Gamze Açar cinayetinde yeni gelişme! İtirazlar art arda geldi
Liseli Gamze Açar’ın (17) bir otelde cinsel istismara maruz kaldıktan sonra balkondan atılarak öldürülmesine ilişkin davada verilen karara, hem Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı hem de genç kızın ailesi itiraz etti. “Organize bir kötülük içerisinde oldukları” belirtilerek sanıkların tamamına ceza istendi.
Gamze Açar'ın ölümü tüm Türkiye'de günlerce konuşulmuştu. Genç bir kadının otelin 5. katından düşerek hayatını kaybetmesi 'şüpheli ölüm' olarak kayıtlara geçerken ardında da bir dizi soru işareti bıraktı.
7 Kasım 2020’de internette gördüğü iş ilanına başvurması üzerine Rıza Doğan ile tanışan Açar, iş görüşmesi için Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde, odaları devre mülk olarak kiralanan termal otele gitti. Gamze Açar, aynı gün sabaha karşı, kaldığı 5’inci kattaki odanın balkonundan düşerek hayatını kaybetti.Genç kadının ölümünün ardından istismara maruz kaldığı ve otelin 5. katında bulunan odanın balkonunda atılarak katledildiği ortaya çıktı.
DAVADA 3 SANIK İÇİN BERAAT KARARI VERİLDİ
'Kadın cinayeti' haberleri arasında yer alan Gamze Açar'ın ölümü ile ilgili dava kamuoyu tarafından yakından takip edildi. Davaya bakan Ankara Batı 2. Ağır Ceza Mahkemesi, 11 Ekim günü kararını açıkladı. Sanık Rıza Doğan’a ‘kasten öldürme’, ‘nitelikli cinsel istismar’ ve ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 26 yıl ceza verirken, sanık Mustafa Emre Demiral için ise ‘kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan ise 9 yıl hapis cezasına hükmetmişti. Mahkeme diğer 3 sanığa ise tüm suçlar yönünden beraat vermişti.
Genç kızın ailesinin avukatı Ali Fatih Çetin, 3 sanık yönünde verilen beraat kararına itiraz ederek, istinaf başvurusunda bulundu. Avukat Çetin, başvurusunda, 3 sanık yönünde verilen beraat kararının, hukuk, hakkaniyet ve maddi gerçeğe uygun olmadığı, söz konusu sanıkların, Rıza Doğan ile birlikte Gamze’nin öldürülmesine giden tüm sürece dahil olduklarını savundu. Çetin, “Tüm sanıkların organize bir kötülük içerisinde olduğu, bu kapsamda da; haklarında beraat kararı verilen sanıkların, müşterek faillik kapsamında, suça konu tüm hareketleri zımni ya da açık bir iş bölümüne dayalı olarak birlikte gerçekleştirdikleri değerlendirilmelidir” dedi.
GAMZE OTELE GİTMEDEN HAZIRLIK YAPTILAR
Başvuruda, sanıkların, Gamze’nin otele getirilmesinden öncesinde, gün içerisinde hazırlıklar yaptıkları, alışverişe gittikleri, alkol temin ettikleri, tıraş oldukları hatırlatılarak, “Sanıklar, baştan itibaren organize ve planlı bir şekilde hareket etmişlerdir. Gamze’nin ölümünden sonra da bu kararlılıklarını korumuş, maddi gerçeklerin saklanması için ilk günden itibaren yoğun bir çaba içerisine girmiş; bunu yaparken de özellikle Gamze’yi kriminalize etmeye çalışacak şekilde ifadeler vermiş, savunmalarını bu temel üzerine kurmuşlardır” denildi. Dilekçede ‘kasten öldürme’ ve ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 9 yıl hapis cezasına verilen sanık Mustafa Emre Demiral'in cinsel saldırı suçundan da cezalandırılması gerektiği savunuldu.
KENDİSİNİ 'PATRON' OLARAK TANITTI
Aile Ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da dosyanın bir numaralı sanığı Rıza Doğan’a ‘çocuğun nitelikli cinsel istismarı’ suçu yönünden 17 yıl hapis cezası verildiğini ancak, sanığın kendisini maktule “patron” olarak tanıttığını, bu nedenle “sanık ile maktul arasında hizmet ilişkisi sağlandığını” savunarak, bu suç yönünden verilen cezanın artırılması gerektiğini belirtti. Bakanlık itirazında ‘kasten öldürme’ ve ‘kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçundan ceza verilen diğer sanık Mustafa Emre Demiral’a ‘çocuğun nitelikli cinsel istismar’ suçundan beraat kararı verilmesinin ise hukuka aykırı olduğu, bu suç yönünden de ceza verilmesi gerektiği anlatıldı.
BAKANLIK İTİRAZ ETTİ
Bakanlık itiraz başvurusunda, 3 sanık hakkında beraat kararı verildiği belirtilerek, “Sanıkların tamamının dava konusu eylemler üzerinde ortak hakimiyet kurarak eylem ve fikir birliği içerisinde hareket ettikleri anlaşılmıştır" denildi.
