İstanbullulara kritik uyarı! Bugün başlıyor! 'Dışarı çıkmayın'
Kuzey Afrika'dan gelen çöl tozları Türkiye'ye bugün itibarıyla giriş yapacak. Cuma günü de etkisini gösterecek çöl tozları için İstanbul'da da dikkatli olunması gerekiyor. "Dışarı çıkmayın, mecbursanız da ağzınızı ve burnunuzu kapatın" diyen uzmanlar, özellikle Türkiye'nin batısını etkisi altına alacak çöl tozlarına karşı önlemleri sıraladı.
Meteoroloji uzmanları Türkiye'nin her sene bahar aylarında gerçekleşen ve bugünden itibaren Kuzey Afrika üzerinden gelecek çöl tozunun etkisi altına gireceğini belirtiyor. Afrika'dan gelen çöl tozunun özellikle Trakya başta olmak üzere batı kesimlerini etki altına alması bekleniyor. İstanbul için ise fırtına sebebiyle sarı uyarı verilmiş durumda. Yaşanacak çöl tozu taşınımıyla ilgili uzmanlar rüzgârın güney yönden kuvvetli (40-60 km/sa) ve zaman zaman fırtına (60-80 km/sa) şeklinde eseceği, çatı uçması, soba ve doğal gaz kaynaklı baca gazı zehirlenmeleri, ağaç ve direk devrilmesi, ulaşımda aksamalar gibi olumsuzlukların meydana gelebileceği noktasında da uyarılarda bulundu. Peki çöl tozu nedir? Çöl tozunun sağlık üzerindeki etkilerini CNN Türk Meteoroloji Danışmanı Prof. Dr. Orhan Şen, Medipol Mega Üniversite Hastanesi Göğüs Hastalıkları Bölümü'nden Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu, Koç Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Öğretim Üyesi-Türk Toraks Derneği Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Bayram ve Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Meteoroloji Mühendisi Adil Tek açıkladı.
'TARIMSAL AÇIDAN YARARLI'
Çöl tozlarının Kuzey Afrika ve Arap Yarımadası olmak üzere iki farklı coğrafyadan taşındığı belirtiliyor. Çöl tozlarının nasıl oluştuğu ve Türkiye'ye nasıl geldiğiyle ilgili Prof. Dr. Orhan Şen, "Atmosferin 10 kilometre yukarısında jet stream denilen rüzgâr tünelleri var. Bu rüzgâr tünellerinin hızları 120-200 km'ye kadar çıkar. Bu mevsimde İzlanda üzerinden aşağı kadar iner, Afrika'ya kadar gelir. Afrika üzerinden kıvrılır Marmara, Ege ve Güneydoğu Anadolu yani Türkiye üzerine döner. Bu rüzgâr tünelleri yukarı kadar çıkmış olan tozları getirir. Ondan sonra geldiği yerde de atmosferdeki düşey hareketler sayesinde yeryüzüne doğru yaklaşır. Topoğrafyadan dolayı takılmaya da uğramadığı için direkt gelir" diyerek cevap verdi.
Bu tozların içinde demir bileşenleri olduğunu belirten Prof. Dr. Şen, çaplarının çok büyük olmadığını ve solunduğunda ciğerlere kadar inebileceğine dikkat çekti. Bu tozların tarımsal açıdan yararlı olduğuna dikkat çeken Orhan Şen, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Toprağa faydası olur, gübre yerine geçer. Yağmurla indiğinde saçınız ıslanırsa faydalı. Tabii arabaların üzeri, giysileriniz çamur olur. Onun haricinde zararlı bir toz değil. Ege ve Marmara bölgesini bugünden itibaren etkileyecek ancak miktarına bakacağız. Büyük bir şiddetle gelirse maske takmak gerekir."
ALEVLENMESİNE YOL AÇIYOR
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Muhammed Emin Akkoyunlu da bu çöl tozlarıyla bol miktarda mineral, aynı zamanda küçük canlılar, enfeksiyonik olan bazı bakteriler ve virüslerin taşınabildiğinin altını çizdi. "Bu nedenle solunum yolları için enfeksiyon hastalığı riski oluşturabiliyor" diyen Akkoyunlu, biraz daha büyük boyutlu canlıların veya bitki tohumları parçalarının yine üst solunum yolunda tahrişe yol açarak bronşlarda astımın tetiklenmesine ya da astıma benzer hastalıklara neden olabildiğini söyledi. KOAH, bronşit gibi hastalıklara sahip kişilerde hastalığın alevlenmesine neden olduğuna da dikkat çeken Prof. Dr. Akkoyunlu, önemli uyarılarda bulundu:
"Özellikle bu dönemde kişilerin dışarı çıkmamasını öneriyoruz. Bir de KOAH, bronşit, alerjik tablosu olanlara da kesinlikle dışarı çıkmamasını iletiyoruz. Evden çıkmak zorundaysa da tozu solumaması için maske takmasını vurguluyoruz."
