Fossati’nin kaleminden Ayasofya
Demirören Yayınları tarafından yayımlanan Chevalier Caspard Fossati imzalı “Ayasofya” adlı kitap özel koleksiyon eseri olarak basıldı. Arşivlik kitap Ayasofya’nın görkemli tarihine ışık tutuyor.
1500 yıllık Ayasofya, İstanbul’un en görkemli zamanlarına da tanıklık etti, en çalkantılı zamanlarına da… Her ne kadar Bizans döneminde yapılmış olsa da ona değerini veren ve defalarca tamir ettirerek günümüze ulaştıran Osmanlı Devleti oldu. Demirören Yayınları, Sultan Abdülmecid devrinde tamir edilen Ayasofya’nın o günlerine benzersiz bir eserle katkı sunuyor. Chevalier Caspard Fossati imzalı “Ayasofya” adlı kitap, özel koleksiyon eseri olarak, şık kutusunda ve kişiye özel sertifikasıyla raflardaki yerini aldı.
Chevalier Gaspard Fossati, yıkılma tehlikesiyle karşı karşıya olan Ayasofya Camii’nin restorasyonu için Sultan Abdülmecit tarafından 1847 yılında görevlendirildi. Böylece Fosatti, bu ilginç bazilikayı çeşitli yönlerden çizme şansına sahip oldu. O da bunu çok iyi değerlendirdi. İtalya’dan İstanbul’a gelerek, Ayasofya’nın tamiratını gerçekleştiren Fossati kardeşler, tamiratı yaparken, Ayasofya’nın içini de farklı açılardan çizmeyi ihmâl etmediler.
‘ONURLANDIRICI BİR OLAY’
Tamir kararı kitapta “Sultan Mahmud’un şanlı oğlu, Bizans sanatının bu başyapıtının yok oluşunu durdurmanın zamanının geldiğini anlamıştı. Çatlak tonoz ve kubbelere zaten çoktandır yağmur, rüzgâr ve kar işliyordu. Buna, binanın korunmasından sorumlu olan softaların dikkatsizliği ve hatta kurşun kaplamanın onarılmasını bile ihmal ederek anıtın tamamının içeriden ve dışarıdan güvercin sürüleri ve yırtıcı kuşlar tarafından istila edilmesine yol açması da eklendi. Kısacası her şey Sainte-Sophie’nin yakın zamanda yok olmasına sebep oldu. Bu ünlü bazilikanın hasara uğraması sanat ve medeniyet açısından üzücü olsa da restorasyonu Abdülmecid’in saltanatını en yüksek derecede onurlandıran sevindirici bir olaydır” sözleriyle anlatılıyor.
Yazar ve eleştirmen Doğan Hızlan “Bu tür kitapların yayınlanmasını iki açıdan değerlendirmek gerekir. Birincisi bugünü anlamak, ikincisi dünü bilmek. Çünkü bu çizgiyi bilmeden değerlendirme yapmak, mimarlık tarihimizde ve siyasal tarihimizde ne olduğunu anlamak mümkün değildir. Demirören Yayınları işte bu noktada önem taşıyor. Fossati kardeşlerin Ayasofya adlı eserini yayımlayarak, bizim için çok önemli olan bir yapıyı ve o yapının arkasındaki olayları anlamamıza katkı sağlıyor. Nitekim Ayasofya yalnızca tarihimiz açısından değil, bugün için de çok önemlidir” diyor.
SINIRLI SAYIDA BASILDI
Demirören Yayınları tarafından tıpkı basım tekniğiyle Fransızca ve Türkçe olarak iki dilde yayınlanan “Ayasofya” kitabı, büyük boy olarak, özel kutusunda ve kişiye özel sertifikalı olarak basıldı.