Kadıköy'deki boğa heykeli 150 yaşında!
.

Fransa'da doğdu, Kadıköy'lü oldu! İstanbul Kadıköy'ün adeta bir simgesi olan ve Anadolu yakasının buluşma noktası haline gelen Boğa Heykeli 150 yaşına bastı!

Boğanın doğum günü hediyesini ise Kadıköy Belediyesi hazırladı. Boğanın, Paris'ten Kadıköy'e olan 150 yıllık hikayesini yayınladı.

Boğa'nın hikayesi, heykelin kaidesinde sağ ön tarafındaki Isidore Bonheur imzasından başlıyor.

Ve sol arka tarafındaki Paris 1864 yazısından..

Heykelin yaratıcısı Isidore Jules Bonheur, 1827'de ressam bir babanın ve müzisyen bir annenin çocuğu olarak Bordeux'da dünyaya gelir. Eseri, 1867'de Beynelmilel Fuarı'nda sergilenmekteyken Sultan Abdülaziz'in dikkatini çeker.

III. Napoléon'un Beynelmilel fuarına özel davet üzerine Mısır Valisinin hediye ettiği 120 metrelik yatıyla Fransa'ya doğru yola çıkan Sultan Abdülaziz, askeri sefer dışında Avrupa'ya giden ilk Osmanlı padişahı olur ve bir törenle karşılanır.

Paris'te Rus Çarı ve Fransız imparatoruyla özel görüşmeler yapan Abdülaziz, fuarda Beylerbeyi ve Çırağan Sarayı'nın bahçeleri için Rouillard'ın ekibine içinde Boğa'nın da bulunduğu 24 hayvan figürü heykeli sipariş verir.

Fransa-Almanya sınırında bulunan Alsace-Lorraine bölgesi, kömür rezervleri sebebiyle, Sanayi Devrimi sonrasında iki ülke arasında sürekli savaş sebebi olmaktadır. 1860'larda Fransızların aldığı zafer sonrasında, zaferin anısına bir Boğa Heykeli yapılır

Boğa figür olarak M.Ö. 450'de Atina Sikkelerinde, M.Ö. 300'de Girit Adası'nda bulunan sikkelerde ve Roma İmparatoru olan Augustus'un M.Ö. 25'de kendi adıyla bastırdığı sikkelerde de kullanılıyor.

Bonheur'un boğasına benzemese de Kadıköy'ün Khalkedon adında bir ticaret şehri olduğu dönemdeki sikkelerde de boğa figürlerine rastlamak mümkün.

Sultan Abdülaziz'in 1867'deki Avrupa seyahatinden sonra, bizim Boğa bu sefer de 1878'deki Beynelmilel Fuarı'nda, Süveyş Kanalı'nın açılışı için sipariş edilen Özgürlük Anıtı'nın yanında karşımıza çıkıyor.

19. Yüzyıl'ın sonlarına doğru Ünlü Jersey Boğalarının yetiştirildiği bu çiftliğe iki adet şampiyon boğa getirildi. Boğalar övünç kaynağıydı ve kazandıkları yarışmalara ithafen fotoğraflarını Paris’te bir heykel atölyesine gönderildi.

Heykeller tamamlanmadan Conrad adlı boğa, çiftlik çalışanını öldürdüğü için Samuel P. Colt’un emriyle vuruldu. Conrad'ın heykeli Kadıköy Altıyol Meydanındaki heykelin bir eşi...

Dövüşen Boğa ve Diklenen Boğa Heykelleri'nin birer kopyası da Brüksel'deki Cureghem Sığır Mezbahasının girişine 1901'de yerleştirilmiş.

Bizim Boğa İstanbul'a geldiğinde Beylerbeyi'ndeki kardeşi Diklenen Boğa'nın yanında yerini aldığı söylense de Boğa'ya ait en eski fotoğraf Yıldız Şale'den...

İttihat ve Terakki Fırkası'nın başa gelmesiyle birlikte, sarayların bahçesindeki heykeller parti yöneticilerince çeşitli yerlere kaçırılır ve 1940'larda İstanbul'un çeşitli yerlerinde ortaya çıkar.

Ne hikmetse bizim Boğa'nın kardeşine kimse göz koymaz. (Boğaziçi Köprüsü'nden geçerken Beylerbeyi Sarayı'nın bahçesine dikkatlice bakarsanız "Diklenen Boğa" heykelini görebilirsiniz)

Uzun süre gözlerden uzak kalan Boğa Heykeli, 1940'ların sonunda Lütfi Kırdar Spor ve Sergi Sarayı'nın önünde tekrar ortaya çıkar.

1950'lerin ortasında Boğa Heykeli bir ara yeni açılan Hilton Oteli'nin Harbiye Girişine konduysa da, şimdiki adı Lütfi Kırdar olan Spor ve Sergi Sarayına geri getirilir ve 1970'e kadar da burada kalır.

Vatandaşların Boğa'yla fotoğraf çektirme sevdası o zamanlardan bugüne devam eder...

Heykel 1971'de, günümüzde Kadıköy Belediyesi Tarih, Edebiyat ve Sanat Kütüphanesi olarak hizmet veren Kadıköy Şehremaneti binasının önüne getirilir.

Paris'ten İstanbul'a birkaç ayda gelen Boğa Heykeli'nin 150 yıllık İstanbul turu 1987 yılında Kadıköy Altıyol'da son buluyor. Yeni yerine hemen alışan Boğa, kısa sürede Kadıköy'ün en önemli sembollerinden birine dönüştü.

Kadıköylüler, soğuk geçen kışlarda Boğa'ya zaman zaman elleriyle diktikleri hırka, çorap ve bereleri giydiriyor.

25 yılı aşkın süredir Altıyol'da ikamet eden boğa heykeli, Kadıköy'e gelen turist ve ziyaretçilerin fotoğraflarında hoş bir anı olarak yer almaya devam ediyor.

Diklenen Boğa ve Dövüşen Boğa heykellerinin İngiltere, Cambridge'de Isolde Bonheur imzalı replikaları da bulunuyor.

Heykeller çok uluslu firmaların hizmet verdiği bir iş merkezinin girişinde duruyor.

Eskişehir'de öğretmenlik yapan Şükrü Baysan, ahşap heykel tutkusunu dönemin Anadolu Üniversitesi Rektörü Yılmaz Büyükerşen'le paylaşır. Ahşap üzerine kalıpla yapılan heykel bugün Eskişehir Anadolu Üniversitesi Kampüsü'nde bulunuyor.

Isidor Bonheur’un Kayınbiraderi François Peyroul'un Dökümhanesi'nde hazırlanan ve Beynelmilel fuarlarında da sergilenen, şu an özel koleksiyonlarda bulunan 35x51x18 cm’lik Yavru Boğa denebilecek modelleri bile mevcut.

Genelde çift olarak üretilmiş olmasına rağmen, bizimkinin kardeşi dünyanın pek çok yerinde bulunuyor. (Venezuela Maracay)

Uruguay ve Guetemala

Paris'te Parc de Georges Brassens'ın girişi

Umarız ki Boğa, yolculuğunun Kadıköy'deki bu son durağında Kadıköylülerin sevgisi ve ilgisinden hoşnuttur.