Gazete Vatan Logo

Hepimiz birer dahiyiz...

Time dergisi ‘deha’yı ve ‘dahileri’ konu eden özel bir sayı hazırladı.

Hepimiz birer dahiyiz...

112 sayfalık dergide tarihten ve günümüzden deha örnekleri verildi. İnsan dehasının sırlarına kapı aralandı.

Suyun kaldırma kuvvetini bulan Arşimet hiç yıkanmazdı. Öyle kötü kokardı ki arkadaşları sonunda dayanamaz onu hamama götürürdü. En büyük keşfini de burada yaptı. Sırp elektrofizik dehası Nikola Tesla ise öylesine takıntılıydı ki bir sandalyeyi 18 (Neden 18 bilinmiyor) kağıt mendille temizlemeden asla oturmazdı. Dahilerin bizden farklı oldukları kesin.. Ama dehanın aslında beyinsel bir ‘rahatsızlıktan’ kaynaklandığı yönünde de binlerce araştırma yapıldı. Kendisiyle İstanbul’da sohbet imkanı bulduğum matematik dehası John Nash şizofreni hastasıydı. Büyük İngiliz edebiyatçı Hemingway hayatı boyunca depresif bir kişilikti; nitekim hayatına kendisi son verdi. Dahi ressam Van Gogh’un kulak kesme hikayesini hepimiz biliyoruz. 4 yaşına kadar konuşmayan gelmiş geçmiş en büyük fizikçi Albert Einstein’ın da otistik olduğuna dair güçlü veriler var. Araştırmalar gösteriyor ki otistik bir akrabası olan kişilerin başarılı bir bilim adamı olma şansı yüzde 48 daha yüksek.

Hepimiz birer dahiyiz...



Dehayla ilgili kulağa hoş gelen diğer teori ise aslında hepimizin dahi olduğu yönünde.. Nasıl mı? Düşünün Einstein, edebiyatla ilgilense ve hayatını güzel şiirler yazmaya adasa onun fizik dehasından bahsedebilir miydik? Ya da Messi, çok küçük yaşta futbolcu babası tarafından bu spora yönlendirilmeseydi dünya bu futbol sihirbazından bahsedecek miydi? Yani teori şu: Her insan doğduğunda kendine özel bir alanda dehaya sahiptir. Önemli olan o alanı bulacak şansa sahip olmaktır. Belki bu satırları okurken ‘Ben de Fizik Nobel’i alabilirdim yani’ diye kendi kendinize mırıldanıyorsunuz. Evet bu teoriye gore aynen öyle.. Ama sizin de Albert Einstein’ın fizik mühendisi amcası Jakob gibi sizi yönlendirecek bir mentora ihtiyacınız vardı. Yani sözün özü keman dahisi olduğunuzu anlamak için genç yaşlarınızda birinin elinize keman vermiş olması gerekiyor.

Dehasını sahada konuşturanlar

Messi belki babasının çok küçük yaşta kendisini futbol okuluna yazdırmasıyla bu spora başladı ama mutlaka genlerine de doğuştan futbol sihirbazlığı kodlanmştı. NBA’in gelmiş geçmiş en iyi basketbolcularından biri olarak kabul edilen Lebron James, tenisin günümüzdeki 1 numarası Serena Williams, beyzbol ustası Tiger Woods kimsenin göremediklerini gördükleri, yapamadıklarını yaptıkları, izleyende hayranlık uyandırdıkları için spor dahileri olarak nitelendiriliyor. Örneğin Messi, ‘Beni tutan defans oyuncusu ne yapacak, digger arkadaşlarımı savunan defans oyuncuları nerede, saga mı gideyim yoksa ortaya mı, Kanata inip orta mı yapmalıyım yoksa uzaktan şut mu çekmeliyim, şutun hızını nasıl ayarlasam fantastic bir gol atarım’ sorularını beyninde sadece birkaç saniye içinde cevaplayıp aksiyona döktüğü için büyük bir futbol dahisi. Bu nedenle Einstein Messi’den daha büyük bir dahiydi demek tek kelimeyle saçmalık. Deha, herkesin kendi alanında muhteşem işler yapmasıyla ilgili bir durum... Futbol ya da fizik fark etmiyor... Gerçek spor dahileri ne zaman beyinleriyle ne zaman içgüdüleriyle hareket etmeleri gerektiğini çok iyi biliyor. Yaratıcılık sadece bilimde ve sanatta değil sporda da var.

Hepimiz birer dahiyiz...



Hepimiz birer dahiyiz...



Her milyar doları olan dahi değildir

Peki ya dünyanın en zenginlerini dahi klasmanına almalı mıyız? 53,5 milyar dolar servetiyle dünyanın en zengin 2’nci kişisi olan Warren Buffet hemen hemen tüm ekonomistler tarafından dünyanın en büyük yatırım dehası olarak kabul ediliyor. Onun gibi gayrimenkul yatırımında çok başarılı olan Donald Trump da milyar dolarlarla oynayan bir başka zengin. Ama her milyar dolar kazanana dahi diyecek miyiz? Örneğin yaptığı garip açıklamalarla zaman zaman herkesi kendine güldüren ve zekasından şüphe edilen Trump’ın bu büyük serveti kazanmasında başka faktörler etkili olmuş olabilir mi?

Ya onlar olmasaydı?

iPod, iPhone, iPad gibi teknoloji devrimleriyle hayatımızı değiştiren ve kansere yenik düşerek erken yaşta hayata veda eden Apple’ın kurucusu Steve Jobs, ondan önce bilgisayar teknolojisinde devrim yaratan Microsoft’un patron Bill Gates başarılı girişimciler mi yoksa onlar da birer dahi mi? Jobs olmasaydı dokunmatik ekranlı tablet bilgisayarlarımız olmayacak mıydı? Tabi ki olacaktı. Belki bu cihaz şu an herkesin elinden düşüremediği iPad’e benzemeyecekti ama Steve Jobs’un teknolojik girişimci dehası onu bu alanda ilk yaptı.

Hepimiz birer dahiyiz...


















Haberin Devamı