Grip diye gitti, kafatasında "kaçak" çıktı
Antalya'da, grip şüphesiyle hastaneye başvuran 43 yaşındaki Yasemin Koçak'ın burun akıntısının, kafatasındaki "kaçak" nedeniyle sızan beyin omurilik sıvısından kaynaklandığı belirlendi. Menenjit riski bulunduğu için acilen ameliyata alınan hastanın kafatasındaki hasarlı bölge, bacak kasının yüzeyinden alınan dokunun nakledilmesiyle onarıldı
Antalya'da, grip şüphesiyle hastaneye başvuran 43 yaşındaki kadının burun akıntısının, kafatasındaki "kaçak" nedeniyle sızan beyin omurilik sıvısından kaynaklandığı belirlendi. Menenjit riski bulunduğu için acilen ameliyata alınan hastanın kafatasındaki hasarlı bölge, bacak kasının yüzeyinden alınan dokunun nakledilmesiyle onarıldı.
AA'nın haberine göre; Antalyalı evli 2 çocuk annesi Yasemin Koçak'ın yaklaşık 4 ay önce burnundan berrak ve şeffaf bir akıntı gelmeye başladı. Bir süre bu akıntıyı ciddiye almayan ve grip olduğu düşüncesiyle ilaç kullanan Koçak, akıntının, uykudayken yastığını tamamen ıslatması üzerine endişelenip doktora görünmeye karar verdi.
Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kulak Burun Boğaz Kliniğinde görevli Doç. Dr. Özer Erdem Gür tarafından Koçak'a, 10 binde bir görülen ensefalosel (kafatasının kemiklerinin tamamen kapanmadığı nadir bir hastalık) teşhisi konuldu.
Doğuştan kafatasının burun içine sarktığı ve yıllar sonra beyin dokusunda açılma olması nedeniyle omurilik sıvısının burnundan aktığı tespit edilen Koçak, ameliyata alındı. Türkiye'de ender yapılan operasyonla Koçak'ın burnundan girilerek açık olan bölgeye bacağından alınan doku nakledildi.
"YÜKSEK DERECEDE MENENJİT RİSKİ VARDI"
Doç. Dr. Gür, Koçak'ın beyin dokusunun anne karnındaki kapanma problemlerinden dolayı burun içine sarktığını ifade etti.
Bu tür hastalarda akıntının genellikle çocuk yaşlarda başladığını belirten Gür, "Beyin dokusunun etrafında beyin zarı ve onun içinde de beyin omurilik sıvısı var. Beyin zarı korunduğu için omurilik sıvısı kaçağı şimdiye kadar olmamış. Daha sonra hapşırma ya da aldığı bir darbeden kaçak oluşmuş. Tek taraflı akıntısı vardı. Beyin ve burun dokusunun birbirine devamlılığı oluştuğu için enfeksiyona açık bir hal alıyor. Yüksek derecede menenjit riski vardı. Bu da hayati tehlike oluşturuyordu. Bu riski ortadan kaldırdık. Acilen kapatılması gerekiyordu." diye konuştu.
Normalde bu ameliyatın, kafatasının açılması yapıldığını kaydeden Gür, şu bilgileri aktardı: "Son yıllarda ender de olsa kafatasını açmadan endoskopik yöntemle bu ameliyatlar yapılıyor. Biz endoskopik olarak burun içinden girip aşağıya sarkan, fonksiyonel olmayan beyin dokusunu temizledik. Bacağındaki kasın yüzeyinden aldığımız bir doku ile bu bölgenin tamirini yaptık. Ameliyatın ardından hastanın herhangi bir sıvı kaçağı yok. Durumu iyi. Açık cerrahiye göre bu yöntemde risk çok daha az ve hasta çok daha çabuk iyileşiyor."
"BARDAKTAN BOŞALIRCASINA SU GELİYORDU"
Hastanenin beyin cerrahi kliniğinden Opr. Dr. Tolga Gediz ise, hastadaki rahatsızlığın, organ gelişimi sırasında kemik dokusunun doğru bir şekilde kapanmayıp kafatasının boşluk yerlerinden fıtıklaşma şeklinde sarkması sonucu oluştuğunu söyledi. Gediz, bu tür hastalarda genellikle menenjit tablosuyla karşılaşıldığını, ameliyatla beyin omurilik kaçağının durdurulamaması halinde hastanın hayatını kaybettiğini dile getirdi.
Yasemin Koçak da grip şüphesiyle daha önce birçok kez hastaneye gittiğini ancak her seferinde birkaç hap verilerek gönderildiğini söyledi. Koçak, "Burnumdan artık bardaktan boşalırcasına su geliyordu. Beyin omurilik sıvım akıyormuş. Grip tedavisi için gittim, acilen ameliyata aldılar. Kendimi çok iyi hissediyorum. Uyku düzenim yerine geldi. Önce uyuyamıyordum. Gece gündüz burnumdan sıvı geliyordu. Doktorlarımdan Allah razı olsun. Haberim yokmuş ama ölebilirmişim" dedi.