Ermeni meselesinin bilinmeyen gerçekleri
Tarih Vakfı ile Orient-Institut İstanbul öncülüğünde İstanbul Bilgi Üniveristesi'nden gerçekleştirilen "Osmanlı Cephesinde Yeni Bir Şey Var: Cihan Harbi’ne Yeniden Bakmak (1914-1918)" başlıklı uluslararası konferans yurtiçi ve yurtdışından birçok önemli uzmanı biraraya getirdi.
Boğaziçi Üniversitesi, Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü, İstanbul Bilgi Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi ile İstanbul Şehir Üniversitesi'nin de destek verdiği konferansa aralarında Ronald Grigor Suny, Şükrü Hanioğlu, Elizabeth Thompson, Fuat Dündar, Zafer Toprak, Mete Tunçay gibi onlarca yerli ve yabancı tanınmış tarihçi katıldı.
Michigan Üniversitesi Tarih Bölümü'nden Prof.Dr.Ronald Grigor Suny ise VATAN'a yaptığı açıklamada "Osmanlılar, 1.Dünya Savaşı'na hiçbir askeri hazırlık yapmadan girdi. Bu kadar eksiği olan bir ülkenin savaşı 4 yıl sürdürmüş olması bile mucize. Askeri olarak Türkler'in hiçbir şansı yoktu. Ruslar, kendi topraklarının batısını Almanlar'a karşı güçlendirdiği için Kafkas cephesine en zayıf taburlarını yollamıştı. Sarıkamış harekatıyla birlikte Osmanlılar en başında savaşı kaybetmiş oldular" dedi.
"İttihatçılar Ermenilerle koalisyon yapmıştı"
"1908'deki 2.Meşrutiyet'in ilanına kadar olan dönemde Anadolu Ermeniler'i Osmanlı Devleti'nin tebasıydı. Ermeni örgütleri az sayıdaki silahlı güçleriyle özellikle doğudaki Kürt aşiretlerine karşı kendilerine ait arazileri savunmaya çalışıyordu. Meşrutiyet'in ilanı ve reform hareketleriyle birlikte Ermeniler silahtan arınmaya başladı. Bu dönemde Anadolu Ermeniler'i İttihat Terakki'yi destekliyor, anayasal rejimin kurulduğuna inanıyorlardı. 1913 yılına kadar birçok Taşnak mensubu, İttihatçılar'ın seçim listesinde yeraldı. İttihatçılar, 1914 yılından sonra sonra Ermeniler'i iç tehdit olarak algılamaya başladı. Ermeniler'de karşıt silahlı eylemlere başladı. Tehçirin ardından özellikle 1916 ve 1917'de Ermeniler tarafından binlerce Türk'ün öldürüldüğünü biliyoruz. Buna mukabil Ermeni nüfusun 90'a yakını tehçire, onbinlercesi de ölüme maruz kaldı. Karşılıklı bir kırım yaşandı."
"İlk kavga Kürtlerle Ermeniler arasında başladı"
"Anadolu'da esas çatışma Kürtler ile Ermeniler arasında yaşanıyordu. Doğu Anadolu'daki Kürt aşiretler Ermeniler'in yaşadığı arazi ve topraklara el koymaya, kız kaçırma olaylarına giriştiler. Kürtler'in oluşturduğu Hamidiye Alayları ve birçok aşiret 2.Abdülhamit ve sonrasında İttihat-Terakki ile yakın temas içindeydi. Birçok Kürt aşireti yerleşik tarım yapan Ermeni aile üzerinde baskı kurmaya başlayınca, iki etnik grup arasında çok ciddi çatışmalar yaşanmaya başladı. Van, Sason, Muş ve civarında şiddetli çatışmalar oldu. Doğu'daki Ermeniler, sürekli olarak bölgedeki Kürt aşiretlerini Payitahta şikayet etmeleri de İstanbul'da rahatsızlık yarattı."
"Ermeniler'in kamusal alana girmesi Türkler ve Kürtler'i rahatsız etti"
"Ermeniler Van harici'nde hiçbir doğu vilayetinde çoğunluk nüfusuna sahip değildi. Teçhire kadar doğuda binlerce Ermeni köyü ve kilise vardı. Erzincan, Erzurum ve Diyarbakır'daki Ermeniler, ticaret burjuvazisini temsil ediyordu. 1908'den sonra hürriyet havasının oluşmasıyla Ermeni cemaati kendini açmaya, kamusal alana girmeye başladı. Siyasal sistemin içine dahil oldular. Artık Ermeni varlığı göz önüne çıkmaya başlamıştı. Bu durum Türkler ve Kürtler rahatsız etmeye başladı."
"Rus ve İngiliz müdahalesine karşı tehçir projesi"
"İttihat Terakki'nin üzerinde Rusya ve İngiltere'nin çok ciddi reform baskısı vardı. İttihatçılar baskıyı kırmak için reform hareketlerine girişti. Osmanlı yönetiminin olası Rus ve İngiliz müdahalesini önlemek için Ermeni nüfusundan kurtulması gerekiyordu. Ermeniler tehçir edilirse Rus-İngiliz müdahalesinin uluslararası meşruiyet ve gerekçesi kalmaz görüşü ortaya çıktı."
"Talat ve Enver Bey asıl Ruslar'la ittifak kurmak istiyordu"
"Aslında Talat ve Enver Paşalar, Almanlar'dan önce Rus ve İngilizler'in kapısını çaldı. 2 Ağustos 1914'te Ruslar ve İngilizlerle müttefiklik için ciddi görüşmelerde bulundular. 1914 yılı Ağustos ayında Talat ve Enver Bey, Kırım'da Rus Çarı 2.Nikola ile görüştü. Ruslar'ın Osmanlı üzerinde denetim hakkı istemesi ipleri kopardı."
"Rus ve İngilizlerle anlaşma sağlansa yıkım olmazdı"
"Şayet Rusya ve İngiltere ile anlaşma sağlanmış olsa Osmanlı, 1.Dünya Savaşı'nda toprak kaybı yaşamayacak, yüzbinlerce insanını kaybetmeyecekti. Ermeni sorunu diye bir meselesi de olmayacaktı. İngilizler ve Ruslar müttefik olsa da aralarında milli rekabet vardı. Tek taraflı bir Osmanlı işgaline karşı çıkıyorlardı."
"Sarıkamış dönüm noktası"
"Enver Paşa, Sarıkamış'taki başarısızlığın üstünü örtmek için yenilgiyi Doğu'daki Ermeni gönüllülerin ihanetine bağladı. Toplum algısı oluşturuldu. Aslında Sarıkamış yenilgisi Osmanlı açısından hem savaşın hem de Ermeni meselesinin kaderini etkiledi."