Çiftlik Bank davasında yeni gelişme! ‘Tosuncuk’ lakaplı Mehmet Aydın'ın 'kayınpeder' detayı ortaya çıktı
‘Çiftlik Bank’ adıyla kurduğu şirketle yüksek gelir getirme vaadiyle çok sayıda vatandaşın mağdur olmasına yol açan sistemin kurucusu Tosuncuk lakaplı Mehmet Aydın, Türkiye'nin talebi üzerine Brezilya tarafından sınır dışı edildikten sonra tutuklanmıştı. Davada tutuklu yargılanan Mehmet Aydın ve ağabeyi Fatih Aydın’ın da aralarında bulunduğu 20 sanığın yargılanmasına devam edilirken ilginç ayrıntılar ortaya çıktı.
Duruşmada savunma yapan Mehmet Aydın’ın kayınpederi tutuksuz sanık Hakan Soysal, “Şirkette bir ay kadar maaşlı çalıştıktan sonra şirketin yeni yöneticileri bizi işten çıkardı. Bu nedenle suçlamaları kabul etmiyorum” dedi. Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dün görülen duruşmaya Fatih Aydın cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile bağlanırken, bazı tutuksuz sanıklar ve müştekiler ile taraf avukatları ise duruşma salonunda hazır bulundu. Mahkeme başkanı, tutuklu sanık Mehmet Aydın’ın duruşma saatinde SEGBİS sistemiyle arandığını ancak kendisinin duruşmaya katılmak istemediğini bildirmesi üzerine SEGBİS bağlantısının kesildiğini tutanağa geçirdi.
‘BİR AY SONRA ÇIKARDILAR’
Duruşmaya Bursa 15. Ağır Ceza Mahkemesi’nin SEGBİS salonundan bağlanan Mehmet Aydın’ın kayınpederi tutuksuz sanık Hakan Soysal, ”Çiftlikbank’ın sahibi olarak bilinen Mehmet Aydın, kızım Sıla Aydın ile 2017 yılı Nisan ayında evlendiği için tanıdığım birisidir. 2017 yılı Haziran ayında önceden tanıdığım 3 kişi ile Bursa’da Çanakkale Dora Gıda Limited Şirketi’ni kurup işletmeye başladık.
Hürriyet’ten Aziz Özen’in haberine göre; 3 ay kadar sonra şirketi Çiftlikbank olarak bilinen şirketin kurucusu olan Fame Game şirketine sattık. Satın alma teklifi Mehmet Aydın’dan geldi. Bir ay kadar maaşlı çalıştıktan sonra şirketin yeni yöneticileri bizi işten çıkardı. Mehmet Aydın bana bilgisayar yazılım işi yaptığını söylemiş, ben de kızımla evlenmeden önce etraftan yaptığım araştırmada bilgisayar yazılım işi yaptığını öğrenmiştim” diye konuştu.
‘KIZIMA KÖTÜ DAVRANDI’
Hakan Soysal, ifadesinin devamında şu ifadeleri kullandı: “Kızımla evlendikten 1 ay sonra Uruguay’a gittiler. Kızım oradan beni arayıp Türkiye’ye gelmek istediğini söyledi. Kızıma kötü davranıyormuş, uyuşturucu kullanıyormuş, başka kadınlarla aldatmış. Bunun üzerine bir bahane ile kızımın Türkiye’ye gelmesini sağladık. Bir daha da göndermedim.
Mehmet Aydın korumalarını tehdit amaçlı evime bile gönderdi. Kızımın Bursa Aile Mahkemesi’nde Mehmet Aydın aleyhine boşanma davası açtı ve halen Dava devam ediyor. İleri sürülen ‘dolandırıcılık’ ve ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma’ iddiaları hakkında benim hiçbir ilgim yoktur.
DURUŞMA ERTELENDİ
Kaldı ki sattığımız şirkette sigortalı olarak çalışırken işten bile çıkarıldım. Kızım, Sıla Aydın halen Bursa’da yanımdadır. Bu nedenle suçlamaları kabul etmiyorum.” Duruşmada söz alan tutuklu sanık Fatih Aydın ise, “Ben, suça konu olduğu iddia edilen çiftlikler üzerinde herhangi bir yönetim yetkisine sahip değildim. Bu husus, bazı sanık ifadelerinde de anlaşılmaktadır. Ayrıca dosyada yine tanık olarak ifadesi alınan Ahmet Faruk isimli şahıs Kıbrıs’ta bulunan şirketle ilgili tüm para yönetiminin Mehmet Aydın ve Cumhur Yurdakul tarafından yönetildiğini beyan etmiştir. Ben haksız yere tutukluyum. Tahliyemi talep ediyorum” dedi. Duruşma, eksiklerin giderilmesi için ertelendi.
MEDYAYI SUÇLAMIŞTI
Mehmet Aydın, Mayıs 2022’de görülen duruşmadaki savunmasında, “Şirketin içini boşalttığım tamamen medyanın kışkırtmasıdır. Şirketin mal varlığı değerleri sürekli artış göstermiştir. Asla insanları kandırmak, onlara zarar vermek gibi bir düşüncem olmadı. Suçsuzum, tahliyemi talep ediyorum” demişti. Hazırlanan 3 farklı iddianamede, 1’i firari toplam 48 sanıktan 18’inin örgüt yöneticisi, 23’ünün örgüt üyesi ve 7’sinin de örgüte yardım eden konumunda olduğu belirtilirken, toplamda 4 bin 449 kişi de ‘müşteki’ olarak yer alıyor.
Aydın’ın da bulunduğu 18 örgüt yöneticisi, ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurma ve yönetme’ , ‘bilişim sistemlerini araç olarak kullanmak suretiyle nitelikli dolandırıcılık’, ‘ticari şirketlerin faaliyeti kapsamında nitelikli dolandırıcılık’ ve ‘suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama’ suçlarından toplamda 25 bin 39 yıldan 83 bin 446 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor.
