İntiharlarının nedeni...
Kahramanmaraş'ta yetişkin 4 kardeşin intihar etmesinin ardındaki sır ortaya çıktı
Kahramanmaraş’ta yetişkin 4 kardeşin intihar etmesinin ardından “Anneye hastalık derecesinde düşkünlük” çıktı. Sosyal çevreleri olmayıp, avukat babayla da iletişimleri kopuk olan 4 kardeşin hayatta tek bağları olarak anneleri bir hafta önce ölen Neyran Sağocak’ı gördüğü ve “O ölürse biz de ölürüz” diyerek intihar ettikleri anlaşıldı
Türkiye, önceki gece 4 kardeşin toplu intiharıyla sarsıldı. Kardeşler, Kahramanmaraş’ın merkeze bağlı Dereli Köyü Alıçsekisi mevkiindeki bağ evinde kendilerini asarak intihar etti. İddiaya göre, bu hazin öykü şöyle yaşandı:
BABA AVUKAT, ANNE HEYKELTIRAŞ: Kentin tanınmış simalarından Kahramanmaraş Barosu’na üye 64 yaşındaki Avukat Necdet Sağocak ile ikinci evliliğini yapan 63 yaşındaki heykeltıraş Neyran Sağocak’ın bu evlilikten 2’si kız 4 çocukları oldu. Daha önceki evliliğinden de 2 çocuğu bulunan Neyran Sağocak ile eşi, tarih, felsefe ve mitolojiye düşkünlükleri nedeniyle çocuklarına Raden, Beraris, Rulin ve Sajen adlarını verdiler. Sosyal çevreden uzak büyüyen ve hayatta tek bağları anneleri olan 4 kardeşten Beraris ile Raden üniversite eğitimi aldı.
ANNE ASTIMA YAKALANDI: Diğerleri de üniversiteye hazırlanırken geçtiğimiz ocak ayında astıma bağlı nefes darlığı rahatsızlığı nedeniyle fenalaşan anneleri Neyran Sağocak, tedavi için İstanbul’a götürüldü. 5 ayrı hastanede kontrol edilen Neyran Hanım, tedavisi için İstanbul’da kaldı, çocukları da İstanbul’a gidip annelerini yalnız bırakmadı. Annelerinin durumunun ağır olmasından etkilenen 31 yaşındaki Raden, 26 yaşındaki Beraris ile kız kardeşleri 30 yaşındaki Rulin ve 27 yaşındaki Sajen Sağocak, iletişimleri zayıf olduğu babalarına “Annemiz ölürse biz de ölürüz” dedi. Hastalık derecesinde düşkün oldukları annelerinin rahatsızlığının artması üzerine psikolojileri bozulan 4 kardeş, 15 Nisan’da anneleri ölünce yıkıldı. Neyran Sağocak’ın ailesinin İstanbul’da yaşaması nedeniyle cenazesi de Karacaahmet’te toprağa verildi.
DAHA ÖNCE DE İKİ KEZ İNTİHARA GİRİŞTİLER: Hayattaki tek varlıklarını kaybeden 4 kardeş, annelerini toprağa verdikten sonra aynı gün, İstanbul’da konakladıkları otel odasında alkolle birlikte çok sayıda uyku ilacı içti. Yaklaşık 10 saat sonra uyanan kardeşler, gittikleri ormanlık alanda da intihar etmek isteyince annelerinin ilk eşinden olan üvey ablaları Berja tarafından ikna edildi. Gelişmelerden haberdar edilen baba Necdet Sağocak, tanıdık bir psikologla görüşerek ne yapması gerektiğini sordu. Psikolog tavsiyesi ile sakinleştirici ilaç alıp, çocuklarının içtiği kolalı içeceklere attı. İlaçların etkisiyle sık sık uyuyan çocuklar, birkaç gün sonra bu durumu fark edince babalarının verdiği içecekleri içmemeye başladı. Cenaze işlemleri tamamlandıktan sonra 4 kardeş, babalarıyla Kahramanmaraş’a döndü, ancak “Bu evde annemizin hatırası var, kalamayız” diyerek bağ evine yerleşti. Çocukları intihar eğilimi nedeniyle evdeki ruhsatlı tabancayı gizleyip, intihar edebilecekleri malzemeleri ortadan kaldırdı.
