İstanbul için büyük tehlike!
“İstanbul’da 2003-2007 yılları arasında gerçekleşmiş ateşli silah yaralanmasına bağlı ölümler” araştırması sonuçları korkuttu
İstanbul’da 2003-2007 yılları arasında gerçekleşmiş ateşli silah yaralanmasına bağlı ölümler araştırması, başta kuru sıkılar olmak üzere ateşli silahların İstanbullu için ne kadar büyük bir tehdit oluşturduğunu ortaya koydu. Araştırma ateşli silah yaralanmasına bağlı ölümlerin İstanbul’da yapılan adli otopsiler içinde ilk sırada yer aldığını gösterdi. 19 bin 290 kişiye yapılan adli otopsi sonucu 2 bin 688 kişinin ölüm nedeninin ateşli silahlar olduğu tespit edildi. Bunlardan bin 294’ünün kısa namlulu silah yaralanmaları sonucu olduğu anlaşılırken, araştırma kuru sıkılarla ölümlerde de son üç yılda artış olduğunu ortaya koydu.
Umut Vakfı’nın haftalık bülteninde yer alan bir araştırma, ateşli silahlar sonucu ölümlerdeki artışı ve İstanbul için oluşturduğu tehlikeyi gözler önüne serdi. Doç. Dr. Bülent Şam ve arkadaşları tarafından yapılan araştırma “İstanbul’da 2003-2007 yılları arasında gerçekleşmiş ateşli silah yaralanmasına bağlı ölümler”i kapsıyor. Sözkonusu araştırma “Ateşli silah yaralanmasına bağlı ölümlerin İstanbul’da yapılan adli otopsiler içinde, sıklık açısından ilk sırada yer aldığını ve son beş yıl içinde önceki yıllarda nadir rastlanan kuru sıkı silahla gerçekleştirilmiş ölümlerin çok ciddi oranda arttığı”nı ortaya koyuyor.
-OTOPSİLERİN ÜRKÜTEN SONUÇLARI-
Araştırmaya göre, 2003-2007 yılları arasında İstanbul’da toplam 19 bin 290 kişiye adli otopsi yapıldı. Yapılan otopsiler sonucu 2 bin 688 kişinin (yüzde 13,93) ölüm nedeninin ateşli silah yaralanması olduğu anlaşıldı. Bunlardan ise bin 294’ünün kısa namlulu silah yaralanması, 994’ünün 6,35 mm, 7,65 mm veya 9 mm çaplı mermi çekirdeği atan kısa namlulu silah yaralanması, 294’ünün av tüfeği yaralanması, 98’inin kuru sıkı silah yaralanması, 8’inin de uzun namlulu savaş silahı yaralanmasıyla meydana geldiği tespit edildi.
-ÖLENLERİN YÜZDE 87’İ ERKEK YÜZDE 13’Ü KADIN YÜZDE 6.8’İ ÇOCUK-
Araştırmaya göre, ateşli silah yaralanması sonucu ölenlerin yüzde 87’ini erkekler, yüzde 13’ünü de kadınlar oluşturdu. Ölenlerin yaş ortalamasının 34,3 olduğu tespit edilirken, ateşli silah yaralanmalarının en çok Fatih, Kartal, Bakırköy, Şişli, Küçükçekmece ve Gaziosmanpaşa ilçelerinde meydana geldiği kaydedildi. Ölümlerin yüzde 72’sini cinayet, yüzde 20’isini intihar ve yüzde 1’ini de kazalar oluştururken araştırmada ayrıca şu bilgilere yer verildi:
“15-34 yaş aralığı her iki cinsiyette de riskin en yüksek olduğu periyottur. Bu periyodun insanların en sosyal oldukları döneme denk gelişi tesadüfi değildir. İntihar orijini de her iki cinsiyette 20-24 yaş grubunda tepe yapmaktadır. Ateşli silah yaralanmasına bağlı ölüm olguları içinde çocukluk çağındaki olguların oranı yüzde 6,8’dir. Bu bulgu bireysel silahlanmanın geleceğimiz açısından taşıdığı sonuçları göstermektedir.”
-“MADDE BAĞLANTILI ÖLÜMLER İÇİNDE DE SİLAHLA ÖLÜM YÜKSEK”-
Araştırmanın bir başka sonucuna göre ise ateşli silahla yaralanma sonucu yaşamını yitirenlerin dörtte birinde alkol, ekstazi, eroin, esrar, kokain ya da diğer psikoaktif maddelerin bir ya da bir kaçı birlikte tespit edildi. Bu durum ise madde bağlantılı ölümler içerisinde ateşli silah ölümlerinin oldukça önemli bir yer tuttuğunu ortaya koydu.
-KURU SIKI SİLAHLA ÖLÜMLERDE KORKUTAN ARTIŞ-
Araştırmanın bir başka önemli sonucu ise kuru sıkı silahların yarattığı tehlikeye ilişkin oldu. 2005-2007 yılları arasında kuru sıkı silahlarla gerçekleştirilmiş ölümlerdeki ani ve belirgin bir artışın sözkonusu olduğuna dikkat çekilen araştırmada ölenlerin yaş ortalamasının 27’den düşük olduğu, kadınlarda 18’e kadar kaydedildi. Araştırmada “Bu durum kuru sıkı silahların daha kolay elde edilebilir olması ve yakın zamana kadar oyuncak sınıfında değerlendirilmesiyle ilişkilidir. Kaza ve intiharların daha yüksek oluşu da aynı nedenlere bağlıdır. Kuru sıkı silahlarda ‘kasıt’ unsurunu düşündüren tespitler de dikkat çekicidir: Olguların üçte ikisinde yaralanma bölgesinin baş olması ‘kasıt’ unsurunu düşündürmektedir. Ayrıca ateş mesafesinin olguların yüzde 43’ünde bitişik olması da silahın en etkili olduğu mesafenin bitişik atış mesafesi olmasıyla ilgilidir. Bu bulgu da kasıt açısından yorumlanmalıdır. Vücudun diğer kısımlarında da ölümcül yaralanma oluşturulmuş olması bu silahların bilinçli bir şekilde cinayet aleti olarak kullanıldığının bir göstergesidir.” denildi.