Dilara’nın bedeli!
Üç dil bilen ve iki ayrı bölümde okuyan dilaranın hayatının bedeli sadece 4 ay mı?
Üniversite öğrencisi Dilara, hiçbir önlem alınmayan yol çalışması sırasında manevra yapan kamyonun altında feci şekilde can verdi
Polis şoförü 10’da 10 kusurlu buldu. Şoför 6 yıl hapisle yargılanmaya başlandı. Tedbir almayan müttehhit sanık dahi olmadı
Şoförün imdadına da, ‘sağına soluna bakmadığı için’ Dilara’yı da kusurlu bulan Adli Tıp yetişti.
4 ay tutuklu kalan şo-före tahliye yolu açıldı
Bahçeşehir’de 7 Ekim 2010 günü korkunç bir kaza meydana geldi. Okula gitmek için evinden ayrılan Dilara Sarıkaya’nın Azrail’i, ters şeride giren hafriyat kamyonu sürücüsü oldu. Kamyon sürücüsü Mustafa Yerdelen, 2001 yılında kamyon trafiğine kapatılmasına rağmen caddeye tersten girdi, yol çalışması için getirdiği mıcırları boşalttı. O sırada otobüs durağına gitmek için üst geçit bulunmayan yoldan karşıya geçmek isteyen Dilara, bir anda ileri hamle yapan kamyonun altında kaldı. Şoför Yerdelen, çevredekilerin çığlıklarıyla genç kızı ezdiğini fark etti ve durdu. Dilara tonlarca ağırlıktaki kamyonun altında can vermişti.
‘10’da 10 kusurlu’
Polisin hazırladığı kaza tespit tutanağında sürücü Mustafa Yerdelen “manevra yaparken genel şartlara uymayan” sürücü olarak nitelendirilip kazada 10’da 10 kusurlu bulundu. İnşaatın saha sorumlusu Murat İnak ise karayolu üzerinde yapılan çalışma sırasında gerekli güvenlik önlemlerini almadığı için kusurlu bulundu. Bir ayda hazırlanan iddianamede Yerdelen ve İnak hakkında ‘taksirle adam öldürme’ suçundan dava açılarak 2 yıldan 6 yıla kadar hapisleri istendi.
‘Dilara da kusurlu’
Davanın ilk duruşmsına Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nden gelen rapor damgasını vurdu. Raporda sürücünün asli kusurlu olduğu belirtildi. Tutuksuz sanık Murat İnak ise tali kusurlu görüldü. Raporda bir de sürpriz vardı. Raporda, Dilara’nın da mahallin özelliğini göz önünde bulundurmadan, gerekli çevresel kontrolü yapmadan dikkatsiz ve tedbirsizce yoldan geçmek istemesi nedeniyle kusurlu olduğu yazıyordu.
Şubat’ta tahliye
Adli Tıp raporunda Dilara’nın da kusurlu bulunması mahkemenin seyrini değiştirecek nitelikte. Eğer mahkeme heyeti raporu dikkate alarak cezayı alt sınırdan verirse, şoför Mustafa Yerdelen 2 yıl hapis cezasına çarptırılabilecek. Bu ceza paraya dönüştürülebilcek ya da sabıkası olmaması dikkate alınarak hükmün açıklanması ertelenebilecek. Önümüzdeki ay karar verilmesi beklenen davada Dilara’yı ezerek öldüren şöfor Yerdelen’in dört aylık bir hapis cezasıyla kurtulması gündemde.
‘Yayalara kapıtılmalıydı’
Baba Yüksek Mimar Doğan Uğur inanılmaz acılar yaşadıklarını belirterek “Herkesin işe gittiği bir saatte trafiğin en yoğun olduğu anlarda bir de üstüne üslük yol inşaatı faaliyeti var. Hiç bir önlem ve tedbir yok. işaret yok. İkaz ve uyarı hevhası yok. Görevli yok. Bir anda 40-50 tonluk ağır mıcır kamyonu yola çıkıyor ve kızımızı eziyor. Burası her türlü yaya sirkülasyonuna kapalı hale getirilmeliydi. Bu saha ne iş veren İBB tarafından ne de yüklenici firma tarafından ne de taşeron tarafından yayalara kapatılmış. Müteahhit firma yüklenici şirket ve taşeron şirketin de sorumluları yargılanmalıydı. Bebeğimizi öldürdüler ve azıcık yatıp çıkacaklar” diye konuştu.
‘Kızımın çığlığını bile duymamıştır’
Rapora isyan eden Dilara’nın acılı annesi Aydan Uğur ilk kez VATAN’a konuştu. Yüksek Harita Mühendisi ve Şehir Planlamacısı olan anne Aydan Uğur “Mesleğimden dolayı iyi biliyorum. Mıcır kamyonları mıcırı silkelemek için kendini bir anda öne atar. Araca tam gaz verip ani frene basarak malzemesinin akmasını sağlar. Bu adam muhtelemen müziğin sesini sonuna kadar açıp arkaya doğru bakarken yapmıştır bu hatayı. Kızımın da çığlığını bile duymamıştır. Öyle bir hızla çarpmış ki kızımın suratı ezilmiş paramparça olmuş. Yavaş yavaş kalksaydı kızım onu görür önlemini alır ve kaçardı. Ama hiç bir işaretin bulunmadığı bir inşaattı. Dilara’yı uyaracak bir şey yok. Ben ona isyan ediyorum. Benim kızım bilinçli ve bu alanda eğitim alan bir kız çocuğu. Uyarı işareti olsaydı okur ve yolunu değiştirirdi. Çocuk neyi kontrol etsin ki...” dedi.
3 dil biliyordu 2 anadal okuyordu
DİLARA, Yıldız Teknik Üniversitesi Harita Kadastro Bölümü ikinci sınıf öğrencisiydi. İnşaat mühendisliği bölümünde de çift anadal yapıyordu. Üç dil biliyordu. Okulunda çok seviliyordu, bütün okul arkasından yas tuttu. Anne Aydan Uğur, “Vefatından bir hafta önce telefonuma bir baktım Dilara beni 24 kere aramış. Hemen aradım ‘Ne oldu Dilara bir şey mi oldu kızım?’ diye. ‘Anne kafede oturuyorum gel’ dedi. Yanına gittim. Elinde T cetveli ve inşaat mühendislerinin taşıdığı çanta. O kadar sevinçliydi ki. Meğer ikinci bölüm olarak inşaat mühendisliğinde okumaya hak kazanmış. Onları bana göstermek için sabırsızlanmış. Jelatinlerini bile açamadı kızım. Öyle koyduğu gibi duruyorlar hiç ellemedik” dedi.
‘Sağına soluna bakmadı’
Hiçbir işaret ve uyarı bulunmayan yolda yürüyen Dilara, Adli Tıp tarafından “gerekli çevresel kontrolü yapmadan dikkatsiz ve tedbirsizce yoldan geçmek istemiştir” ifadesiyle kusurlu bulundu.