BABADAN ‘SAKIN YAPMAYIN’ MESAJI: Avukat baba, işte olduğu sırada sık sık bağ evinin bekçisi Hayri Tepebaşılı’dan çocuklarını takip ettirip durumlarını sordu, olay günü de çocuklarından birinin cep telefonuna “İntihar ederseniz işte o zaman anneniz ölür” diye mesaj attı. Bu mesaja öfkelendiği anlaşılan 4 kardeşin 3’ü cep telefonlarını kırıp attı. Akşam üzeri bağevinde yemek yiyen kardeşler, Beraris’e ait otomobilin kapılarını açıp yüksek sesle müzik dinlemeye başladı.
HER BİRİ FARKLI ODADA İNTİHAR ETTİ: Ardından 4 kardeşten kız olan Sajen, evin arka tarafındaki kulübede, erkek olan Beraris, evin giriş bölümündeki holde, Raden evin sağ tarafında bulunan küçük kulübede ve kız olan Rulin de evin girişinde iple kendini astı. Bu arada baba Necdet Sağocak, görevli Hayri Tepebaşılı’yı arayarak çocukları kontrol etmesini istedi. Tepebaşılı, girişte ilk cesedi ardından da diğerlerini görünce şoka girdi ve önce jandarmayı, sonra babayı aradı.
KOLA İÇİP ÇEREZ YEMİŞLER: Olay yerine gelen jandarma ve polis ekiplerinin incelemelerinde kardeşlerin evin ön kısmındaki terasta oturdukları, alkolsüz içecek içip çerez yedikleri ve çok çok miktarda sigara içtikleri dikkat çekti. Terasta ayrıca yere düşen sigara paketleri ile kırık soda şişeleri vardı. Evin içinin da dağınık olduğu da gözden kaçmadı. Bağ evinin önünde park edilmiş, Beraris’e ait otomobilin içinde de yiyecek içecek artıkları bulundu.
KOMŞULARI: EVDEN ÇIKMAZLARDI: Ailenin kapı komşuları olayın şoku ile sarsıldıklarını belirtirken, adını vermeyen bir kadın komşusu, çocukların dünya ile ilişkisinin olmadığını söyledi: “Neyran Hanım tam bir İstanbul hanımefendisiydi. Çocukları ona karşı aşırı bağlı ve saygılıydı. Hiç bir zaman annelerine ‘Sen’ diye hitap etmediler, hep ‘Siz’ derlerdi. Çocukların dünyada iletişim kurduğu tek insan anneleriydi. Çocukları hemen hiç görmezdik. Annelerini kaybetmek onlara zor geldi. Çünkü hayattaki tek bağlarını kaybettiler. Bu olayda başka bir sosyal, ideoloji veya tarikat gibi bir bağ yok ve aranmamalı. Tek neden çocukların annelerine hastalık derecesinde düşkünlükleridir.” Av. Necdet Sağocak’ın birlikte çalıştığı meslektaşı Emine Ağaoğlu da, çocukların annelerine çok düşkün olduğunu belirterek, “Bunlar eğitimli çocuklar, ailelerine ve özellikle annelerine çok düşkündüler. Anneleri öldükten sonra da psikolojileri bozuldu. Biri bir karar verdiği zaman diğeri buna uyar. Çok üzgünüz, intiharlarda başka bir neden aramaya gerek yok. Çocukların annelerine aşırı düşkünlüğünden başka bir sorun yok” diye konuştu.
ANNENİN İKİNCİ EVLİLİĞİ: Neyran Hanım, ilk evliliğini 1971’de Kahramanmaraşlı Hüseyin Derin ile yaptı. 1974’e kadar devam eden bu evlilikten çiftin 9 Ağustos 1971’de Seylan adını verdikleri bir kız çocuğu oldu. 3 Ağustos 1973’te dünyaya gelen diğer kızına da Berja adını veren Neyran Sağocak, 1974’te boşandı, 1978’de Necdet Sağocak ile evlendi. Neyran Sağocak’ın ilk eşinden olan kızların da evli olduğu ve şu anda Kahramanmaraş’ta Necdet Sağocak’ın yanında bulunduğu öğrenildi.
İSTANBUL’UN KÖKLÜ AİLELERİNDEN
Anne Neyran Sağocak, İstanbul Kız Lisesi Resim Bölümü mezunu. Ailesi İstanbul’da Müftüoğulları olarak biliniyor ve annesi Fatma Mevhibe Fettahoğlu da saygın bir kişilik olarak tanınıyordu.
Adlarının anlamı ne?
