Gazete Vatan Logo

Dilara öldüğüyle kaldı!

3 yıl önce kapağı açık unutulan rögara düşüp boğulan Dilara Dumrul’un davası karara bağlandı

6 yıla kadar hapsi istenen 8 sanıktan 5’i beraat etti. 3’ünün ise cezası ertelendi. Yani küçük kızın ölümünden sorumlu tutulanların hepsi cezasız kaldı!

Kızının cesedini kucağına alan baba Muhterem Dumrul’un son bir ümitle, “Ambulans çağırın, belki yaşıyordur” diye bağırması tüm Türkiye’yi gözyaşlarına boğmuştu.

İstanbul Bahçelievler’de 28 Şubat 2007 günü 5 yaşındaki Dilara Dumrul, annesinin elinden kayarak Tavukçu deresinin ıslah çalışmaları sırasında 18. Sokak Aska Blokları’nın önünde kapağı açık unutulan rögardan kanalizasyona düştü. Dilara akan suyla birlikte bir anda gözden kayboldu. Küçük kızının “Anne beni kurtar” çığlıkları karşısında çaresiz kalan anne Songül Dumrul kızının gözü önünde kayboluşundan sonra sinir krizleri geçirdi. Dilara’nın cansız bedeni ise 3 kilometre uzaktaki başka bir çukurdan çıkarıldı.

Sadece 2 ay yatıp çıktılar

Olaydan sonra başlatılan soruşturma kapsamında taşeron firma Güntek İnşaat’ın Şantiye Şefi Yunus Naci Ozarlı, yöneticisi Ömer Adnan Kaya ve Topograf Sorumlusu İbrahim Halil Kızıl, 1 Mart 2007 tarihinde tutuklandı. Kızıl, avukatının itirazı üzerine 5 gün sonra tahliye edilirken diğer iki kişi yaklaşık 2 ay sonra 3 Mayıs 2007 tarihinde görülen ilk duruşmada serbest kaldı. Bu 3 sanığın yanı sıra İSKİ’den ihaleyi alan MVM Turizm’in sahipleri Bilal Şahin ve Osman Şahin, proje sorumlusu ve şantiye şefi Erol Balcı, İSKİ Kontrol Müdürleri Mehmet Erbaş ve Ali Albayrak hakkında “taksirde adam öldürme” suçundan dava açıldı.

Aile şikâyetten vazgeçince...

Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasında minik Dilara’nın ailesi MVM Turizm’den manevi tazminat aldıklarını, şirket yöneticileriyle helalleştiklerini ve cezai davadan vazgeçtiklerini söyleyerek şikâyetçi olmadıklarını söyledi. Ancak baba Dumrul, maddi tazminat haklarının saklı kalmasına ilişkin dilekçesini mahkemeye sundu.

Anne de kusurlu bulunmuştu

Mahkeme aşamasında hazırlanan ilk bilirkişi raporunda Tavukçu Deresi’nin ıslahı çalışmalarını üstlenen taşeron Güntek Mühendislik firması birinci derecede, İSKİ’den ihaleyi alan MVM Turizm ikinci derece, İSKİ ise üçüncü derece kusurlu bulundu. Anneye ise bir kusur atfedilmedi. Sanık avukatlarının rapora itirazı üzerine mahkeme ikinci bir bilirkişi raporu hazırlanmasını istedi. İstenen ikinci bilirkişi raporunda anne olayda 3’üncü derece kusurlu bulundu. Mahkeme, gelen iki rapor arasında çelişkiler bulunduğunu belirterek üçüncü bir bilirkişi raporu hazırlanmasını istedi. Üçüncü raporda da anne tali kusurlu bulundu.

Savcı: Anne yeterince acı çekti

Gelen raporlardan sonra dava hakkındaki görüşünü açıklayan savcı mütalaasında “Ölen Dilara’nın annesinin bilirkişi raporlarında kusurlu olduğu belirtilmişse de çocuğunun ölümü nedeniyle uğradığı elem ve ıstırap artık bir cezanın hükmedilmesini gereksiz kılmıştır” dedi.

’Olayda kusurum yok, suçsuzum’

Dava 3 yıl sonra dün karara bağlandı. Bakırköy 4. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasına sanık Erol Balcı avukatı ile katılırken diğer sanıkları avukatları temsil etti. Tüm sanık avukatları müvekkillerinin olayda kusurlarının bulunmadığını belirterek beraatlarını talep etti. Bunun üzerine mahkeme davanın karar aşamasına geldiğini belirterek MVM Turizm’in proje sorumlusu ve şantiye şefi Erol Balcı’dan son sözünü sordu. Balcı son sözünde “Daha önceki savunmalarımı tekrar ediyorum. Olayda bir kusurum yoktur. Suçsuzum” dedi.

Peki Dilara’yı kim öldürdü!

Duruşmaya karar vermek üzere 10 dakika ara veren mahkeme sanıklar İbrahim Halil Kızıl, Bilal Şahin, Osman Şahin, Mehmet Erbaş ve Ali Albayrak’ın yüklenen suç açısından taksirlerinin bulunmadığı anlaşıldığından beraatlarına hükmederken, sanıklardan İbrahim Halil Kızıl’ın tutuklu olarak yargılanması nedeniyle devletten tazminat talebinde bulunabileceğine karar verdi. Mahkeme diğer sanıklar Güntek İnşaat Şantiye Şefi Yunus Naci Ozarlı, MVM Turizm Proje Sorumlusu ve Şantiye Şefi Erol Balcı ve Güntek İnşaat sorumlusu Ömer Adnan Kaya’nın taksirle ölüme neden olduğu sabit görüldüğünden eylemin işlenme özelliği ve taksirin derecesi nazara alınarak ’taksirle öldürme’ suçundan 2’şer yıl hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme, sanıkların duruşmalardaki tavrı ve iyi halleri nedeniyle bu cezayı 1/6 oranında indirerek 1’er yıl 8’er ay’a indirdi.

5 yıl suç işlemezlerse ceza yok

Ayrıca sanıkların dosyaya yansıyan şahsi ve sosyal hali, duruşmalarda olumsuz bir davranışına rastlanmayışı, yeniden suç işlemeyeceği yönünde kanaate varılması ve şikâyetinden vazgeçen müştekinin manevi zararının giderildiğini belirtir ibra beyanına göre cezaları ertelendi. Mahkeme son olarak Dilara’nın annesi Edibe Dumrul’un bilirkişi raporuna göre olayda ’Tali kusurlu’ belirtilmişse de kişisel ve ailevi durumu bakımından bir cezaya hükmedilmesini gereksiz kılacak şekilde çocuğunun ölümünden ötürü mağdur olduğu, bu nedenle ceza verilemeyeceği anlaşılmakla Edibe Dumrul’a yönelik suç ihbarında bulunmasına yer olmadığına karar verdi. Buna göre sanıklar 5 yıl boyunca herhangi bir suç işlemezlerse cezaları silinecek.

Anne konuşmak istemedi

Kararla ilgili konuşmak istemediğini belirten anne Songül Edibe Dumrul, “Kızımın ölümünden dolayı kim beni suçluyorsa o da aynı acıyı sadece 1 saatliğine yaşasın. Sadece 1 saatliğine çocuğunu kaybetsin. Nasıl canlarından can gidecek görecekler. Ben evladımı kaybettim. Bundan daha büyük bir acı var mı?” dedi.

Haberin Devamı