'Heyecanı anlamak için oraya gidin!'

University of Sheffield, Rothermere Amerikan Enstitüsü, Oxford Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yapan, 2007 yılından bu yana köşe yazarlığı yapan, Dominic Sandrbook, Daily Telegraph, gazetesinde İstanbul izlenimlerini yazdı.

Sandrbook, Daily Telegraf Gazetesi’nin Seyahat Eki’nde yayınlanan BBC Türkçe Servisi’nde de yer alan yazısında İstanbul’daki kargaşa ve heyecan hakkında en iyi fikrin Galata Köprüsü üzerinde elde edilebileceğini yazdı. Dominic Sandrbook, bir dönem Roma, Bizans ve Osmanlı İmparatorluğu’na başkentlik yapan İstanbul’u öğrencilik yıllarından bu yana sevdiğini bu kentin büyük kültürel çeşitlilik, zengin atmosfere sahip olduğunu, olağanüstü bir coğrafyanın bulunduğunu yazdı. İstanbul’da Haliç üzerinde yükselen camilerin yanı sıra Boğaz’da turun ayrı özelliği bulunduğunu belirtirken, "Şehrin kargaşa ve heyecanı hakkında en fikri Galata Köprüsü’nün üzerinde elde edilebilir: Yükselen ezan sesleri, gidip gelen tekneler, az sonra ekmek arası olacak ızgara balıklar" diye yazdı.

İngiliz yazar, İstanbul’da en iyi öğle yemeğinin Galata Köprüsü yakınındaki balıkçı teknelerinde yenilebileceğini anlatırken, Galata Köprüsü’nden aşağı doğru yürüdükten sonra ekmek arası balık satan teknelerin görülebileceğini, burada ezan sesi arasında ızgarada pişen balıkların hem ucuz, hem de çok lezzetli olduğunu ekledi.

İstanbul’da içki içmek için Beyoğlu’nda balıkpazarı’nda meyhanelerin bulunduğu ‘Nevizade Sokak’a gidilebileceğini anlatan Sheffield, İstiklal Caddesi’nin modern İstanbul’u yansıttığını burada bir dizi lokanta, bar, meyhane olduğunu; gün içinde burasının turistik olduğunu ancak gece saatlerinde İstanbullular’ın masaları doldurarak meze ve Türk rakısının tadını çıkardığını yazdı.

Dominic Sandrbook, İstanbul’a ilk kez gidecek olan bir tanıdığa dünyanın en büyük katedrali olarak nitelendirdiği İmparator Justinianus tarafından inşa edilen 1000 yıllık Ayasofya’yı önerirken, İstanbul’dan dönenlerin lokum getirmesini önerirken, bu yapıda ’huşu içerisinde’ izlenebilecek mozaikler, madalyonlar freskler bulunduğunu anlattı.

İngiliz yazar, İstanbul’dan İngiltere’ye dönüşte Türk lokumu getirilebileceğini

kendisinin, çalışma odasına astığı Atatürk’ün büyük bir portesi ve Türk bayrağını tercih ettiğini ekledi.