geçecek. Bu, tutkusu olmuş gibi. Konuşkan, pratik bir insan Azmi Ofluoğlu. Doktor aslında. İhtisas yapmamış, işletmeciliği tercih etmiş. 64 yaşında..Beş çocuğu var. Dördü doktor diğeri tıp okuyacak gibi görünüyor. Hiç mi ilgi alanı farklı olan çocuğu yok? Onları etkileme sürecini anlatıyor gülerek. "Yavaş yavaş beyinlerini yıkıyorum" diyor. "Ardından kararı onlara bırakıyorum. Tabii çocuklar tıbbı seçiyor."
Merakları var. Saat gibi, kalem gibi, otomobil gibi. "Önce ailem, sonra işim ve sonra saatlerim, giyim kuşam" diyor. Büyük bir iş, geniş bir aile... "Karar alınırken son noktayı siz mi koyuyorsunuz" diyoruz. "Bütün noktaları ben koyarım" diyor. Neşeli, kahkahaları hiç eksik olmuyor. Son dönemde merakı dekorasyon. Özellikle İstanbul Çamlıca'daki hastanesinin dekorasyonuna çok önem vermiş. Alman Hastanesi'nde de değişim gözleniyor. Hastanelerini Versace marka mobilyalarla döşüyor.






Kaç hastaneniz var, kaça kadar çıkacaksınız, bunun sonu yok mu?
Şu anda 83 tane sağlık kurumumuz var. 32 tane daha planladık. 2010 yılına kadar. 8 tanesi bitmiş durumda. Biri yurtdışında, diğerleri yurtiçi. Biri Arnavutluk Tiran'da. İki Adana, bir Tire, bir Malatya, bir Diyarbakır, bir Kuşadası, bir Çamlıca. Kafam çalıştığı, ayaklarım tuttuğu sürece bu işe devam edeceğim.

Çok zor olmuyor mu böyle büyümek?
İnsanlara hizmet etmeyi seviyorum. Bunu samimi söylüyorum. Bu, sevilmeden yapılacak bir iş değil. Her birine yeni bir iş gibi heyecanla başlamazsanız büyüme şansınız yok. Çünkü enjektöründen emar aletine kadar her şeyiyle ilgileniyorsunuz. Emek verdiğiniz için de seviyorsunuz. Onun için de satmak içinizden gelmiyor. Hatta bazen bakıyorum da, buna kimseye dokundurmasam diyorum.

Yurtdışında da büyüyorsunuz
Tabii yurtdışında büyüyoruz. Tiran'da hastanemiz var. Seçtiğim yerlerin çoğu sağlığa ihtiyacı olan yerler. Üsküp, Bulgaristan, Romanya, Rusya. Ayın 20'sinde Sudan'a gidiyoruz. Orada hastane yapmışlar. Biz onlara know how vereceğiz.

Ne kadarlık bir iş hacmine sahipsiniz?Şart değilse vermeyeyim. Ama iyi para ederiz yani.

Hastanelerinizde kaç kişi çalışıyor?
8 bin 500 civarında çalışan var. 1300 hekimimiz var. Yeni sekiz hastaneyle 3000 çalışan eklenecek.

Siz doktorsunuz. Alanınız nedir, neden hastane sahibi olmak istediniz?
İhtisas yapmadım. Neden hastane sahibi olmak istediğime gelince... Gen meselesi diyelim. Karadenizlilik etkili oldu belki de. Poliklinikle başladık. Yavaş yavaş dönüştük. En güzel poliklinik Aksaray'da meydandaydı. Beş katlıydı. İyi hatırlıyorum 23 bin liraydı günlük cirom. İyi bir paraydı. Öyle geçti işte. Hiç pişmanlığım olmadı. Yine dünyaya gelsem doktor olurum ve hastanecilik yaparım.

Çok büyük bir sermayeyle başlamadınız herhalde...
Çok büyük bir sermayeyle değil ama çok büyük bir akılla başladım. Poliklinikten sonra Aksaray Vatan'ı aldık. O zaman çok gençtik. Orası sendikayla kapanmıştı, kimse bize güvenmiyordu. Yıl 1976. O zaman 119 ortağı vardı. Kapıda sendika kimseyi içeri koymuyor filan. Sonra biz oraya girdik aldık götürdük. İyi hizmet verdik. Sonra teknolojiyle oluşturduklarımıza Universal adını koyduk, sonra Alman Hastanesi'ni aldık. Ve zamanla Universal Hospitals Group'u oluşturduk.

Alman Hastanesi'ni nasıl aldınız?
Burası Alman hükümetine aitti. Zarar ediyordu. Osmanlı döneminde burası verilirken, satılamaz kaydı koyulmuş. İstanbul Erkek Liseliler Vakfı'na hibe ettiler. Oradan da biz aldık.

Meraklarınıza gelelim. Saat tutkunusunuz...
Kolumdaki saat, Omega Cosmos. Omega Müzesi 2 numaralı saat. Koleksiyoncu serisinden. Saatim çok. Benim sevdiğim şeyler önce ailem, işim, saatler, araba, elbise ve ayakkabı. Tercih ettiğim markalardan biri Patek Philippe.
Bir de çok güzel taşlı bir saatim var. Sanıyorum çok azdır. Götürdüğümüz zaman fiyat koyamadılar. Çok ince bir saat. Markası Maurice Lacroix.