Ticari ve Sulh hukuk davalarına bakan ve yüksek ücret alan, dini inancı zayıf olduğu ileri sürülen Necdet Sağocak, çocuklarına adlarını eski öz Türkçe’den yararlanarak verdiklerini söyledi. Çocuklarının nüfus kayıtlarını yaptırırken, adları konusunda memur ile uzun süre tartıştığını belirten Sağocak, “Siz kaydedin isimler Türkçe değil ise Cumhuriyet Savcısı dava açsın” diyerek işlem yaptırdığını anlattı. Sağocak, çocukların adlarının özel anlamlar taşıdığını belirterek, anlamları ve eğitim durumları hakkında şu bilgileri verdi:
Beraris: Temiz kalp
Raden: Eski Mısır’da Adalet Tanrısı
Rulin: Değişim
Sajen: Sa’sı Sağocak soyadından geliyor. Jen ise ‘gen’ anlamında olduğu için ailenin neslini devam ettirecek anlamında...
Beraris Sağocak (26): Kıbrıs Yakın Doğu Üniversitesi’nde bilgisayar ve elektronik eğitimi gördü. Çok iyi bilgisayar kullanıyor.
Sajen Sağocak (27): Bolu Üniversitesi Kaynaşlı Meslek Yüksek Okulu’nda bina tasarımı bölümü öğrencisi.
Rulin Sağocak (30): Resim eğitimi
için son yapılan YGS’ye girmişti.
Raden Sağocak (31): İktisat eğitimi aldı. İstanbul Beykoz’da askerlik görevini yapıyordu ve terhis olmasına iki ayı kalmıştı.
AVUKAT BABA NECDET SAĞOCAK:
Kardeşlerinin üstünde Beraris’in etkisi büyüktü
“Dördünün de anneleri Neyran’a aşırı bir ilgi ve bağlılıkları vardı. 15 Nisan’da vefat edince çok etkilendiler. Cenazeyi defnettikten sonra Kahramanmaraş’a döndük. Çocuklar beni eve bırakıp yeniden İstanbul’a gitti. Sonradan geri geldiler. Daha sonradan öğrendiğime göre, İstanbul’da iki kez daha intihar etmek istemişler. Buraya geldiklerinde evde anneleri ile anıları olduklarını ve bu nedenle de olayın meydana geldiği bağ evinde kalmayı düşündüklerini söylediler. Ben de intihar fikrinden vazgeçerler iyi olur düşüncesi ile buna olumlu baktım. Orada bir çalışanımız da vardı. Ben de günlük olarak gidip geliyordum. Daha kararlı hale gelirler düşüncesiyle üstlerine fazla gitmedim ve işe polis filan karıştırmak istemedim.”
BENİMLE İLETİŞİMLERİ YOKTU: Hayli iyilerdi ve düzelmeye başlamışlardı. Kardeşlerin üzerinde Beraris’in büyük etkisi vardı. İntihar etmelerinde onun etkisi olduğunu düşünüyorum. Çünkü Beraris’in, hepsi üzerinde ikna edici gücü vardı. Tek pişmanlığım olaya polisi karıştırmamam. Benimle iletişimleri zayıftı. Hep annelerine yöneldiler, ben kendime çekmeye çalıştımsa da bunu hiç başaramadım. Benimle zaman zaman sadece Beraris ve Saje konuşurdu.”
UZMAN GÖRÜŞÜ
Çok sıra dışı bir vaka
Prof. Dr. Arif Verimli: Kahraman Maraş’ta yaşanan olayı yakından takip ettim. Hatta olay yerine gidip incelemeyi bile düşünüyorum. Çünkü şimdiye kadar Türkiye’de toplu intihar olayı yaşanmadı. Dünyada toplu intihar olayları gördük. Buna da ‘kolektif intihar’ adı veriliyor. Ancak bunların temelinde genelde din ya da felsefi bir temel vardır. Maraş’taki olayda ise yok. Aşırı anne sevgisiyle ilgili bir hastalıktan bu olayda bahsetmemiz çok zor çünkü, intihar edenlerin arasında kız çocukları da var. Bundan 5-6 yıl önce bir olay yaşanmıştı. Bu olayda da iki kardeş vardı. Ölen annelerinin yanından çıkmamışlar, günlerce yaşamışlardı. Ama bu olay çok farklı. Çok çok sıra dışı bir olay. Bu olayı öğrenmek yeni ufuklar açar.