İfadeler tüyler ürpertti! 'Yüzüğü kana batırıyordu'

Eskişehir’de dini inanç ve duyguların istismarı suretiyle dolandırıcılık suçundan tutuklanan Sibel Gönül, avukat oğlu Sadık Hamza Gönenli ile tutuksuz 2 sanığın yargılanmasına devam edildi. Eskişehir 3’ncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde davanın 3’ncü duruşmasına tutuklu sanıklar SEGBİS üzerinden bağlanarak katıldı. Mahkeme heyeti, sözde ‘dergah’ adıyla kurulan çiftlik evinde, psikolojik rahatsızlığı olanları tedavi ettiğini öne sürerek 13 milyon lira dolandırdığı belirtilen tutuklu Sibel Gönül’den şikayetçi olan mağdurları dinledi.

‘KANLI YÜZÜKLE TEDAVİ’

Sibel Gönül’ün sözde dergah evine gelenlerden kurban parası, yumurta parası, seans parası adı altında binlerce lira para aldığını iddia eden mağdurlardan S.K., sanığın kendisine birtakım dini ritüellerde bulunduğunu ifade ederek, “2013 yılında sağlık sorunlarım sebebiyle birtakım sıkıntılar yasıyordum. Bir arkadaşımın tavsiye üzerine sanık ile tanıştık. Sanık bize birtakım dini ritüeller yaptırıyordu. Üstatlardan bahsediyordu. Seccade üzerinde bizi çıkartıyordu ve bize bazı hareketler yaptırıyordu. Yine seccade üzerinde aynalar kırıyordu, ip bağlıyordu, asma kilitleri açıp kapatıyordu. Yumurta kırıyordu, bize yumurta bağlıyordu. Sibel'in parmağında iri taslı bir yüzük vardı, ona mühür diyordu, bu yüzüğü kana batırıyordu. Sonra bizim vücudumuzun belli bölgelerine dokunup bizi tedavi ettiğini söylüyordu” dedi.

‘5 YILDA 40 BİN LİRA PARA VERDİM’

Yaklaşık 5 yıllık sürede sanık Sibel Gönül’e toplamda 40 bin lira para ödediğini ve kendisinden şikayetçi olduğunu anlatan S.K. ifadesinde, “Bundan yaklaşık 1,5 yıl öncesine kadar Sibel'e rahatsızlıklarım sebebiyle gidip geldim, yaklaşık 4-5 yıllık süre ile Sibel'e gidip geldim, istenilen paraları verdim, seans basına 200 lira veriyorduk. Ancak kurban parası adı altında da para isteniyordu, hatta bana miras kaldığını öğrenince Sibel benden daha sıklıkla kurban parası adı altında para istemeye başladı. Yaklaşık 4-5 yıllık süre içerisinde toplamda 40 bin lira yakın bir para verdim” diye konuştu.

‘ÇOK LÜKS BİR YAŞAMI VARDI’

Mağdurlardan S.Ç. de sanığın çok lüks bir yaşam sürdüğünü belirterek, “Sibel çok lüks bir yaşam sürüyordu, seccade üzerindeki ritüeller bana da yapıldı. Sibel'in parmağında bir yüzük vardı. Buna mühür deniliyordu, Sibel bu yüzüğü kana batırıyordu, sonra vücudumuza dokunduruyordu, bizi mühürlediğini söylüyordu. Suç nedeniyle kurban parası, yumurta parası, seans parası adı altında toplamda 20 bin lira civarında para verdim” dedi.

Mağdurlardan İ.A. ise sanık Sibel Gönül’e zekat, sadaka adı altında elden ve banka aracılığıyla yaklaşık 150 bin lira para ödediğini söyledi. Sibel Gönül’ün sözde dergah evinde kendisini seccade üzerine çıkartarak üzerinde yumurta kırdığını anlatan İ.A. şunları söyledi:

“2018 yılında kolum kırıktı, Nur Sena adlı bir hocadan bahsedildi, ben kendisiyle görüştüm. Nur Sena, sanık Sibel'dir, ilk görüştüğümüzde sanık Sibel'in bakışları, konuşması beni çok etkiledi. İlk seansı 5-6 saat sürdü, bana da birtakım ritüeller yaptırdı, yumurta bağladı, seccade üzerinde yumurta kırmalar oldu. Koluma kanla yazılar yazdı, köprü altlarında birtakım materyaller atmalar yaptım. Bana da kırmızı su geldi, bu suları içtim. Sürekli benimle mesajla irtibat halindeydi, onun talimatlarını yerine getiriyordum. Yaklaşık 8 ay boyunca bu şekilde seanslara gittim. Sadece seanslar için para ödemiş değilim. Sibel birtakım yardımların yapılacağından bahsederek de benden para istiyordu, ben sürekli para gönderiyordum, toplamda 150 bin lira para gönderdim. Zekat, sadaka adı altında elden ve banka aracılığıyla gönderdiğim paradır.”