Dünyanın 8. harikasını yola döşediler
"Dünyanın sekizinci harikası"ndaki kireç kuyuları arkeologları üzdü
Balıkesir'in Erdek ilçesinde, "dünyanın sekizinci harikası" kabul edilen Hadrian Tapınağı'nın da yer aldığı Kyzikos Antik Kenti'ndeki kazılarda ortaya çıkan ve bazı tarihi parçaların eritildiği tespit edilen iki kireç kuyusu, yeni bulgulara ulaşmayı hedefleyen arkeologlar arasında üzüntüye neden oldu.
Kazı Grubu Başkanı ve Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nurettin Koçhan, yaptığı açıklamada, tapınaktaki kazıların bu yıl için sona erdiğini belirterek, insan figürlerine ait baş, gövde, kol ve bacak parçaları çıkarıldığını söyledi.
Kültür ve Turizm Bakanlığı ile Erdek Belediyesi'nin desteğiyle kazıları bu sene kentin batı bölümünde yürüttüklerini anlatan Koçhan, ölçüleri bakımından Aydın'ın Didim ilçesindeki Apollon ve İzmir'in Selçuk ilçesinde yer alan Artemis tapınaklarıyla eş değer Hadrian Tapınağı'nın uzunluğunun 116,2 metre olduğu bilgisini verdi.
Kazılarda, geçen yıl dünyanın en büyük tapınak sütun başlığına ulaştıklarını vurgulayan Koçhan, şöyle devam etti: "Roma İmparatorluğu sınırları içinde yapılan en büyük ve en zarif korinth sütun başlığı burada bulundu. Bu başlıkla ilgili diğer bağlantıları bulup bütün olarak turizme kazandırmayı hedefliyoruz. Bu hedefle başladığımız kazılarda istediğimiz bulguları henüz elde edemedik. Roma döneminde tapınak yapmak çok ayrıcalıklı bir durum. Her isteyen tapınak yapamıyor. İmparatorun izin vermesi gerekiyor. Tapınak yapınca vergilerden muaf oluyorlar. Burada öylesine büyük bir tapınak yapılmış ki dağların yerini tutmuş. Tapınak, MS ilk 100 yıl içinde yapılmış ve 117'deki depremden zarar görmüş. 124'te İmparator Hadrian buraya gelmiş ve tapınağın tahrip olduğunu görüp yardımda bulunmuş. 155'te bir deprem daha olmuş. Yine büyük tahribat oluşmuş."
ÜLKEDEKİ EN ÖNEMLİ MERKEZLERDEN BİRİ OLACAK
Koçhan, tapınağın bir bölümünün şu ana kadar ayakta kaldığını dile getirerek, Kyzikos'un Doğu Roma, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerinde de insanlar tarafından tahrip edildiğini aktardı.
Bölgede iki kireç kuyusu bulduklarını ve bu duruma çok üzüldüklerini bildiren Koçhan, şunları kaydetti: "Bizans döneminde burada kireç ocağı çalıştırılmaya başlanmış. Sonra sayısı ikiye çıkmış ve bu ocaklar Osmanlı'nın bir döneminde de kullanılmış. Burada bulunan ve çıkarılan yüzlerce yıllık tarihe ışık tutacak mermer parçaları eritilip kireç yapılmış. Sadece kireç yapılmamış. Bizans, Osmanlı ve Türkiye Cumhuriyeti döneminde bazı yapılarda buradan giden işlenmiş mermerler kullanılmış. Bizans inşa edilirken buradan malzeme çekilmiş. Osmanlı döneminde İstanbul'a buradan işlenmiş mermerlerden götürülmüş. Bu bölgeye ilk kez 1983'te geldim. Mevcut karayolunun bulunduğu alan, o dönemlerde bataklık gibiymiş. Asfalt bir türlü tutmuyor. Karayolları, buradan çıkarılan tapınak mermerlerini asfalt yapmak için yola döşemiş. Yıllar içinde çeşitli nedenlerle tahrip olmuş ya da edilmiş bir tarihi yerde kazı çalışması yapıyoruz." Tapınağın yüksekliğinin yaklaşık 30 metre, genişliğinin de 70 metre olduğunu söyleyen Koçhan, uzun tarafında 16, kısa tarafında ise 8 sütun olduğunu düşündüklerini belirtti. Koçhan, "Kazılar bitip, sütunlar yerleştirilip tapınağın bir bölümü oluşturulduğunda gelecekte bölgedeki turizm, denizden inanca yönelecek. İnsanlar inanç turizmine akın edecek. Yurt dışından bugün bile gelenler oluyor. Tapınak, müze olarak açıldığında ülkedeki en önemli merkezlerden biri olacak" ifadesini kullandı.