Buzun sanata dönüştüğü müze! Türkiye'de tek...
Erzurum Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi (GSF) Heykel Bölümü'nde açılan, Türkiye'nin ilk ve tek olma özelliğini taşıyan 'Ata Buz Müzesi'nde üretilen şeffaf buz kütleleri, yontu konusunda profesyonelleşmiş usta ellerde sanat eserine dönüşüyor. Atabuz Müzesi Proje Yöneticisi, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Bulat, "Pandemi dönemi sonrası Erzurum Atatürk Üniversitesi Atabuz Müzesi, dünyanın dört bir tarafından davetli olarak gelecek ünlü buz yontu sanatçılarının üretecekleri buz eserleriyle sanat arenasına dönüşecek" dedi.
Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı'nın önderliğinde ve Kuzeydoğu Anadolu Kalkınma Ajansı'nın (KUDAKA) desteğiyle Atatürk Üniversitesi Atabuz Müzesi, 2 yıllık süreç sonunda teknik ve altyapı donanımı tamamlanıp, inşa edilerek, 2020 yılında hizmete sunuldu. Fairbanks, Moskova, Bristol, New York, Jeju Adası ve Harbin gibi dünyadaki birçok kentte bulunan buz müzelerinin Türkiye'deki tek örneği ise Erzurum Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi bünyesinde kuruldu.
Atabuz Müzesi Proje Yöneticisi, Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Bulat ve çalışma ekibi, müzenin açılış temasını, Türkiye'nin yakın tarihinde yaşanmış 15 Temmuz darbe girişimi üzerinden kurguladı. Darbe girişiminde Türk halkının gösterdiği direnişi, birlikteliği ve iradeyi belleklerde taze tutmak, şehitleri hatırlamak için ve sosyokültürel- sanatsal duruşla duvar örülebileceğini anlatmayı amaçlayan '15 Temmuz 2020 tarihinde hazırlanan - Maan-Ice' Sergisi, halkın gösterimine açıldı.
Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Bulat'ın davetiyle geçmiş dönemde Atatürk Üniversitesi öğrencisi olan ve şu anda Muş Alparslan Üniversitesi, Ağrı İbrahim Çeçen Üniversitesi, Bitlis Eren Üniversitesi, Bayburt Üniversitesi ve Kafkas Üniversitesi'nde öğretim elemanı olarak görev yapan eski mezunlar ile şu anki lisans ve lisansüstü öğrencileri ve öğretim üyelerinin oluşturduğu karma çalışma ekibinin buz yontu çalışmaları, 15 Temmuz'un 4'üncü yıl dönümünde halkın gösterimine sunuldu.
ŞEFFAF BUZ KÜTLELERİ ÜRETİLİYOR
Erzurum'un Türkiye'nin doğusunda, Anadolu'nun İpekyolu geçiş kavşağında konumlanan tarihi kış kenti olduğunu, deniz seviyesinden 1850 metre yüksekliğiyle yoğun kar yağışı ve soğukların yaşandığı yerleşim alanı olduğunu belirten Prof. Dr. Mustafa Bulat, şöyle konuştu:
"Erzurum, Türkiye'nin çatısı konumunda bir coğrafi özelliğe sahip. Heykel Bölümü'ndeki akademisyen, sanatçı ve öğrencilerin ellerinde biçimlenen buz kütlelerinden sanat yapıtları müzede üretilmekte. Atabuz Müzesi'nin buz üretim atölyesinde, 8 tane buz üretim makinesi bulunmakta ve her buz makinesinde arıtılmış su kullanılarak, 100x 50x50 santim ölçülerinde, 2 adet 220 kilogram ağırlığında 2 adet şeffaf blok buz kütlesi üretiliyor. Arıtılmış su dolu 8 adet buz makinesi yaklaşık 12 gün sürede, üflemeli su motorları vasıtasıyla şeffaf ve transparan buz bloklar üretebiliyor. Bu üretilen şeffaf buz kütlelerini, eksi 5 derecede muhafaza edilen soğuk hava deposunda biriktirip daha sonra yapacağımız projelerde kullanılmak üzere dinlendirmeye alıyoruz. Tabi işimiz buzla olunca bunları yaparken ve sergilerken bulunduğumuz mekan eksi 5 derecenin altına düşmemesi gerekmektedir. Bu nedenle sanatçılar buz yontu çalışırken, müzeyi ziyaret edenler yaz veya kış montlarını giyinmek zorundalar. Yazın sergiyi gezmeye gelenler genelde montsuz olduğu için Atabuz Müzesi'nde, tamamen dezenfekte edinmiş montlardan ücretsiz temin edebiliyorlar."
