Bu kez dönüş yok...
Dünya dışında yaşama hayali gerçek oluyor. Bu şirket başvuruları almaya başladı bile...
Mars One adlı şirketin Mars'a yerleşim projesi, şimdiye dek binlerce ön başvuru aldı. Ama bu kez dönüş yok.
Bilinmeyen uzaklar, tarih boyunca kâşifleri kendine çekti. Tarih kitapları tehlikelere karşın, macera arzusuyla yola çıkan Colomb ve Macellan gibi kâşiflerin hikayeleriyle dolu.
Bu nedenle, Mars One adlı şirketin Mars'a yerleşim projesinin, şimdiye dek binlerce ön başvuru almış olması şaşırtıcı değil. Ama bu kez dönüş yok.
Başvuru yapmak isteyenleri şunları dikkate alması gerekiyor: Dirençli, güçlü ve ekip çalışmasına uyumlu olmak lazım. Tüm proje, seçim süreci, Mars'a iniş ve sonrası da televizyonda yayımlanacak.
Mars One'ın kurucularından Bas Lansdorp, bunun neden dönüşü olmayan bir yolculuk olacağını BBC'ye anlattı. Landsrop, yedi ya da sekiz ay sürmesi beklenen yolculuk sırasında astronotların kemik ve kas kaybına uğrayacağını söylüyor.
Mars'ın dünyaya kıyasla çok az yerçekimi bulunan ortamında yaşadıktan sonra da, dünyadaki çok daha güçlü yer çekimine uyum sağlamanın neredeyse imkânsız olacağını da vurguluyor.
Başarılı adaylar, bedensel ve psikolojik eğitimden geçirilecek. Ekip, projenin bütün aşamalarında mevcut teknolojileri kullanacak. Enerji güneş panelleriyle üretilecek. Su yeniden dönüştürülecek ve astronotlar kendi gıdalarını yetiştirecek. İki yılda bir yeni astronotlar geldikçe de ek malzemeler götürülecek. Peki insanların kızıl gezegende yeni bir yaşam kurabilmesi ihtimali ne kadar gerçekçi?
Güneş rüzgârları
Mars, güneş rüzgârı denilen, yüksek enerji yüklü parçacıkların ateş hattında. Gezegenin atmosferi çok ince ve güneş rüzgârlarının atmosferinin büyük kısmını yok ettiğine inanılıyor.
Dünya güney rüzgârlarından güçlü manyetik alanı sayesinde korunuyor. Bu koruma olmadan dünyada hayatta kalmak çok zor. Mars'ın da milyarlarca yıl önce böyle bir koruma kalkanı vardı, ama bugün yok.
Arizona Üniversitesi'nden Dr.Veronica Bray, Mars'ın yüzeyinin yaşama pek izin vermeyeceğini düşünüyor. Bray, "Mars'ta sıvı halde su yok. Atmosfer basıncı vakum gibi. Radyasyon seviyeleri yüksek ve sıcaklık farkları çok büyük. Özellikle yolculuk sırasında radyasyona maruz kalınacak. Bu da kanser riskini arttırabilir, bağışıklık sistemini zayıflatabilir ve büyük ihtimalle üremeyi de imkânsız hale getirebilir" diyor.
Bray ayrıca Mars yüzeyine insan gönderilebileceğine inandığını ama insanoğlunun uzun süre kızıl gezegende hayatta kalabileceğinden şüphe duyduğunu vurguluyor. Projenin temsilcilerinden, 1999'de kuramsal fizik Nobel Ödülü sahibi Profesör Gerard't Hooft da bilinmeyen sağlık riskleri olduğunu kabul ediyor.
Hooft, Mars'taki radyasyonun dünyadakinden çok farklı olduğunu vurguluyor. Hooft, "Adaylara olası riskler anlatılacak. Ama riskleri kabul edilebilir düzeylerde tutmak bizim görevimiz" diyor.
ABD'li astronot Stan Love, Uluslararası Uzay İstasyonu'ndaki günlerinden dünya dışında yaşamanın zorluklarını biliyor.
Masraf nereden karşılanacak?
Love, "Dün içtiğiniz kahveyi yarın içeceğiniz kahveye çeviren yeniden dönüşüm sistemi sürekli bakıma ihtiyaç duyuyor ve Mars'ta yıllarca çalışması imkansız" diyor.
Geçtiğimiz günlerde Antarktika'dan dönen Love'a göre, kutuplardaki koşullar Mars'la kıyaslandığında bir piknik havası gibi.
Love, "Antarktika suyla dolu. Dışarı çıkıp hava alabiliyorsunuz. Mars'a kıyasla cennet gibi, ama hiç kimse temelli oraya yerleşmedi" diye konuşuyor. Üstelik 6 milyar dolara mâl olacağı tahmin edilen projenin masraflarının nasıl karşılanacağı da şüpheli. Ama Landsrop'a göre para bulmakta sorun yok. Olimpiyat oyunlarının yayın haklarından elde edilen geliri örnek gösteriyor. "Bu insanoğlunun yapacağı en büyük iş olacak. 15 yıl sonra bile hala seyredilecek" diyor.