Elektrik yok, su yok, doğal gaz yok! 80'li yıllara döndü
Tozkoparan ve çevresindeki mahallelerde yaşanan kentsel dönüşüm çilesinde vatandaşlar 5 gündür elektrik, su ve doğalgaz olmadan hayatlarını sürdürmeye çalışıyor. 80’li yılları andıran görüntülerin yaşandığı Tozkoparan’da altyapı hizmetleri kesildiği için gün içinde mahalleyi tüp arabası, seyyar tuvalet ve su tankeri dolaşıyor. Elektriğin kesildiği mahallelerde bakıma muhtaç yaşlı ve engelli çocukların aileleri ise tedirgin.
İstanbul’un Güngören ilçesinin riskli alan ilan edilen Tozkoparan ve Mehmet Nesih Özmen mahalleleri sınırları içinde bulunan 700 konut, 57 blok ve 2 bin 500 kişinin yaşadığı bölge riskli alan ilan edildi ve kentsel dönüşüm kapsamına alındı.
Tankerle su alıyorlar
Karar sonrasında konut sahiplerine bakanlık tarafından Ocak ayının başında tebligat gönderilerek, yıkım çalışmalarına başlanacağı için bir ay içinde evlerini boşaltmaları istendi. Konu yargıya taşınınca, İstanbul 10. İdare Mahkemesi tahliye ve yıkım işlemlerine yönelik yürütmeyi durdurma kararı verdi. Haziran ayı başında yürütmeyi durdurma kararının kaldırılmasının ardından 23 Haziran’da Mehmet Nesih Özmen ve Tozkoparan Mahallesi’nde elektrik, su ve doğalgazlar kesildi.
Mahalleler karanlığa gömülürken, vatandaşlar günlerdir Tozkoparan’daki Barış Parkı’nda nöbette. Evlerinde elektrik olmadığı için kahvaltılarını bazen parkta, bazen de bahçelerinde yapan vatandaşlar, susuzluğa karşı da damacanalarla idare etmeye çaışıyorlar. Bölgedekilerin kendi parasıyla tuttuğu tanker, gün içerisinde Barış Parkı’nın önünde bekliyor. Vatandaşlar evlerinden buldukları boş su şişelerini dolduruyor. Doğalgazın kesilmesiyle ateşsiz kalan vatandaş, mahalleyi gezen tüpçülerden piknik tüpü temin ediyor. Ayrıca mahallede nakliye araçlarının çokluğu bazı vatandaşların pes ederek evlerini taşıdığını gösteriyor.
Elektriğe bağlı hayatlar
Mahalledeki durum sadece bununla da sınırlı değil. Özellikle ilaç kullanan, elektriğe oksijene bağlı yaşlılar gün içerisinde elektrik olmadığı için genelde hastaneye gidiyor. Mahalledeki 17 aylık teşhisi konulmamış Özge Bebek’in elektriğe bağlı cihazlarla yaşaması da ailesini tedirgin ediyor. Evden çalışanlar, elektriği kesilmeyen komşularında telefon sarjlarını dolduruyor. Milliyet olarak 5 gündür elektriksiz yaşayan vatandaşlarla konuştuk.
M.Nezih Özmen Mahallesi’nde oturan elektriği ilk kesilen Bircan Hanım “Gece 4’te gelip elektrik, su ve doğalgazımızı kestiler. Eşten, dosttan idare ediyoruz. Eve su taşıyoruz. İlkel bir hayat yaşıyoruz. Açıkçası çeşme açmayı unuttum. Çok zor bir zaman bizim için. Biz kentsel dönüşüme zaten karşı değiliz, rantsal dönüşüme karşıyız. Başka yerlerde çok daha eski, yıkık dökük binalar var, ama ilk hedef bizimkiler. Bizimle uzlaşsınlar, sözleşme yapsınlar. Çocuklarımın duşları oluyor, çamaşırlarımız oluyor. Evimde hala oturmaya devam ediyorum. Kepçe kapıma bile gelse evimi terketmeyeceğim” dedi.