'TÜRKİYE'DE BENZERİ YOK'
Türkiye'de benzeri olmadığını belirttiği Atabuz Müzesi'nin dünyanın dört bir tarafından gelecek ünlü heykelcilerle 'sanat arenası'na dönüşeceğini kaydeden Prof. Dr. Bulat, şunları söyledi:
"Burası Türkiye'de ilk ve tek sanatsal buz müzesidir. Bu da Atatürk Üniversitemizin yeni nesil dönüşüm, tasarım projesi kapsamındaki destekleriyle hayata geçmiştir. Güzel Sanatlar Fakültesi, Anadolu'dan Asya'ya, Kafkasya'dan Batı'ya bir geçiş ve kavşak noktası konumunda olan Erzurum'un dışarı açılan uluslararası düzeye ulaşmış kapısı olacak. Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Atabuz Müzesi, Avrupa, Orta Asya, Orta Doğu ve diğer komşularımızla sanatsal etkinlikler yapacağımız bir mekana dönüşecek. Gelecekte Atabuz Müzesi, bölgemizi şehrimizi üniversitemizi, kültür- turizm ve sanat anlamında çok büyük sanat etkinlikleri organizasyonları gerçekleştirerek tanıtımını yapacak ve düzenlenecek büyük etkinlikler ile bölgemizin kültürel anlamda kalkınmasına katkı sunacaktır. Tüm dünya insanlarını Erzurum'da, burada buluşturacaktır. Çin'in Harbin kentinden kentimize buz yontu sanatçıları gelecek burada buzdan heykeller yapacak. Hatta Kuzey Avrupa ülkelerinden, İsveç'ten, Norveç'ten, Danimarka'dan, Finlandiya'dan da buz yontu sanatçıları ülkemize, Atatürk Üniversitemize gelecek ve burada buz yontu organizasyonlarına dâhil olacaklar. Ayrıca şehrimizde tarihi, turistik mekanlara ve Palandöken Dağı'na da bu etkinlikleri taşıyacağız. Ayrıca sanat eğitimi alan lisans ve lisansüstü öğrencilerimiz de bu etkinliklere katılarak bu yabancı ülkelerden davet edilen sanatçıların sanatsal teknik birikimlerinden faydalanacak. Atabuz Müzesi projesiyle sanatsal faaliyet ve eğitim de bu anlamda eş zamanlı olarak aynı mekanda birlikte yürütülecek."
'SANAT İÇİN ÖNEMLİ ADIM'
Atatürk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi bünyesinde sözleşmeli olarak çalışan ve Atabuz Müzesi'nde görevlendirilen Suat Korkmaz, müzenin Türkiye'de yontu sanatı için atılan önemli adım olduğunu vurguladı. Bu yıl açılan 'cumhuriyet ve çocuk' temalı serginin de çok beğenildiğini belirten Korkmaz, "Bizler burada, 'Ağaç yaşken eğilir' atasözü ile çocuklarımızın sanata bakış açısı, yaratıcılıklarını geliştirmeye yönelik ve ileride sanat için kendinde olan yeteneğini keşfetmesine, tasarıma, sanata ve sanatçıya vereceği değeri küçük yaşta aşılamayı amaçlamaktayız. Sergide, çocuklar için kaykay, denizatı, kaplumbağa, iglo, taka, Türkiye ve Atatürk, bağımsızlığın ve direnişin sembolü Nene Hatun konseptlerinin yer aldığı buz yontu eserlerimizle böyle bir karma sergi düzenledik. Eserlerimizi yaparken de sergilerken de hep eksi 5 derece soğukta çalışıyoruz. Buzları hızarlı elektrikli testereler ile yontarken bunun yanında keser, çekiç, elektrikli ütü ve elektrik ile çalışan freze gibi birçok teknik malzeme kullanarak oluşturuyoruz. Tabi eserlerimizi hayalimizden kâğıtlara tasarlayıp, daha sonra maketlerini yapıp, oradan da buzlara aktarıp yontarak dönüştürmeye başlıyoruz. Buz, kar malzemesi gibi değil. Karda anında projelerinizi üç boyutlu ekleyerek yapıp dönüştürebilirsiniz ya da olmayan bir yeri koparıp, yenisini yapabiliyorsunuz. Ancak buzda hataya ve geri dönüşüme yer yok. Çünkü eğer o kütle üzerinde bir kırılma ya da çatlaklık yaşarsanız yeni kütle yapmaya mecbursunuz" dedi.
'TERMAL İÇLİKLERİMİZ VAR'
Buz kütleleriyle heykel bölümündeki akademisyen, lisans ve lisansüstü öğrencilerden oluşan sanatçı adayı ya da sanatçıların, kendi sanat dillerine ve temalara uygun işler gerçekleştirdiğini söyleyen GSF Heykel Bölümü öğretim üyesi Dr. Caner Şengünalp ise "Bunları önce kağıt üzerinde ardından belirli kolay malzemelerle maketlerini yapıyoruz. Tasarımlar ortaya çıktıktan sonra bunları buz üzerine aktarıyoruz. Herkes sergi temasına uygun tasarımı burada buz malzemeyle gerçekleştiriyor. Buz gibi havada bazen 8- 10 saat kalabiliyoruz. Mecburen kalın giyinmek zorundayız. Termal içliklerimiz bile var onlar bizi soğuktan bir nebze olsun koruyor. Pandemi koşullarında ve soğuk havaya rağmen buz heykel sergimize sağ olsun halkımız büyük ilgi gösteriyor, ilgilerini esirgemiyorlar. Erzurum halkı gerçekten sanata değer veren ve açılan yeni ufukları merakla izlemeyi seven bir topluluk. Biz de sürekli yeni şeyler ortaya koyarak, onların beğenisine sunmaya çalışıyoruz" diye konuştu.
Sanatçıların ellerinde çeşitli figürlere dönüştürülen buz kalıplarını görenler, çok etkilendiklerini söylüyor. Sanat eserlerini tek tek inceleyen ve sanatçılardan bilgi alan Berna Akçıl Aydın, "Sergiyi gezmek için ailecek geldik. Sergi tek kelime ile muhteşem, yapanların ellerine sağlık. Daha önce gezmemiştim, ilk defa geziyorum. Sergiyi gezerken üşümemek ve kaymamak için dikkat etmek gerekiyor" diye konuştu.