Babasını öldüren üniversiteliye ömür boyu hapis istendi
ANTALYA’da, bilgisayarın fişini çekip "Seni Kuran kursuna vereceğim" diyen babası, 44 yaşındaki Metin Şimşek’i başına elektrik süpürgesinin metal borusuyla vurup öldüren üniversite öğrencisi, 19 yaşındaki Hakan Şimşek hakkında, ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle dava açıldı.
Kaleiçi Tuzcular Mahallesi’nde oturan Metin Şimşek, geçen 8 Temmuz’da saat 12.30 sıralarında bilgisayar başında uzun süre vakit geçirdiğini belirttiği Akdeniz Üniversitesi Teknik Bilimler Nükleer ve Radyasyon Bilimleri 2’nci sınıf öğrencisi oğlu Hakan Şimşek’le tartıştı. Bilgisayarın fişini çekip "Seni Kuran kursuna vereceğim" diyen baba Metin Şimşek ve oğlu arasındaki tartışma, kavgaya dönüştü. Hakan Şimşek, elektrik süpürgesinin metal borusuyla başına vurduğu babasını öldürdü. Tutuklanan Hakan Şimşek hakkında ’Yakın akrabayı öldürmek’ suçundan ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle dava açıldı.
Antalya 7’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın ilk duruşmasına Hakan Şimşek avukatı Nusret Gürgöz’le katıldı. Hakan Şimsek, polis merkezi, savcılık ve Antalya 3’üncü Sulh Ceza Hakimliği’nde olay günü babasının sırtı dönükken elektrik süpürgesinin demir borusuyla 3 kez vurduğunu, boru kırıldığı halde vurmaya devam ettiğini söylediği ifadesini kabul etmedi. Babasının kendileriyle hiç ilgilenmediğini iddia eden Şimşek, "Olaydan bir gün önce spor salonunda bayıldım. Temizlik işlerine giden annemi arayarak durumu anlattım. Babamın beni doktora götürmesini istedi. Ancak babam beni hastaneye götürmek yerine hakaret etti. Sonra da bu olay meydana geldi" dedi.
"HAKARET ETTİ, DÖVDÜ"
Olay günü kardeşi Kaan’la odalarında bilgisayarda oyun oynadıklarını kaydeden Hakan Şimşek, "Babam bilgisayarın fişini çekti. ’Sizi Kuran kursuna vereceğim’ dedikten sonra küfür ederken, ’Neden aval aval, mal gibi bakıyorsunuz’ dedi. Beni itip duvara vurdu. Kendimi savunmak için süpürgenin borusunu savurdum. Başına isabet etti. Kardeşim beni tutarak uzaklaştırdı. Dışarı çıktım. Telefonla annemi arayarak olayı anlattım" diye konuştu.
"CAMİ ÖNÜNDE DİLENDİRDİ"
Babasının henüz ilkokul öğrencisiyken kendisini cami avlusunda dilendirdiğini de iddia eden Hakan Şimşek, evin geçimini evlere temizliğe giden annesinin sağladığını kaydederek, "Babam annemle de tartışırdı. Silahı olduğu için bizi öldürmekle tehdit ederdi" dedi. Olay anında evde olan 16 yaşındaki Kaan Şimşek ise ifadesinde şunları söyledi:
"Babam, ağabeyimin bir gün önce bayılmasını kast ederek, ’Beyninize oksijen gitmiyor. Evde sürekli bilgisayar başında oturduğunuz için böyle oluyor. Sürekli tıkınıp duruyorsunuz. Dışarı çıkıp insan yüzü görmüyorsunuz’ dedi. Yanımızdan ayrılıp tekrar geldi ve ’Kalkın sizi Kuran kursuna vereceğim. Aval aval ne bakıyorsunuz, kalksanıza. Mal gelip mal gidiyorsunuz’ dedi. Ben bilgisayarın başından kalkmayınca küfür edip bilgisayarın fişini çekti. Ben de bilgisayarın fişini tekrar takıp açtım. Bunun üzerine babam bizi tutup dışarıya çıkarmaya çalıştı."
Bu sırada babasıyla ağabeyinin kavga ettiğini görünce yanlarına gidip ayırdığını anlatan Kaan Şimşek, "Babama kendi odasına gitmesi hususunda tembihledim. Bilgisayardaki oyundan ceza yememek için tekrar bilgisayarımın başına geri döndüm. Kavga seslerini duyunca yanlarına gittim. Ağabeyim babama elektrik süpürgesinin borusunu vurunca geri çektim. Babam saldırmaya devam ediyordu. Ağabeyim de sinirinden damacanaya vuruyordu. Ağabeyime kavganın uzamaması için evden gitmesini söyledim, o da gitti" dedi.
Ayşe Şimşek, Metin Şimşek ile 25 yıldan bu yana evli olduğunu belirtirken, olay tarihinde eşinin öğle saatlerinde kendisini telefonla arayarak, "Oğlunla tartıştık, acil eve gel beni doktora götür" dediğini hemen sonra çocukları; Hakan ve Kaan’ın aradığını anlattı. Şimşek, şunları anlattı:
"Oğlum, eşimin derin derin nefes almaya çalıştığını söyledi. 112’yi aradım anacak cevap veren olmadı. Sonra mahalle muhtarımızı aradım. Şehir dışındaymış. Polis ya da 112’yi aramamızı önerdi. Eve gidince eşimi koltukta otururken kendini kasmış bir şekilde gördüm. Konuşamıyordu. 112’yi aradım yine ulaşamadım. Oğlumun çağırmasıyla bir marketin müdürü yardıma geldi. Eşimi yere yatırıp ambulans çağırdı. 10 dakika kadar sonra motosikletli sağlık ekibi geldi. Onlar ambulans çağırdı. Hastaneye götürdük ancak kurtaramadık."
Duruşma, dosyadaki eksiklerin tamamlanması için ertelendi.