Boncuk almaya giden 12 yaşındaki kızı...
ERZURUM’da 4 yıl önce tuhafiyeciye boncuk almaya giden 12 yaşındaki E.A.’ya cinsel istismarda bulunduğu suçlamasıyla 12.5 yıl hapis cezasına çarptırılan işyeri sahibi 48 yaşındaki C.U.’ya verilen ceza, Yargıtay 14’üncü Ceza Dairesi tarafından bozuldu. Yargıtay, kızın olaydan 2 yıl sonra tedavisi ile şikayetlerinde kısmi düzelme olduğunu belirterek cezayı çok buldu.
Olay, 11 Şubat 2010’da Aşağı Mumcu Mahallesi, Çaykara Caddesi’ndeki tuhafiyecide meydana geldi. Annesinin boncuk almaya gönderdiği E.A.’ya, istediği boncuklardan olmadığını söyleyen C.U., ’İstersen tezgahın arkasına geç bak’ dedi. İddiaya göre tezgahın arkasındaki boşluğa geçen E.A.’nın omuzlarından tutan tuhafiyeci, çocuğun üzerine yaslanarak arkasından tacizde bulundu. Ağlayarak eve dönen E.A. yaşadıklarını annesine anlattı. Şikayet üzerine gözaltına alınan C.U. hakkında 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
ÇOCUĞA CİNSEL İSTİSMARDAN 12.5 YIL HAPİS
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığı raporuna göre E.A.’nın olay nedeni ile ruh sağlığının bozulduğu belirlendi. Tutuksuz yargılanan C.U., 22 Şubat 2012 günü görülen karar duruşmasında ’ruh sağlığını bozacak şekilde çocuğun cinsel istismarı’ suçundan 12.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı ve yurt dışına çıkış yasağı konuldu.
TEDAVİ SONUCU KISMİ DÜZELME
Sanık avukatının kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay 14’üncü Ceza Dairesi verilen kararı bozdu. Yagıtay, cinsel istismar eylemine ilişkin olarak mağdurenin beden veya ruh sağlığının bozulup bozulmadığı hususunda 2 Kasım 2010 ve 13 Ocak 2012 günü alınan raporlarda, E.A.’nın tedavi sonucu şikayetlerinde kısmi düzelme olduğuna işaret edildi.
YENİDEN YARGILANACAK
Ruh sağlığının genellikle eylemin nitelikli ve daha ağır hallerinde bozulduğuna dikkati çeken Yargıtay, "Eylemin nitelikli şekilde işlenmemesi, mahiyetine ve sanığa verilecek cezanın miktarı gözetilerek tam bir vicdani kanıya ulaşılabilmesi açısından mağdurede meydana gelen travma sonrası stres bozukluğunun, ruh sağlığında etkilenme niteliğinde mi yoksa, ruh sağlığında bozulma niteliğinde olup olmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu’nun ilgili İhtisas Dairesi’nden de rapor alınarak sonucuna göre sanığının hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması kanuna aykırı olduğundan bozulmasına" dedi. Yargıtay’ın kararı bozması üzerine C.U. yeniden yargılanacak.