‘Sıcakta ilaçlar eriyor’
Kalp hastası Zerrin Önay ise, “Böbreğimden tümör alındı, kanser takibindeyim. Tansiyonum var. Bu bize yapılan zulümlerden dolayı bayılmaya başladım. Gece uykumuz kaçıyor. Elektrik, su yok. Dolaplarımızdaki herşey eridi. Bizi öldürmeye çalışıyorlar. Evimizi ellerimizden alıyorlar. Yerinde dönüşüm istiyoruz” dedi. Mahallenin gazı kesildi, doğal gaz kutusu da demir parmaklıkla kapatıldı.
‘Eşim kanser hastası, kontrole gidemiyor’
Hâlâ evinin kredisini ödediğini belirten Serbay Uçar, “Eşim kanser hastası, kendisini bu olaylardan nedeniyle kontrole götüremiyorum. Oğlum 4 yaşında elektrikler ilk kesildiğinde ‘Binamızı yıkmaya mı geliyorlar’ dedi. Ben uzaktan homeoffice çalışan bir insanım, işyerimle de sorun yaşadım. 4 gündür gündüz elektrik olan yere gidiyorum. Sarj ediyorum, interneti cebimden kullanıyorum. Konu-komşuya gidiyorum. Oturduğum evin kredisi hâlâ devam ediyor. Buradan çıkarsam hem yıkılan evin, hemde sonra yerine yapılacak evin kredisini ödeyeceğim. Ben bunu nasıl ödeyeceğim?” dedi.
Uçar’ın eşi ise, “İnsanları sadece yerinden değil, ekmeğimden de ediyorlar. Elektrik, su yok. Yıl 2021, ama biz burada 80’li yıllara döndük. İnsanların istediği yerinde dönüşüm. Evine karşılık ev. Onu bile vermiyorlar. Sen beni 40 yıldır büyüdüğüm mahallemden zorla gönderemezsin. Burada şartları zorlayarak gitmeye zorluyorlar” diye konuştu.
‘Anneme pansuman yapamıyorum’
Annesi yüzde 90 engelli yatalak olan Özlem Yargıcı, “Bir ayağı kesik, böbrek yetmezliği, şeker hastası ve gözleri görmüyor. Geceleri pansuman yapmam gerekiyor ama karanlıktan yapamıyorum. Geceleri çok zor oluyor” diye konuştu.
Bölgede oturan Avukat Burak Çetiner, “Geçtiğimiz Ocak ayında 6/A kapsamında evlerimizi boşaltmamız istendi. Bize 6 ay süre verildikten sonra yürütmeyi durdurma kararı verildi. Ardından yürütmeyi durdurma kararının kaldırılmasının ertesi günü elektrik, su ve doğalgazımızı kesmeye geldiler. Dosyalarımızın Danıştay’da olduğunu söyledik. Ancak 300-400 çevik kuvvet yığdılar” dedi.
‘Nereye kadar gidecek böyle’
Evinde 17 aylık kızı Özge’nin elektriğe bağlı cihazlarla hayata tutunan Erman Karahan’ın evine kaymakamlığın talimatıyla kızının özel durumu nedeniyle su da bağlandı. Karahan, “Bir değişiklik yok. Hâlâ bekliyoruz. Daha ne kadar böyle devam edecek bilmiyorum. Ama evimi terk edip gitmeye de niyetim yok” dedi.
Evinde su olmadığı için Karahan’ın evine hortum bağlayarak pet şişelerini doldurmaya çalışan Safiye Güner, “Evde elektrik, su, doğalgaz yok. İlaçlarımı, herşeyimi çöpe attım. İnsülin kullanıyordum. Pet şişeyi kestim ve içine su doldurdum, ‘İlacın birini bari kullanayım’ dedim. Şekerim 800’e çıktı. 2021’in ortasında gıdım gıdım sularla elimizi yıkıyoruz. Kiralar almış başını gidiyor. Buradakiler emekli insanlar, nereye ve ne zamana kadar böyle devam edecek bilmiyoruz” diye konuştu.
Elektriği, doğal gazı ve suyu kesilen Tozkoparanlılar, mahalleye gelen tankerin önünde bidonlarla su kuyruğuna giriyor. Mahalle sakinlerinin parasını ödeyerek getirttiği tanker, gün içerisinde Barış Parkı’nın önünde bekliyor. (Milliyet)