Deprem anne olmayı isterim
Kandilli Rasathanesi'nin başına geçen Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu, "Işıkara'nın yerini dolduramam ama umarım çalışmalarımla Deprem Anne ünvanını hak ederim" diyor
Depremle ilgili birçok proje ve çalışmada yer alan Afet Yönetimi Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Gülay Barbarosoğlu, 16 Aralık'tan itibaren Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü Müdürü olarak göreve başlayacak. Daha önce Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara'nın başında olduğu Kandilli Rasathanesi'nin ilk kadın müdürü olacak Barbarosoğlu ile Boğaziçi Üniversitesi Endüstri Mühendisliği Bölümü'nde konuştuk.
Tereddüt yaşadım
* "Deprem Dede"nin ardından bu görevi almak nasıl bir şey?
Hayatımın büyük bölümünü Boğaziçi Üniversitesi'nde geçiren ve bu üniversiteye hizmet vermekten büyük gurur duyan biri olarak açıkçası bu kadar önemli bir sorumluluğun bana verildiğini öğrendiğimde minik bir tereddüt yaşadım. Onur duyulacak bu görevi işin bir parçası olarak düşündüm ve mutluluğumu eşimle paylaştım.
* Eşiniz ve çocuklarınız tepkisi nasıl oldu?
Eşime sorumluluklarımın daha da arttığını, eskisinden daha az zaman ayırabileceğimi söylediğimde anlayışla karşıladı ve başarılı olmam gerektiğini söyledi.
* İstanbulluların en çok merak ettiği soru; İstanbul'da depremin ne zaman olacağı.
Yer bilimcilerin söylediği olasılıklar dışında açıkçası bir şey söylemek güç. Kamuoyunun da bildiği gibi 30 yıl içinde İstanbul'da büyük bir deprem olacağı gerçeği var. Bir anne, İstanbul'u çok seven, sorumluluk sahibi bir insan olarak ben kendimi en kötü senaryoya göre hazırlamak ihtiyacını hissediyorum. Görevim itibariyle de bütün yöneticilerimin kendilerini bu anlamda kötü senaryoya göre hazırlamaları gerektiğini düşünüyorum.
Çalışmalar iyi
* Aykut Barka'nın ifadesiyle depremini bekleyen depreme hazırlandı mı?
Hazır olmak için yoğun bir çaba içinde. Bu konuda hazır mıdır değil midir diye çok eleştiri olduğunu biliyorum. Ancak gerçekten istanbul'daki yerel yönetimler, İstanbul Valiliği, Büyükşehir Belediyesi, TÜBİTAK, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşları yoğun bir şekilde bu konuyla ilgili çalışmalarını sürdürüyor.
Eğitim artacak
* Branşınız endüstri ancak Kandilli Rasathanesi'nin başına geldiniz.
Yer bilimci değilim ve bir binanın depreme dayanıklı olup olmaması konusunda, zemin etüdü konusunda herhangi bir şey söylemem söz konusu değil. Ancak konumum itibariyle bir yöneticiyim. Depremin yer bilimi boyutu olduğu gibi sosyal, hukuki, tıbbi ve mühendislik gibi boyutları da var. Tüm bunların planlanması, koordinasyonu çok önemli.
* İlk etapta neler yapacaksınız?
Akademik etkinliklerin artırılması var. Eğitim, öğretim ve araştırma ile ilişkili olarak öğretim kadrosunun artırılması. Bu kapsamda da araştırmaların artırılması öncelikli gündemim olacak. Teknolojik alt yapının geliştirilmesinden, verilerin saklanması, paylaşılması ve ilgili tüm kurum ve kuruluşlara iletilmesi konusunda tam bir işbirliğinin sağlanması için gereken her şeyi yapmaya çalışacağım.
Karizmatik kişilik
* Afet Yönetim Merkezi'ndeki göreviniz devam edecek mi?
Afet Yönetim Merkezi ile Kandilli'deki faaliyetlerim büyük ölçüde örtüşüyor ve birbirini destekliyor. Şu an için her iki görevi de birlikte yürütmeyi düşünüyorum ancak bunu zaman gösterecektir.
* Işıkara'nın Kandilli Rasathanesi ile basın arasında yarattığı sıcak diyalog sürecek mi yoksa Kandili biraz da olsa içine mi kapanacak?
Basının her konuda çok önemli bir rolü olduğu gibi deprem gibi tüm toplumu ilgilendiren bir konuda çok önemli bir rolü var. Ancak Ahmet Bey'in karizmatik bir kişiliği vardı ve o belli başlı bir portre olmuştu. Onun yerini doldurabileceğimi zannetmiyorum. Ancak umarım çalışmalarımla "Deprem Anne" unvanını hak ederim.