'İŞ BULMA VAADİ İLE KANDIRMIŞLAR'
Kızlarının ölümü ile sarsılan aile dava sürecinde de zor günler yaşadı. Acılı baba Ferhat Açar yaptığı açıklamada, “Şikayetçiyim. Sanıkların cezalandırılmalarını istiyorum. Sanıkların anlattıkları yalan. Benim kızım kesinlikle uyuşturucu kullanmıyordu. Öyle aşırı alkol alan birisi de değil. Benim kızım kolejde okuyordu. Kızımı iş bulma vaadiyle kandırıp götürmüşler” dedi. Anne Sevinç Görkem ise, “Olaya ilişkin bilgim yok. Şikayetçiyim. Sanıkların cezalandırılmasını istiyorum” diye konuştu.
KANINDA UYUŞTURUCU ÇIKMADI
Öte yandan mahkeme gerekçeli kararında, sanık Rıza Doğan’ın, internet sitesine verdiği iş ilanında kendisini patron olarak tanıttığı, iletişime geçen Gamze Açar’ı Ankara’ya çağırdığı, sonra da Keçiören ilçesinden arabasıyla alarak Kızılcahamam’daki otele götürdüğü belirtildi. Sanığın mesajlarında Açar’a, ‘Esrar içer misin, içersen alalım’ şeklinde teklifte bulunduğu, Açar’ın ise bu teklifi reddettiği aktarıldı. Gece boyu sanıkların alkol aldığı, bir süre sonra tutuksuz sanıkların odadan ayrıldığının belirlendiği belirtildi. Sanık Doğan’ın, Açar’ın uyuşturucu krizine girdiği yönündeki savunmasını ise raporların çürüttüğü, maktulün kanında uyuşturucu madde tespiti yapılmadığı ifade edildi. Olayın yaşandığı odanın dağınık vaziyette olduğu, televizyonun sol tarafında darbe izi bulunduğu, zeminde dağılmış kırık porselen tabak ve kırık cam bardak parçalarının olmasının arbede yaşandığını ortaya koyduğu, arbede sırasında tanık ifadelerinde yer aldığı üzere maktulün 4-5 kez yardım çığlığı attığı aktarıldı.
CEP TELEFONU ÇIKIŞ KAPISINA YAKIN BULUNMUŞ
Arbedenin 3-4 dakika sürdüğü, en son çığlık sesinin ardından da maktulün oda balkonundan zemine düşme sesinin geldiği aktarılan kararda, bir tanığın sesleri duyması üzerine balkona çıktığında iki erkek şahsın aralarında "Kızı attık, şimdi başımıza kalacak, polisler gelir bizi alır götürür" şeklindeki konuşmasına şahit olduğu yönündeki ifadesine dikkat çekildi. Kararda, "Maktulün sabah saatlerinde odadan kaçmaya çalışırken sanık tarafından engellendiği, bu nedenle yardım çığlıkları attığı, bu arbede sırasında telefonunun kapıya doğru kaçma yönünde düştüğü, maktulün sanık tarafından kendisinin şikayet edilmesini önlemek amacı ile alkolün de verdiği etki ile oda balkonundan aşağıya atıldığı sonucuna ulaşılmıştır" denildi.
'1,08'LİK PARMAKLIKLARDAN ATLAMASI MÜMKÜN DEĞİL'
Sanığın, maktulün intihar ettiği yönündeki savunmasının suçtan kurtulmaya yönelik olduğu belirtilerek, Açar’ın 1,65 metre boyu olduğu, balkon demirlerinin ise yerden yüksekliğinin 1,08 metre olduğu aktarıldı. Açar’ın demir parmaklıklar üzerinde parmak izinin bulunamadığı ve balkonda üzerine basıp çıkabileceği sandalye, tabure gibi bir eşyanın olmadığına işaret edilerek, "Maktulün herhangi bir eşyadan yardım almadan ve balkon parmaklıklarına dokunmadan kendisini aşağıya atmasının mümkün olmadığı anlaşılmakla maktulün maruz kaldığı cinsel saldırı sonrası bulunduğu yerden kurtulmak için odadan çıkmak istemesi ve bağırması üzerine sanık tarafından kendisinin şikayet edilmesini önlemek, işlediği suçun ortaya çıkmasına mani olmak amacı ile maktulün odadan çıkışına izin vermeyip, çıkan arbede sonucunda maktulü balkondan aşağı attığı anlaşılmıştır" ifadeleri kullanıldı.
Sanık Mustafa Emre Demiral’in, 'cinsel saldırı' suçuna iştirak ettiği yönünde kesin bir delil elde edilemediği; ancak Rıza Doğan'ın gerçekleştirdiği kasten öldürme ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçlarına iştirak ettiği aktarıldı. Kararda, sanıklar Mehmet Doğan, Emre Eker ve Hüseyin Emre Gürgen’in, suçlamalar yönünden kesin ve inandırıcı delil elde edilememesi nedeniyle beraatlarına karar verildiği belirtildi.