Baharın müjdecisi Hıdırellez'e renkli kutlama
Birçok coğrafyada farklı şekilde kutlanan Hıdırellez geleneğinde dilek dileyip bir ağaca bez bağlama, ateşten atlama, gül ağacı altına isteklerini çizme, çeşitli çiçekleri kaynatarak içme, genç kızların kısmet açmak için küpe, yüzük gibi eşyalarını bir gün çömlekte kilitli tutması gibi ritüeller yüzyıllardır nesilden nesile aktarılıyor. Mersin'de büyükşehir belediyesi, her yıl 5-6 Mayısta kutlanan Hıdırellezi bu yıl renkli görüntülerle karşıladı.
Bereket, bolluk ile şifayı simgeleyen, Hızır ve İlyas peygamberlerin buluştuğu gün olduğuna inanılan "UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Ulusal Envanteri"ndeki Hıdırellez, her yıl renkli ritüellerle kutlanıyor. Hızır ve İlyas kelimelerinin birleştirilmesi sonunda ortaya çıkan ve her yıl 5-6 Mayıs'ta kutlanan Hıdırellez, Türkiye'nin yanı sıra Irak, Suriye, Kırım, Azerbaycan ile Balkan ülkelerinde "bayram" olarak değerlendiriliyor. Halk inancına göre, Hızır ile İlyas peygamberler her yıl sadece bir kez buluşuyor. Hızır peygamberin karada, darda kalan kişilere yardımda bulunduğuna, onlara kılavuzluk ettiğine, aynı zamanda bolluk ve bereket getirdiğine, İlyas peygamberin de suların koruyucusu olduğuna inanılıyor.Bolluk, bereketi simgeleyen kişiler oldukları için onların ayaklarını bastığı her yerin yeşerdiği, temas ettikleri her şeyin bereketlendiği ve şifa dağıttıkları kabul ediliyor. Türkiye ile Makedonya'nın ortak çalışması sonucu 2017'de "UNESCO Somut Olmayan Kültürel Miras Ulusal Envanteri"ne kaydettirilen Hıdırellez için geçen sene olduğu gibi bu yıl da yeni tip koronavirüs önlemleri kapsamında geniş katılımlı etkinlikler yapılamayacak.Hıdırellez öncesindeki günün akşamı vatandaşlar ev, araba, çocuk gibi dileklerini bir kağıda çizerek gül ağacının dalına bağlıyor ya da bu ağacın dibine toprak üzerine yansıtıyor. Bereket getireceğine inanıldığı için gül ağacının dibine para da gömülüyor.
Hıdırellez'i bayram olarak kutlayan Romanlar, bu güne "Kakava" ismini veriyor
Söz konusu gün, dünyanın farklı yerlerinde Ağrice, Altı Mayıs, Aya Yorgi, Aziz George, Bahar Bayramı, Ederlez, Eğrice, Eğrilce, Hederlez, Hıdrellez, Hiderlez, Hızır ile İlyas, İderlez, İlk Yaz, Mantifer, Mar Curcos, Ruz-ı Hızır (Hızır Günü) gibi isimlerle de anılıyor.
"Eskiden arınıp yeniye geçmeyi ve bolluk bereket dileğini yansıtır"
Ege Üniversitesi Türk Dünyası Araştırmaları Enstitüsü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Alimcan İnayet, AA muhabirine, Hıdırellez'in takvimsel açıdan kışın sona erip baharın başlamasına bağlı olarak kutlandığını belirtti. Bu anlamda bu günün eskiden yeniye geçişi simgelediğini aktaran İnayet, "Hıdrellez kutlamalarındaki ev, çevre ve beden temizliğinin yapılması, giysilerin yenilenip değiştirilmesi, ateş yakılıp üzerinden atlanması, kırlara çıkılıp eğlence şenlik ve oyunların düzenlenmesi, sofralar kurulup yemeklerin yenmesi, mezar ziyareti, bolluk bereket duaları ve dilek tutulması gibi pratikler eskiden arınıp yeniye geçmeyi ve bolluk bereket dileğini yansıtır." dedi.