'SADECE AKCİĞER HASTALIĞI OLANLAR DİKKAT ETMEMELİ'
Çöl tozlarından korunmanın çok önemli olduğunu vurgulayan Muhammed Emin Akkoyunlu, "Dışarı çıkmak zorundaysanız, toz tutucu FFP2 maskeler bu saydığım hastalar için oldukça değerli. Eğer FFP2 yoksa bildiğimiz cerrahi maskeleri iki kat olarak takmak da koruyucu bir bariyer sağlar. Bazen bu imkânlara da ulaşmak mümkün olmayabiliyor. O zaman ıslak bir peçete, ıslak bir havluyla ağzınızı, burnunuzu kapatabilirsiniz" ifadelerini kullandı. Akkoyunlu, "Sadece akciğer hastalığı olanlar değil kronik hastalığı olanlar, organ yetmezliği olanlar genel sağlık durumu ve bağışıklığı zayıf olan kişilerin de dikkat etmesi gerekiyor" açıklamasını yaptı.
'ÖLÜM VE HASTANEYE YATIŞLARDA ARTIŞ YAŞANIYOR'
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Hasan Bayram da son yıllarda artan küresel ısınmanın getirdiği kuraklıkla beraber çölleşmede de ciddi bir artış olduğunun altını çizdi. Çöl tozu fırtınalarının sayısında da artış görüldüğünü vurgulayan Prof. Dr. Bayram bu tozların sağlığı olumsuz etkileyebileceğini söyledi. Çöl tozlarının herhangi bir hastalığı olmayan insanlarda da nezle, burun akıntısı, boğaz ve baş ağrısı şikâyetleri meydana getirebileceğini belirtti. "Asıl sorun kronik hastalığı, özellikle kronik akciğer hastalığı olan insanlar" diyen Bayram, astım ve KOAH ve diğer hastalıkları olan insanların şikâyetlerinde artış olabileceğini vurguladı. Nefes darlığını artırabileceğini ve ciddi problemler yaratabileceğini vurgulayan Hasan Bayram, "Yapılan araştırmalarda çöl tozu fırtınalarının olduğu dönemlerde KOAH, astım gibi kronik akciğer hastalıklarından kaynaklı ölümlerde ve acil başvurularında artış olduğu tespit edildi" diyerek sözlerini noktaladı. Fazilet Şenol-Milliyet
“İÇ ANADOLU VE BATI KARADENİZ'DE ETKİLİ OLACAK"
Çöl tozunun etkili olacağı bölgeleri açıklayan Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Meteoroloji Laboratuvarı Başkanı Meteoroloji Mühendisi Adil Tek, “Çöl tozu, Kuzey Afrika ve Büyük Sahra üzerinden yükselici akımlarla beraber yükselip daha sonra akışlarla birlikte üzerimize gelen toz partiküler maddelerdir. Akdeniz'de bulunan İtalya ve Yunanistan'da üzerinde bulunan alçak basınç sistemiyle birlikte Güney'den kuvvetli akışlarla birlikte üzerimize transfer oluyor. Bu da rüzgarlarla birlikte üzerimize geliyor. Her sene çöl tozuna rastlıyoruz. Önümüzdeki günlerde de yine alçak basınç sistemi oluştuğu için bizim üzerimize doğru gelecek. Özellikle bugün etkisini gösterecek. İç Anadolu ve Batı Karadeniz'de etkili olacak. 200 mikrogram bölü metreküpe kadar çıkacak. Bu üst bir değer değil, orta değerler civarında. Bu bölgelerde yoğunluk kendisini gösterecek. Marmara bölgesinde diğer bölgeler kadar yoğunluk görülmeyecek" diye konuştu.
"PANDEMİ NEDENİYLE TAKTIĞIMIZ MASKELER YARDIMCI OLACAK"
Hava kirliliği haritası üzerinden de son durumun vatandaşlar tarafından takip edilebileceğini belirten Tek, "Harita, hava kirliliği ile ilgili bir harita. Bunun içerisinde sadece çöl tozu yok. Azot oksit, ozon, karbondioksit ve diğer gazlar da var. Kırmızı alanlar bunlardan herhangi birinin arttığını gösteriyor. Partiküler maddenin yoğunluğu artıyor. Ölçülen yoğunluklar mikrogramlık olarak ölçülüyor. Daha çok PM10 dediğimiz değerle ölçülüyor. O değerin yüksekliğini gördüğümüzde anlayabiliriz. Tahminler günlük değişiyor. Son tahminlerde çok üst seviye bir yoğunluk gözükmüyor. Yoğunluk, Ege'nin iç kesimlerinde 200 mikrogram bölü metreküp'e kadar çıkacak ama İstanbul'da 50 mikrogram bölü metreküp olarak gözüküyor. Pandemi döneminden dolayı maskelerimiz de var. Maskelerimiz bu konuda yardımcı olacak" dedi.