Babasını öldürmeye 8 yaşında karar vermiş
ANTALYA'da 25 yıl önce 5 yaşında olan kız kardeşine tecavüz ettiği iddiasıyla babası Şaban Kuru'yu (53) öldüren Ömer Ali Kuru (33), cinayete 8 yaşında karar verdiğini söyledi.
Olay, geçen yıl 8 Ağustos'ta Korkuteli'nin Kozağacı Mahallesi'nde meydana geldi. Mahallede tek başına oturan ve mermer ocağında çalışan babası Şaban Kuru'yu av tüfeğiyle öldüren Ömer Ali Kuru hakkında hazırlanan iddianame, Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi. Davanın ilk duruşmasına, ömür boyu hapis talebiyle tutuklu yargılanan Ömer Ali Kuru ve avukatı ile öldürülen Şaban Kuru'nun kardeşleri Mevlüt ve Ramazan Kuru katıldı.
Savunmasında babasının 25 yıl önce 5 yaşındaki kız kardeşi K.K.'ye tecavüz ettiğini ileri süren Ömer Ali Kuru, Kardeşim K.K., benden 3 yaş küçüktür. Babam küçüklüğümüzden beri beni, kardeşimi, annemi döverdi. Biz Allah korkusundan önce baba korkusunu öğrendik. Bizim hiç iyi günümüz geçmedi. Babam çalışmaz, sürekli annemden ne şekilde olursa olsun para getirmesini isterdi. 1993 yılında ben 8, kardeşim 5 yaşındayken Antalya merkezde küçük bir evde kalıyorduk. Babam annemle zorla ilişkiye giriyordu. Yine öyle bir günde babam bu kez annemden ters ilişki istedi. Annem kabul etmeyip odadan kaçtı. Babam da kız kardeşimle kaldığım odaya geldi ve kardeşimle sürtünme suretiyle boşaldı. Ben tüm olanları gördüm. O andan itibaren babamı öldürmeye karar verdim ve yaşım ilerledikçe babamı öldürme fikri sürekli içimde gelişti" diye konuştu.
Annesinin dayanamayarak evi terk ettiğini anlatan Ömer Ali Kuru, savunmasına şöyle devam etti:
Annem zaman zaman ilkokul öğretmenim aracılığıyla bize para gönderirdi. Babam bunu öğrenmiş ve annemi bulmuş. Babam anneme pişmanlığını dile getirerek onu eve çağırdı, ancak annem mahallemizi değiştirmek şartıyla döneceğini söyledi. Yaklaşık 1 yıl sorunsuz yaşadık. Ardından Şarampol semtine taşındık. 1994 yılında, benim köyde bulunduğum bir zamanda babam tekrar kardeşimi soymuş ve tecavüz etmeye kalkışmış. Bunu da annem görmüş. Bunun üzerine Ramazan amcam ile birlikte şikayete gitmişler. Babam yaklaşık 1 ay kadar tutuklu kaldı. Bunu ben sonradan öğrendim. Olay büyümesin diyerek, annemi şikayetten vazgeçirdiler" dedi.
'BABAMI ÖLDÜRME FİKRİNİ İÇİMDE BÜYÜYORDU'
Annesinin bu olaydan sonra babasından ayrıldığını ve başkasıyla evlendiğini sözlerine ekleyen Ömer Ali Kuru, babasının da 1996 yılında cinayet işleyerek cezaevine girdiğini hatırlattı. Kardeşiyle birlikte babaanne ve dedesiyle birlikte kalmaya devam ettiğini ifade eden Ömer Ali Kuru, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Babam 2001 yılında aftan yararlanarak cezaevinden çıktı ve bizimle kalmaya başladı. Dedem ve babaannem yazın köye gitti. Bir gece kardeşimin bağırma sesine uyandım. Babam bu kez kardeşime tecavüz ediyordu. Ben o zaman 16 yaşında olmama rağmen küçüklüğümden beri babamın verdiği korku nedeniyle sesimi çıkaramadım. Battaniyenin altında onları dinlemek zorunda kaldım. Kardeşimi ters ilişkiye de zorladı. Bunun olup olmadığını bilmiyorum. Babam dışarı çıkınca kardeşim kapıyı kapatıp, odada ne varsa kapının arkasına yağmaya başladı. Bana da 'Abi buradan kaçalım' dedi. Birlikte pencereden çıkıp Fatih Polis Merkezi'ne gitmeyi düşündük. Kardeşim önce annemin yanına gitmemizi istedi. Arkadaşımdan aldığım borç para ve motosikletiyle Serik'e, annemin yanına gittik. Anneme durumu anlattık. O da karakola gitmemizi söyledi. Ardından karakola gittik ve babam bu olay nedeniyle 6 yıl ceza aldı. Kardeşimi de yurda aldılar. Ancak bütün bu olaylar babamı öldürme fikrini içimde büyütüyordu. Bu süreçte alkole ve uyuşturucuya başladım. Uyuşturucu ortamında tanıştığım bir kadınla evlendim ve ondan çocuğum oldu. Biraz mutluluğu yakalayınca, öldürme fikri aklımdan çıkmaya başladı. Ancak uyuşturucu, eşimle olan ilişkimi olumsuz etkiledi ve resmi olarak olmasa da ayrıldık."
SON SÖZÜ 'KİME NİYET, KİME KISMET'
Babasının cezaevinden çıktığını öğrendiğinde yeniden öldürme duygusunun ortaya çıktığını aktaran Ömer Ali Kuru, konuşmasını şöyle sürdürdü:
Mevlüt amcam babamla görüşüp görüşmek istemediğimi sorduğunda ona bizden uzak durmasını söyledim. Uyuşturucuyu bırakmak için ilaçlarımla birlikte köye gidip kriz dönemini atlatmak istedim. Ancak köydeki eve gittiğimde babam da oradaydı. Bana sürekli kardeşime bir şey yapmadığını söylüyordu. O gece ilaçların da etkisiyle saat 03.00 civarında uyudum ve saat 15.00'te uyandım. Babam da elinde viskiyle eve geldi. Bu konuları tekrar açıp, konuşmaya çalıştı. Hatta kardeşimi de getirip, ondan da özür dileyeceğini söyleyince oradaki bıçakla vücuduna defalarca vurup öldürmek istedim. Fakat yapamadım. Ardından annemi aradım. Annem hemen orayı terk etmemi istedi. Ben de Antalya'ya döndüm. Birkaç gün sonra babam beni aradı. Tekrar köye dönmemi ve o konuları konuşmak istediğini tekrarladı. Ben de kızına tecavüz eden, cinayet işleyen ve hatta annemin dediğine göre erkeklerle ilişkiye girmiş birinin her şeyi yapabileceğini düşünüp, Zeytinköy'den tanımadığım birinden av tüfeği satın aldım. Köye gittim, silahı mutfak kısmına sakladım. Babam elinde 2 ekmekle geldi. Ayaklarını yıkarken, sinkaflı sözler söyledi. Ben de bana zarar vereceğini düşünüp mutfaktan tüfeği aldım. Babam içeri girdiğinde son sözü 'Kime niyet, kime kısmet' oldu. Önce karın boşluğuna, ardından omzuna birer el ateş ettim."
Şikayetçi Mevlüt Kuru ise Ömer Ali Kuru'nun olayı tek başına işlediğini düşünmediğini, onu azmettirenler olduğunu iddia etti. Ramazan Kuru da olayın planlı bir şekilde yapıldığını iddia ederek şikayetçi olduğunu söyledi.
Ömer Ali Kuru'nun tutukluluğunun devamına karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.