Prof. Dr. İnayet, Hıdrellez'in Türkiye'nin yanı sıra Türk dünyasında da coşkuyla kutlandığını ve kutlamaların özel seçilmiş mekanlarda yapıldığını vurgulayarak, şunları kaydetti: "Bu mekanlar genellikle yeşillik, ağaçlık, ormanlık ve su kenarlarıdır. Kutlamalar sırasında kurban kesilir. Sofralar kurulur. Güreş düzenlenir. Mendil kapma, ip atlama, salıncak gibi çeşitli oyunlar oynanır. Kır gezisi, at yarışları yapılır. Maniler söylenir, salıncakta sallanılır, çeşitli yarışlar düzenlenir. Kesilen kurbanlar fakirlere dağıtılır, dargınlar barıştırılır. Hıdırellez geleneği işlevsel olarak sosyal dayanışmayı güçlendirir. İnsanlar arasındaki kardeşliği, barışı, yardımlaşmayı pekiştirir. Hıdrellez, Orta Asya, Orta Doğu ve Balkanların ortak kültürel değerlerinden birisidir. Bu geleneği korumak, yaşatmak, zenginleştirmek ve geleceğe taşımak sosyal dayanışmanın, birlik beraberliğin, bölgesel barış ve huzurun sağlanması ve korunmasında son derece önemlidir."
PANDEMİ KOŞULLARINDA RENKLİ KUTLAMA
Mersin'in Akdeniz ilçesi Turgutreis Mahallesinde yoğun olarak yaşayan ve geleneklerini yaşatan Romanlar, Hıdırellezi bu yıl pandeminin gölgesinde karşıladı. Anadolu, Orta Doğu, Irak, Suriye, Kırım, Azerbaycan ile Balkan ülkelerinde bayram olarak değerlendirilen Hıdırellezin, dünyada darda kalanların yardımcısı olduğuna inanılan Hızır ile denizlerin hakimi olduğuna inanılan İlyas peygamberlerin yeryüzünde buluştukları gün olduğu düşünülerek, baharın habercisi olduğuna inanılıyor.
Romanlar, renkli kostümleri ve saçlarındaki papatya taçlarının yanı sıra en çok da taşıdıkları coşku ve neşeyle dikkat çekti. Ederlezi, Geliyor Geliyor ve İlle de Roman Olsun şarkılarını söyleyen Roman müzisyenlere yapılan toplam 27 bin 100 liralık destek de yaşadıkları zorlu süreçte merhem oldu.
Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Koordinatörü Bengi İspir Özdülger, organizasyonu düzenleme amaçlarını şu cümlelerle anlattı:
Bugün, zaten her zaman özel birtakım etkinliklerle kutlanıyor. Biz buna bir farklılık getirelim, bir anlam kazandıralım, bu coşkuya eşlik edelim istedik. Roman vatandaşlarımızın özellikle bir marşı niteliğinde olan Ederlezi şarkısıyla birlikte burada söyleyecekleri parçalarla Hıdırellezin coşkusunu onlarla yaşayalım istedik. Tabi bizim amacımız aynı zamanda Roman vatandaşlarımıza maddi destek de sağlamak.
Akdeniz Roman Dernekleri Federasyonu Başkanı Ali Daylam, baharın Romanlar için çok kıymetli olduğunu vurguladı. Hıdırellezin de bir yandan toprağın uyanışı bir yandan da arınma anlamı taşıdığını belirten Daylam, gençlerin o gün evlerin kapısına çiçekler astığını söyledi. O sabah başlayan şenliklerle arınmaları gerektiğini anlayan insanların ilk olarak ırmağa gidip yıkandıklarını anlatan Daylam, 5 Mayıs günü insanlar suya girerler. Orada aslında temizlenirler. Bir yandan da yenilenmedir aslında bu. Hem doğaya karşı olan saygı ve sevgi hem de beklentileri anlatıyor aslında.Şenlikler büyük bir coşkuyla kutlanır, büyük bir Roman ateşi yakılır ve ateşin üzerinden herkes atlar dedi.Yapılan organizasyonun da günün anlamına uygun olduğunu belirten Daylam, Mersin Büyükşehir Belediyesi, Türkiye açısından baktığımızda çok önemli bir güne tanıklık ediyor ve katkı sağlıyor. Herkesin buraya toplanması için de çok ciddi emekler sarf ettiler. Bu kültürün devamı, yaşatılması ve bunun verdiği mesaj da çok önemli diye konuştu.
Romanların barışı temsil ettiklerini de sözlerine ekleyen Daylam, Biz Romanların kullandığı bir dil var. O dilin içerisinde savaş kelimesi yok. Bütün kelimelerin karşılığı var, onun yok. Barışı anlatırlar. Bu güzel gün tam da barışı, insanların sevginin pozisyonuna gelmelerini ve birbirlerine yakınlaşmalarını sağlayan, yardımlaşmayı anlatan bir duygu seli. Bu bizi çok sevindiriyor ve çok kıymetli bir gün ifadelerine yer verdi.